ABD ve Kuzey Kore arasındaki gerginliğin azalmasıyla beraber hisse senedi piyasalarında hızlı yükselişler meydana geldi. Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin krizle birlikte değişen piyasayı değerlendirerek bireylerin satın alma davranışları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Özellikle uzun bir zamandır olduğu yerde sayan Avrupa Borsaları ve rekor kırdıktan sonra dinlenen BIST sert yükselişler gösterdi. TCMB’nin Dolar/TL, büyüme, enflasyon ile ilgili yaptığı ankette Temmuz ayında bir önceki aya göre daha olumlu beklentiler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Emre Alkin, "Dolar/TL’nin 3.70 civarında olacağı, büyümenin yüzde 4.4 şeklinde gerçekleşeceği ve enflasyonun tek hanede kalacağı beklentisi hakim olmuş durumda. Tek moral bozan ayrıntı fonlama maliyetinin yüzde 12’lere yakın devam edeceği beklentisiydi" ifadelerini kullandı.

Bu durumu doğal karşılamak gerekiyor diyen Prof. Dr. Emre Alkin, "Önümüzdeki dönemde faizlerin yükselmesi kaçınılmaz. Dolayısıyla ankete katılanların fonlama maliyetinin yükseleceğine dair beklentisi bir çekinceden çok, "gerçeklerin idraki" olarak değerlendirilmeli. Ekonomi kitaplarında bu "rasyonel beklentiler" diye tarif edilir. Ancak bu devir rasyonelliğin devri değil. Neden mi? Anlatayım: Aslında tüm değerlendirmelerimizi ve analizlerimizi "mantık" üzerine kuruyoruz. Ancak mantık devrinin sona erdiğini de görmezden geliyoruz. Ekonomiden Dış Politikaya kadar Trump’ın başını çektiği bir "irrasyonalizm" rüzgârı esiyor. Kitleler bugün bir önceki yüzyılın ikinci yarısından beri "mantıksız" olarak tarif edilen ne varsa destekliyor, hatta bundan mutlu oluyor" dedi.

Satın alma davranışlarının değiştiğini belirten Emre Alkin, "İnsanlar satın alma davranışlarından insan ilişkilerine kadar bir önceki yüzyıl öğretilmiş çizgilerin dışında davranıyorlar. Bunu da "ben böyle mutluyum" ya da "bu şekilde kendimi iyi hissediyorum" diyerek doğruluyorlar" diye konuştu.

"İrrasyonel ama mutlu"

Trendin nereye doğru gittiğini yakından takip ettiğini söyleyen Alkin, "’Aylık gelirinin tamamıyla televizyon satın alan insan rasyonel midir ?’ şeklindeki sınav sorusuna sorusuna öğrencilerin sadece % 30’u "değildir" diye cevap verdiğini söylüyor. Argüman olarak da kitapta anlatılan rasyonel insan tezini ortaya koyduklarının altını çiziyor.

Öğrencilerin % 70’nin ise "eğer mutlu olmuşsa, rasyoneldir" diyerek evrende yepyeni bir pencere açtığını söyleyenALKİN, sınıfın hem Türk hem de yabancı öğrencilerden oluştuğunun altını çiziyor. “Yani bu -irrasyonel ama mutlu- eğilimi küresel. Artık bireyler rasyonel olmayan davranışlarıyla mutlu oluyorlar. Hem de sonrasını düşünmeden" ifadelerini kullandı.

Son olarak bir değerlendirmede bulunan Alkin, "Sanıyorum, dünyanın dev şirketlerinin önemli bir kısmı dünyanın nereye doğru gittiğini herkesten önce görmüşler. Sadece dev şirketler değil, politikanın önemli aktörleri de bu trendi anlamakta ve uygulamakta" diye konuştu.