Medical Park Gaziantep Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kalender eklem kireçlenmesi (osteoartrit) hakkında bilinmeyenleri anlattı.

Doç. Dr. Ali Murat Kalender, osteoartrit, eklem yüzeyini oluşturan kıkırdak yapıların bozulması, aşınması, hareket özelliğini kaybetmesi ile ortaya çıkan eklem hareketlerinde azalma ve ağrıya neden olan hastalık olduğunu belirtti. Hastalığın, 40 yaş ve sonrasındaki hastalarda, eklemlere daha sık ve ağır yük veren kişilerde daha fazla görüldüğünü kaydeden Kalender, "Halk arasında kireçlenme olarak adlandırılır. Eklem oluşturan kıkırdak yapıların bozulması ve eklem kayma özelliğinin azalması izlenir. Daha da ileri dönemlerde eklem kıkırdağı tamamen kaybolur. Eklem kıkırdağının altındaki kemik (subkondral bölge) dokusunda da bozulma sonucu kemikte büyümeler ve eklem kenarında çıkıntılar (osteofitler) gelişir. Sonuçta osteoartrit eklemlerin normal yapısını bozarak, hareketlerde kısıtlanmaya ve ağrıya neden olur.

Hastalığın gelişimindeki nedenler arasında eklemlerin aşırı zorlamalı hareketleri, aşırı yüklenme, travma, romatizma hastalıklar, aşırı kilo sayılabilir. En sık ev hanımlarında, ağır spor yapan kişilerde izlenir. Gecikmiş eklem yaralanması (menüsküs yırtığı, eklem faresi vs.) tedavisi maalesef ülkemizde sık görülen bir sebeptir. Kırık sonrası eklem kıkırdağının bozulması sonucu da olabilir" dedi.

Hastalarda osteoartrit gelişen eklemlerin hareketlerinde kısıtlanma ve ağrıdan yakındıklarını ifade eden Doç Dr. Ali Murat Kalender, "Kemik çıkıntılara bağlı olarak eklem şiş görünebilir. Hareket sırasında eklemde çıtırtılar duyulabilir. Belirtilerin arttığı alevlenme dönemleri olabildiği gibi, uzun süren şikayetsiz dönemler de görülebilir. En sık diz ve el parmak eklemlerinde izlenir. Etkilenen eklemde eğilme ve şekil bozukluğu ileri dönemde izlenir. Ağrı genellikle hareket sırasında görülürken, dinlenmeyle azalır. Uzun süren dinlenme sonrası hareketlerde kısa süren bir tutukluk olabilir, hareket ettikçe düzelir. Eklem kıkırdağındaki bozukluklar ve kıkırdak aşınması ilerledikçe, istirahat sırasında da ağrı görülebilir ve hareketler günlük yaşam işlevlerini aksatacak düzeyde kısıtlanabilir. Etkilenen ekleme komşu kaslarda zayıflama ve güçsüzlük gelişir. Tanı etkilenen eklemin muayene ve röntgen ile değerlendirilmesi ile konulur. Eğer, diz etkilenmiş ise tedavisi için öncelikle özel diz egzersizleri, kilo verme, ilaç tedavisi uygulanır. Eklem içine yapılan veya tablet şeklinde ağızdan alınan kıkırdak güçlendirici ilaçlar, özel dizlikler tedavide kullanılmaktadır. Belli dönemlerde fizik tedavi uygulanabilir" şeklinde konuştu.

Kireçlenme hastalığı görülen yaş gruplarında çoğunlukla menüsküs dejenere yırtıkları da görüldüğünü vurgulayan Doç. Dr. Kalender, "Mekanik bulgu veren menisküs yırtığı ile birlikte olan uygun vakalarda artroskopik girişim kısmen faydalı olabilmektedir. 45-55 yaş arasında kilosu 90‘nın altında olan hastalarda düzeltici osteotomi mükemmel sonuçlar verir. İleri derecedeki diz kireçlenmelerinde ve 65 yaş üzerinde total diz protezi ameliyatı uygulanmaktadır. Ağrı kesici ilaç ile geçmeyen ağrı, gece ağrısı, eklem ağrısı nedeni ile ev dışına çıkamaz hale gelmek hatta günlük işlerini yapamaz hale gelmek ve tuvalete yetişememe diz protezini zorunlu hale getirir. Bu ameliyatla, bozulmuş olan eklem yüzeyleri çıkarılıp yerine diz için özel dizayn edilmiş bir protez konulur. Protez ile tedavide erken harekete başlamak müthiş bir avantajdır. Anestezi etkisi kalkınca hasta tam yük vererek basabilir. Tuvalete gidebilir. Tedavideki amaç hastanın ağrısız yürümesini sağlamaktır. Diz protezi ameliyatları ile hasta memnuniyet oranı dünya standartlarında %96-98’dir. Ülkemizde ameliyat korkusu nedeni ile ameliyatların ertelenmesi kaslarda ileri derce zayıflama, artmış osteoporoz, kalp ve akciğer kapasitesinin azalmasına ve memnuniyet oranının düşmesine neden olmaktadır. Cerrahi tedaviyi geciktirmek hastanın lehine değildir. Osteoartrit tedavisinde amaç Öncelikle ağrıyı gidermek ve hareket kısıtlanmasını düzeltmektir" diye konuştu.