Ufuk AKTUĞ / İSKENDERUN(Hatay), () - HATAY'ın İskenderun İlçesi'nde büfeci 41 yaşındaki Ahmet Tunçer, kaçak olarak 11 yıldır Türkiye'de yaşayan dini nikahlı eşi 40 yaşındaki Rus Natalli Yakusevic'ten olan yaşları 7 ile 11 arasında değişen 3 çocuğunu nüfusa kaydettiremiyor.
Ahmet Tunçer, İstanbul'da tanışıp aşık olduğu Natalli Yakusevic'i 1998'de Rusya'ya giderek kaçak yollarla Türkiye'ye getirdi. Yakusevic, daha sonra Müslüman olup 'Ayşe' adını aldı ve Tunçer ile dini nikah yaparak birlikte yaşamaya başladı. Bu birliktelikten 2004 yılında Süleyman dünyaya geldi.
Çocuğu doğar doğmaz nüfusuna kaydettirmek isteyen Ahmet Tunçer, gittiği Nüfus Müdürlüğü'nde 'Belgeleriniz eksik, yapamayız' cevabını aldı. Oğlu Süleyman'ı nüfusuna kaydettirip kimlik çıkartabilmek için büyük bir uğraş içerisine giren Tunçer'in, birlikte yaşadığı Natalli Yakusevic'ten 2005'te Fatma, 2008'de de Mükrima adına iki çocuğu daha oldu ve ilk çocuğu gibi bunları da nüfusa kaydettiremedi.
'BEKAR BELGESİ İSTİYORLAR'
11 yıldır çocuklarına kimlik çıkartabilmek için Nüfus Müdürlüğü'nden Valiliğe kadar çalmadık kapım bırakmadığını belirten Ahmet Tunçer, amacına ulaşamadığını söyledi. Resmi nikah yapmak ve çocuklarına kimlik çıkartabilmek için annenin son 6 aydır bekar olduğuna dair belgeler istendiğini ifade den Tunçer, "Eşimde sadece evli olup olmadığını belirten ve doğduğunu gösteren raporun fotokopileri dışında hiçbir belge yok. Bu belgeyi oradaki ailesine de vermiyorlar. Pasaportu olmadığı için de Rusya'ya gidemiyor. Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği de 'Biz size haber veririz' diyerek oyalıyor" diye konuştu.
'ÇOCUKLARIM SANAL OKUYOR'
3 çocuğunun resmiyette var olmadığını belirten baba Tunçer, çocuklarının kimliksiz olması nedeniyle büyük sorunlarla karşılaştıklarını söyledi. 3 çocuğunun da okula gittiğini ancak kayıtlarının bulunmadığını belirten Tunçer, şunları söyledi:
"Süleyman 11 yaşında 5'inci sınıfa, Fatma 10 yaşında 4'üncü sınıfa ve küçük kızım Mükrima da yaşında ve 2'inci sınıfa gidiyor. Ancak sanal okuyorlar. Okula gidiyorlar ama kayıtları yok, sadece okuyorlar. Arkadaşları her tatilde karne alırken onlar karne alamıyor. Çocuklarım buna çok üzüldüğü için öğretmenleri resmi olmasa da bilgisayardan karne hazırlayarak vermeye başladılar ama gerçek değil. Bu çocukları okutmak istiyorum. Savcılığa, Kaymakamlığa, Valiliğe herkese söyledim 'DNA testi mi istiyorsunuz ne istiyorsanız getireyim yeter ki bu çocuklara bir kimlik. İsterse başkasının adına olsun ama çocuklarımın kimliği olsun.' Suriyeli bir sanatçıya Cumhurbaşkanımızın isteğiyle anında kimlik verildi, ancak benim çocuklarıma kimlik verilmiyor. Okumak istiyorlar, kimliksiz okuyamazlar. Yakında sınavlar başlayacak ve büyük oğlum Süleyman kimliği olmadığı için TEOG'a giremeyecek. İleride 'Baba bizi okutmadın, bir kimlik çıkartmadın. Biz okumaz mıydık?' demelerini istemiyorum. Bu gidişle okuyamayacaklar, çünkü yaşıyor görünmüyorlar."
'HASTANE KABUL ETMİYOR'
Çocukların kimlik olması nedeniyle yaşadıkları sıkıntılarından birinin de hastalıklarını tedavi ettirememek olduğunu kaydeden Ahmet Tunçer, şöyle devam etti:
"Birinin kulak, birinin göz, diğerinin de genzinde rahatsızlığı var anacak tedavi ettiremiyor, ilaçlarla geçiştirmeye çalışıyorum. Çünkü kimlikleri yok. Bir kere kızımı acile götürdüm ancak hemşire kimlik olmadığı için kabul etmedi. Ama ismini bilmediğim acildeki bir doktor 'Kimlik yok diye çocuğu çöpe mi atacağız?' diyerek kızımla ilgilenmişti.  Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza sesleniyorum. Ya eşimin o belgeyi alabilmesi için Rusya'ya gidip gelmesine yardımcı olsunlar, ya da çocuklarıma kimlik versinler."
'KARNE ALAMAYINCA EVE AĞLAYARAK GELDİ'
Natalli Yakusevic ise bir anne olarak çocuklarını iyi bir şekilde büyütmek istediğini söyledi. Çocuklarının dersleriyle yakından ilgilenen Yakusevic, "Çocuklarım Türkiye'de doğdu. Allah rızası için yardım edin, Türkiye Cumhuriyeti kimliği verin. Hastane olsun, okul olsun hiçbir yerden yararlanamıyoruz. Okulda kızıma karne vermediler eve ağlayarak geldi. Rica ediyorum yetkililerden çocuklarıma kimlik versinler" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI