ANKARA, () -  ÜREME yeteneği modernleşen, sanayileşen toplum yaşamı ile birlikte tehlike sinyalleri vermeye başladı. Ekonomik ve siyasi sorunların gölgesinde kalan ancak toplum geleceği açısından son derece önemli olan bu soruna dikkat çekmek üzere Acıbadem Tüp Bebek Merkezi Koordinatörü Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş Anneler Günü'nde '7 Bölgeden 7 Annenin 7 İnanılmaz Hikayesi' ni gündeme taşıdı.

Anneler Günü için düzenlenen 'Türkiye'nin 7 Bölgesi, 7 Annesi' projesinin başkahramanı Acıbadem Tüp Bebek Merkezi Koordinatörü Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş proje ile ilgili olarak şunları söyledi: "1994 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum anabilim dalında yardımcı doçent olarak göreve başladım. O günden bugüne çocuk sahibi olma yolunda sorun yaşayan binlerce çift ile karşılaştım. Sorunları farklı ancak amaçları aynıydı. Aile olabilmek için eksik kareyi tamamlamak; çocuk sahibi olmak. Her zaman mutlu son olmazsa da yıllar içinde edindiğim tecrübe bana şunu gösterdi; kadının inancı karşısında hiçbir güç duramaz. Çünkü bu tedavi sürecinde yük büyük kısmıyla kadının üzerinde. Erkek ancak destek olabiliyor. Kadın ilaç alıyor, yeri geliyor ameliyat oluyor, yeri geliyor hamileliği boyunca iğne olmak zorunda kalıyor ama pes etmiyor. Canı yansa da devam diyor. Onun azmi ve inancı tedaviye yansıyor, ilişkilerinize yansıyor. Tedavi sürecinde hastalarımız ile bir aile oluyoruz. Acıları acımız, mutlulukları mutluğumuz oluyor. Onlar bebeklerini kucağına aldığında benim mutluluğum onlarla aynı. Çünkü onlar benim de çocuklarım. Ancak şu var ki; toplumun gittikçe artan infertile sorunu günümüzde fark edilmiyor. Halbuki toplum olarak bilinçlenmemiz, üreme sağlığımızı koruma altına almamız gerekiyor. Şimdiki nesil anne-babaları gibi kolay çocuk sahibi olabileceğini düşüyor. Oysa yanılıyorlar. Çünkü üreme yeteneği yaşamın içindeki beslenme, teknoloji, çevresel faktörler, stres gibi faktörlerden olumsuz etkileniyor ve gittikçe azalıyor. Ekonomi, siyasi gündemin yoğunluğu bu sorunu gölgelese de toplum geleceği açısından zaman kaybetmeden infertiliteyi dikkate alıp, çözümü bulmak zorundayız. Biz “Türkiye'nin Anneleriö projesi ile kamuoyunun ilgisini, evlenmek, çocuk sahibi olmak isteyen gençlerin dikkatini çekmek ve bu sorunu bir daha gündeme taşımak istedik"

7 BÖLGEDEN 7 KAHRAMAN ANNE: ONLAR BU YILIN ANNELERİ

1- TAY-SACHS ONU İKİ EVLADININ ÖLÜM BEKÇİSİ YAPTI, İKİZLERİ İLE HAYATA TUTUNDU

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Mardin ilinde yaşayan Nuray Demir sağlıklı dünyaya gelen ilk çocuğunun ardından tedavisi olmayan Tay-Sachs Hastalığı sonucu ikinci çocuğunu 2, üçüncü çocuğunu 4 yaşında kaybetti. Genç kadın için bu sürecin en zor kısmı evladının en fazla 4 yıl yaşayacağını bilerek ölümün kapıyı çalacağı günü beklemek oldu. Nuray Demir yılmadı, savaştı ve yapılan gen araştırması sonucu 11 ay önce Nazdar ve Ömer adını verdiği sağlıklı ikiz bebeklerini dünyaya getirdi.

