Bahri KARATAŞ/İZMİR, ()- İZMİR Emek ve Demokrasi Güçleri üyeleri, Ankara Tren Garı önünde 102 kişinin ölümüne neden olan canlı bomba saldırılarıyla ilgili, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve kamu görevlileri hakkında 'görevi ihmal' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmek üzere İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Bayraklı Adliye C Kapısı önünde yapılan basın açıklamasına HDP İzmir Milektvekili Ertuğrul Kürkçü ile birlikte yaklaşık 150 kişi katıldı. Açıklamaya katılanlar, ellerinde katliamda yaşamını yitiren 102 kişinin fotoğraflarının bulunduğu dövizleri tuttu. Grup adına basın açıklamasını Çağdaş Avukatlar Derneği üyesi avukat Kerem Dikmen yaptı. Devleti yönetenlerin yaptığı açıklamalar arttıkça nasıl bir suç batağının içinde oldukları daha net ortaya çıkmaya başladığını söyleyen avukat Kerem Dikmen, şunları söyledi:
"Dün, basının karşısına geçip sırıtarak 'Devletin zaafı yok' diyenlerin derhal istifa etmeleri gerektiğini söylemiştik. Ancak açıklamalar göstermektedir ki katliamı önleme ve katilleri derhal yakalama sorumluluğu kenrdisinde olan İçişleri ve Adalet Bakanları görevlerini yapmak bir yana, kendi görevleri hatırlatıldığında ciddiyete sığmayacak bir tutum içerisinde hiçbir şey olmamış gibi davranabilmektedirler. Bizler, faillerin yanısıra önleme görevi olanların da bu katliamda sorumlulukları olduğunu çok iyi biliyoruz. Başbakan olmayan Başbakan, bu olayın gerçekleşmesine kendilerinin yol açtığını insanların gözünün içine bakarak söyledi. Katil listesinin ellerinde olduğunu beyan etti. Listedekilerin katliamlarını gerçekleştirmesini beklediklerini söyleyerek yeni katliamların yaşanabileceğinini de haberini verdi."
"Söz konusu IŞİD olunca demokrasi havarisi kesilenler, IŞİD barbarlarını aratmayacak şekilde birçok sivili katletiler" diye konuşan Dikmen, şöyle devam etti:
"Ayrıca Başbakan, katliam sonrası insanların gözünün içine bakarak oylarınını arttığını ifade etti. Bu açıklama da gösteriyor ki Ankara katliamının engelemekle sorumlu olanlar bu sorumluluklarının gereğini yerine getirmek bir yana, bu katliamdan bile bir fayda edebilirmiyiz telaşına düşmüşlerdir. Ayrıca bundan sonra yaşanacak katliamların da tek sorumlusu, katiller sürüsünün listesini elinde tutup hiçbir şey yapmayanlar olacaktır. Yine bugüne kadar yaşanan faili meçhul cinayetlere yenileri eklenirse, 'beyaz toros'larla halkı tehdit edenler cinayetlerin bizzat sorumlusu olacaktır. Arananlar listesinde adı olduğu halde Ankara'ya kadar gelen, olay yerinde bir gün önce keşif yapıp kameralar tarafından tespit edilen ama yakalanamayan barbarların gerçekleştirdiği katliamdan, en az katiller kadar devlet yetkilileri de sorumludur. Bu olayın devlet görevlilerinin aktif ya da pasif desteği ile organize bir şekilde gerçekleştirildiği yapılan açıklamalarda daha çok net görülmektedir. Bu gün bu olayda yardım yataklık yapanların, azmettiricilerin, görevini kötüye kullananların yargılanması için suç duyurusunda bulunuyoruz."
Basın açıklamasının ardından DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, KESK Dönem Sözcüsü Bahri Akkan, TMMOB İzmir İKK Sekreteri Melih Yalçın, İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu adına avukat Kerem Dikmen ve Türk Tabibler Birliği (TTB), bombalı saldırılarda ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Selami Altınok, MİT Müşteşarı Hakan Fidan, Emniyet Genel Müdürü M. Celaletten Lekesiz, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Hüseyin Namal, Ankara Emniyet Müdürü Kadri Kartal, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ve tespit edilecek diğer kamu görevlileri hakkında 'görevi ihmal'  ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmek üzere İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na ortak hazırladıkları dilekçeyle suç duyurusunda bulundu.

FOTOĞRAFLI