ORDU (AA) - Osmanlı padişahı İkinci Abdülhamid döneminde yapımı planlanan, Karadeniz'i İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz'e bağlayacak Karadeniz - Akdeniz Yolu Projesi'nin tüm hızıyla devam ettiği belirtildi.

AK Parti Ordu Milletvekili Fatih Han Ünal, yaptığı açıklamada, Ordu - Sivas arası toplam uzunluğunun 88 kilometre olan proje için şu ana kadar 335 milyon lira harcandığını bildirdi.

Karadeniz - Akdeniz Yolu Projesi tamamlandığında, Ordu'nun Karadeniz'in, İç Anadolu ve Akdeniz'e açılan kapısı olacağını belirten Ünal, "Eski adıyla Dereyolu, şimdiki adıyla Karadeniz - Akdeniz Yolu Ordu'nun kaderini değiştirecek" dedi.

Ünal, 450 milyon liralık projeye sahip Karadeniz - Akdeniz Yolu Projesi'nin yüzde 75’inin tamamlandığını ifade ederek, "Ordu - Sivas arası toplam uzunluğu 88 kilometre olan proje için şu ana kadar 335 milyon lira harcandı. Yol tamamlandığında 1 saatte gideceğimiz yol 15 dakikaya inecektir" diye konuştu. 

Projede çalışmalarının gece - gündüz hızla devam ettiğini söyleyen Ünal, şunları aktardı:

"Türkiye’nin her tarafı şantiyeye dönmüş durumda. Bu projelerin hayata geçmesi için dağlar deliniyor, yeni yeni tüneller açılıyor. Bu projelerden birisi de Dereyolu olarak adlandırılan 140 yıllık hayalimiz Karadeniz - Akdeniz Yolu Projesi. Ordu - Sivas arasındaki güzergahta 22 adet tünel bulunuyor. Adeta Ferhat gibi dağlarla mücadele edip, İç Anadolu'yu denize getireceğiz. Karadeniz - Akdeniz yolu tamamlandığında başta Sivas olmak üzere iç bölgedeki diğer iller Karadeniz’e kolaylıkla ulaşabilecek. Denize uzak iller Karadeniz’e yakınlaşacaktır. Ordu ilimiz gelecekte bu potansiyeli en iyi şekilde kullanacaktır. Yapım aşamasındaki zorluklar dikkate alındığında Türkiye’nin en zor yollarından biri Ordu’da hızla ilerlemektedir. Bu yolun bitmesini Ordulular kadar Sivas’ta yaşayan kardeşlerimiz de hasretle beklemektedir. Bugüne kadar bu yolun inşasında fiziki imkansızlıklara rağmen bütün gayretini ortaya koyan firmalarımıza ve çalışan mühendis ve işçilerimize teşekkür ediyorum."

Ünal, projenin ilk kez Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sultan Abdülhamit tarafından 1870 yılında Fransız mühendislere çizdirmesiyle başladığını da sözlerine ekledi.