2- TALASEMİ HASTASI KIZININ YAŞAMASI İÇİN İKİZ DOĞURDU

Akdeniz Bölgesi Hatay ilinin Antakya ilçesinde yaşayan Aktaş çiftinin nikah işlemleri sırasında önemsemediği pozitif Talassemi tahlil sonucu yaşamlarını kabusa çevirdi. İkinci çocukları İpek'e üç aylıkken Talasemi Hastalığı tanısı konuldu. Sağlığına kavuşabilmesi için ilik nakli gerekiyordu yakın akrabalarda uyumlu doku bulunamayınca Neşe Aktaş tekrar anne olmaya karar verdi. Bankadan çekilen kredi ile PGD yöntemi denendi, sağlıklı genler bulundu, ikiz kardeşler dünyaya geldi. Prematüre doğan ikizler iki yaşına doldurduktan sonra nakil olabilecek. Neşe Aktaş şimdi kızı İpek'in sağlığına kavuşabilmesi için ameliyat gününü bekliyor.

3- TEKRARLAYAN ÇİKOLATA KİSTİNİ YENDİ, İNATLA ANNE OLDU

Doğu Anadolu Bölgesi Ağrı ilinde yaşayan Saliha Salman anne olmak için tekrarlayan çikolata kisti ile savaştı, üç kez ameliyat oldu. Her ameliyat sonrası kurtulma umudu yaşarken hastalığın tekrarlaması onu yıksa da çabuk toparladı. Asla vazgeçmedi. Saliha Salman ikizlerini kucağına aldığında inadına anne olmanın mutluluğunu yaşıyor.

4- AKLINA GELMEYEN, BAŞINA GELDİ

İç Anadolu Bölgesi Sivas ilinde yaşayan Emine Dalıcı'nın yaşı genç olmasına rağmen yumurtalık rezervi azdı ve çocuk sahibi olamıyordu. Sivas'taki tedaviden sonuç alamayan genç çift hayallerine ulaşmak için umut şehri İstanbul'a geldi. Ve doğru tedaviyle çift mutluluğu yakaladı. Emine Dalıcı şimdi oğulları ile birlikte anneliğin keyfini doyasıya yaşıyor…

5- ADI TATLI KENDİ ACI OLAN HASTALIĞINI YENDİ, ANNE OLDU

Ege Bölgesi'nin Kütahya ilinde yaşayan Saide ve Mehmet Aloğlu severek evlenen, evliliklerini evlatla taçlandırmak üzere hayaller kuran bir çifti. Evlendikten iki yıl sonra çocuk isteyen çift bunun bu kadar kolay olmadığını tedavi sürecinde anladı. Az sayıda yumurtası olan, adı tatlı kendisi acı olan Endometriozis'i yenmek zorunda kalan Saide Aloğlu şimdi bebek sahibi olmanın verdiği mutluluğun tadını çıkarıyor.

6- 'SEN OLAMAZSIN' DENDİ AMA TEKNOLOJİ MUCİZESİ İKİZLERİ KUCAĞINDA

Marmara Bölgesi Bursa ilinde yaşayan bebek hemşiresi Arife Karakoyun'un hayali kendi bebeğini de kucağına almak, anne olmaktı. Ailelerinden evlenmek için izni 10 yıllık mücadelenin sonunda alan genç kadın evlatlarına kavuşmak için de 5 yıl mücadele verdi. Yumurta yetersizliği nedeniyle gittiği ilk doktor 'sen anne olamazsın' demesine rağmen yılmadı. Teknolojiyi takip etti sonunda ikiz bebeklerini kucağını alarak hayallerini gerçeğe dönüştürdü.

7-5 ŞANSIZ KADINDAN BİRİYDİ AMA DOĞRU TEDAVİYLE ANNE OLDU

Karadeniz Bölgesi Samsun ilinde yaşayan Elif Yarar evlendikten üç yıl sonra anne olmaya karar verdiğinde kendisini bekleyen sorundan habersizdi. Her 5 kadından birinde görülen Polikistik Over Sendromu genç kadının da anne olamamasındaki en büyük engeliydi. Elif Yarar da iki başarısız aşılama sonunda sorun bulundu, tedavi sonrasında ise bebeğini kucağına aldı.

FOTOĞRAFLI