Başbakan Binali Yıldırım AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu ve flaş açıklamalarda bulundu.
7 Temmuz Pazar günü Yenikapı'da gerçekleşecek demokrasi mitingi hakkında konuşan Yıldırım, 'Hepimiz Yenikapı’da hazır olacağız. Tarihimizin, demokrasimizin en büyük mitingini gerçekleştireceğiz.' dedi.
Başbakan Yıldırım, "Her darbe teşebbüsü en başta Mustafa Kemal’in hatırasını ve onun açtığı TBMM’yi yaralamıştır. Hiçbir darbeci Kemalist de değildir" dedi. Başbakan, "Harp okulları devam edecek. Askeri liseleri kapattık. Artık harp okullarına meslek liselerinden, düz liselerden, imam hatiplerden herkes girecek. Okullara girişteki kısıtlamaları kapattık. Askerin elinde bir sürü fabrika tersane var. Asker artık tamiratla başka işlerle uğraşmayacak. Asker kendi işini yapacak" diye konuştu.

İşte Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satır başları;

Dün Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli ile görüştüm. Kendilerine OHAL süreciyle ilgili ve bu süreçte hükümetimizin aldığı kararlar ile ilgili kapsamlı bilgi aktardım.

Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul’da büyük bir demokrasi ve şehitler mitingi gerçekleştirecek. Cumhurbaşkanımızın riyasetinde gerçekleşecek bu mitinge AK Parti olarak bütün teşkilatlarımızla katılacağız.

Hepimiz Yenikapı’da hazır olacağız. Tarihimizin, demokrasimizin en büyük mitingini gerçekleştireceğiz.

Cumhurbaşkanımızın parti liderlerine yaptığı çağrıyı buradan tekrarlamak istiyorum. Gün birlik günüdür.

17-25 Aralık darbe girişiminden sonra bu FETÖ denilen örgütle amansız bir mücadele başlatmıştık. Ancak bu hain örgütle mücadelede başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hep yalnız bırakıldık. 

Siyasi partilerden, medyadan uluslararası planda beklediğimiz desteği bulamadık. 15 Temmuz'da bu hain örgütün maskesi öyle bir düştü ki hamdolsun herkes bunların gerçek yüzünü gördü ve 79 milyon şu anda amansız mücadele veriyor. 

'TÜRKİYE UÇURUMUN KENARINDAN DÖNDÜ'
15 Temmuz akşamı Türkiye kelimenin tam anlamıyla uçurumun kenarından dönmüştür. Eğer başarılı olsaydılar ne anayasa olacaktı ne meclis olacaktı ne de hukuk işleyecekti. Siyasi partiler kapatılacaktı. Özgür basından insan haklarından ifade özgürlüğünden hiç bir deşer kalmayacaktı.Devletimiz de milletimiz de uçurumun kenarından dönmüştür.

'OHAL MİLLETE DEĞİL HÜKÜMETE VE DEVLETE İLAN EDİLMİŞTİR'
Olağanüstü tedbirlerin alınması bir mecburiyet haline gelmiş ve meclisimiz 3 aylığına OHAL’i çıkartmak zorunda kalmıştır. OHAL millete değil hükümete ve devlete ilan edilmiştir. Millet serbest, istediklerini yapmaya devam etsin. Onlar yapmaları gerekeni 15 Temmuz gecesi yaptılar.

'AJAN VE HAİN YUVALARINI KAPATTIK'
Çıkardığımız 667 sayılı KHK ile bu virüs temizliğini hain temizliğini başlattık. FETÖ ile irtibatı bulunan sağlık eğitim kurumlarını, vakıf-derneği üniversiteyi sendikaları diğer deyişle ajan ve hain yuvalarını kapattık. Kamuda temizliği balattık devam ediyoruz. Her türlü yargı kurumunda bu haşhaşileri tespit ettik meslekten çıkartıyoruz.

TSK içinde de kapsamlı bir temizlik harekatı başlattık. Terör örgütünün yayınlarına yayın evlerine son verdik. 15 Temmuz şehitlerimizin yakınları ve gaziler için yardım kampanyası başlattık.

'BU DÜZENLEMELER TSK’YI ZAYIFLATMAYACAK DAHA GÜÇLÜ YAPACAK'
Çıkardığımız KHK’lar ile en büyük en köklü düzenlemeleri TSK içinde yaptık. Bu düzenlemeler TSK’yı zayıflatmayacak tam aksine daha güçlü, her türlü tehdide düne göre daha hazırlıklım hale getirecektir.

TSK mazisi zaferlerle dolu bir ordudur. 1071’de zafer yazan ordu TSK’dır. Haçlıları Anadolu’da durduran bu ordudur. İstanbul’u fetheden Hz. Nebi’nin övgüsüne mazhar olan ordu bu ordudur. Mohaç’ı, Niğbolu’yu, Çanakkale’yi Kutül Amare’yi gibi daha nice destanı tarihe yazan işte bu ordudur.

Bağrından Gazi Mustafa Kemal’i çıkaran da bu ordudur. Biz her bir askerimize Mehmetçik deriz. Küçük Muhammed anlamında peygamber sancağının izinde olan kahramanlara Mehmetçik sıfatını uygun görürüz.

Bu ordu milletin ordusudur. Milletin bağrından çıkmıştır. Bizim ordumuz Balkan savaşlarında kendi iç meseleleri yüzünden büyük bir tahribat yaşadı. Osmanlının çöküşü özellkle son dönemde ordunun siyasete karıştığı bir dönem olmuştur.

'HİÇBİR DARBECİ KEMALİST DEĞİLDİR'
Gazi Mustafa Kemal ordunun siyasete karışılmasının ne kadar yanlış olduğunu görmüş ve daha en baştan bu ilişkiyi sağlam bir temekle oturtmuştur. Askeri ve sivil hepsinin üzerinde bu çatı var bu gazi meclis var. Bu hainler bu gazi meclisi bombalarla yok etmeye çalıştılar.

Hele hele bu meclisi bombalayan hiç kimse bu ordunun askeri değildir bu vatan toprağının evladı da değildir. Her darbe teşebbüsü en başta Mustafa Kemal’in hatırasını ve onun açtığı TBMM’yi yaralamıştır. Hiçbir darbeci Kemalist de değildir.

Asker elbisesi içindeki o teröristleri tek tek temizliyoruz. Bu temizliği ordumuz ile birlikte yapıyoruz. Harp okulları devam edecek. Askeri liseleri kapattık. Artık harp okullarına meslek liselerinden, düz liselerden, imam hatiplerden herkes girecek. Okullara girişteki kısıtlamaları kapattık. Askerin elinde bir sürü fabrika tersane var. Asker artık tamiratla başka işlerle uğraşmayacak. Asker kendi işini yapacak.



İnternethaber