Trabzon’da uluslararası nakliyecilik şirketi sahibi işadamı Abdullah Özer, tatil için memleketi Gümüşhaneye giderken Tunceli-Pülümür karayolunda PKK’lı teröristler tarafından kaçırılan ve ardından şehit edilen öğretmen Necmettin Yılmaz’ın saldırıya uğradığı bölgeye karayoluyla giderek terör eylemlerine tepki vermek istedi.

Öğretmen Necmettin Yılmazın şehit edildiği bölgeye gelen işadamı Özer vearkadaşı Cahit Sağlam,tünel girişindeki elektrik direklerine ip gererek şehit öğretmen Yılmaz’ın fotoğrafı ve "Bu elleri ayıramayacak, bu vatanı bölemeyeceksiniz" yazılı afiş ile Türk bayrağı astı.

Özer ve Sağlam, bu sırada çevrede bulunan terörist grubun silahlı saldırısına uğradı. Özer deruhsatlı tabancasıyla teröristlere karşılık verdi.Bu anlar yere kayıt yaparken bırakılan tablet kamerası ile görüntülendi. Teröre Türk bayrağıyla mesaj vermek isteyen Özer,"saldırı anına ilişkin yaşanan görüntüleri sosyal medya hesabından paylaştı.

"ÖĞRETMENLER KANDİL GİBİDİR"

Görüntülerde yanına isabet eden mermiyle kısa süreli şaşırdığını ifade eden Özer’in, "Bu ülkede Necmettin ve Aybüke öğretmenler bitmez. Bu ülke hainlere, itlere, teröristlere bırakılamaz. Kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürkün de dediği gibi öğretmenler kandil gibidir, bu ışıklar bitmez. Burası Türkiye Cumhuriyeti bu bayrağın altında ya adam gibi yaşayacaksınız, ya da it gibi öleceksiniz" dediği, silahıyla saldırganlara karşılık verdiği, ardından da aracına binerek korunmaya çalıştığı görüntülere yansıdı. Abdullah Özer ve Cahit Sağlam’ın yara almadan kurtulduğu olay anına ait görüntüler sosyal medyada hızla paylaşıldı.

"BİZİ SAĞ OLARAK YAKALAMAK İSTİYORLARDI"

Teröristlerin kendilerini sağ yakalamak istediklerini anlatan Özer, saldırıya uğramasına ilişkin, "Türk bayrağı üzerine, öğretmenimizin resmini koydum, yanına, ’Bu elleri ayıramayacaksınız, bu vatanı bölemeyeceksiniz’ yazdım. Yanımıza Türk bayraklarını da alarak arkadaşımız Cahit Sağlam ile yola çıktık. Tunceli’den Pülümür’e 28’inci kilometrede hazırladığımız bayrak ve pankartı iple astık. Biz bu işlemi yaparken sonradan anlıyoruz ki terör mensupları bizi fark etti. Bizi sağ olarak yakalamak istiyorlardı. Biz direkten inince yetişemeyeceklerini anlayınca ateş etmeye başladılar. Anında tepkimizi verdik. Elimizdeki silahımızla onlara ateş ederek 1-2 saniye kazanmış olduk. Arabaya bindik, o arada çekim için kullandığımız tabletiorada unuttuğumuzu fark ettik. Ateş sırasında tableti de aldık. O sırada yine bir iki el daha ateş edildi isabet olmadı. Çünkü açılarından çıkmış olduk" diye konuştu.

Kendilerine otomatik silahla yaklaşık 400 metre mesafeden 8 el ateş edildiğini dile getiren Özer, Tunceli’ye gelince olayı yetkililere anlattıklarını 4 saat ifade verdiklerini, İHA’ların bölgede havalandığını anlatırken, "Kurşunun biri pantolonu deldi ama vücuda temas etmedi. Sıyırdı, az bir kızarıklık oluştu. Hastaneye gittik ve gerekli işlemleri yaptık. Olay yerinde yapılan incelemelerde uzun namlulu silahla 8 el ateş edildiği tespit edildi. İlk kurşun direğin dibine geldiğinde ben mantar gibi bir şey patladığını zannettim. 400 metre gibi bir mesafeden atıldığı söylendi" dedi.

Abdullah Özer, daha önce Şırnakın Şenoba bölgesinde 31 Mayıs akşamı yüksek gerilim tellerine çarparak düşen helikopterde şehit olan 13 askerin fotoğraflarının yer aldığı dev Türk bayrağını da, 2 bin 900 rakımlı Kato Dağına asarak teröre tepki göstermişti.

Kaynak.Hürriyet