Sosyal medyada düzenlediği kampanya ile Hıdırellez’de kuzu eti yeme adetini anımsatan Ankara İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, kuzu ve koyun etinden yapılan geleneksek yemeklere sahip çıkılması çağrısında bulundu.
Baharın ilk kuzuları Hıdırellez’de tüketiciyle buluşmayı bekliyor. Toplumdaki inanışa göre Hıdırellez günü baharın ilk kuzusundan yapılmış yemekleri yiyen kişiler, bir sonraki Hıdırellez’e kadar sağlık ve şifa kalkanı ile korunuyor. Ancak bu kuzuların Hızır’ın ayak bastığı yerde yetişen doğal ve doğadan beslenen kuzular olması gerekiyor. Bu nedenle de asırlardır Hıdırellez kutlamalarında mutlaka kuzu etinden yapılmış yemekler tüketiliyor. Her bölgede farklı bir yemek öne çıksa da bilinenleri kuzu çevirme ve Hıdırellez yahnisi.
Ankara İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, Hıdırellez’de kuzu eti yeme geleneğini yeni kuşaklara aktarmak ve kuzu etinin önemine dikkat çekmek için sosyal medyada bir kampanya düzenledi. Kampanya ile ilgili bilgi veren Ankara İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Kılınç, seçim süreci nedeniyle kampanyayı sosyal medya ve basın açıklamaları ile sınırlı tuttuklarını, önümüzdeki yıl Ankara’da büyük bir kampanya düzenlemeyi hedeflediklerini söyledi. Kılınç, "Baharın gelişini ister mesire yerinde, ister evde kutlayalım ama mutlaka sevdiklerimizle birlikte kuzu eti yiyelim. Bu geleneği yeni kuşaklara taşıyalım” dedi.
Küçükbaş hayvancılığın her zaman Anadolu’da çok önemli olduğunu belirten Kılınç şöyle devam etti:
“Mevsim iyi gitmiş, kuzu doğumları bereketli geçmişse sevinmiş eğlenceler düzenlemişiz, eğer doğal şartlar nedeniyle kuzu ölümleri çok olmuşsa ülke adına kaygı duymuş, yas tutmuşuz. Bu bin yıllardır böyle devam etmiş. Hıdırellez günü aynı zamanda muhakeme günü, bir yılı planlama, kış aylarını değerlendirme günüdür. Eski insanlar tüm bu ritüelleri küçükbaş hayvancılığın önemini yeni nesillere aktarmak için kullanmıştır. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği bugün için de ülkemiz için önemini fazlasıyla koruyor. Her platformda dile getirdiğimiz gibi tarım ve hayvancılık günümüz dünyasında enerji kadar stratejik bir alan. Türkiye’nin de gıda güvenliği açısından küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin stratejik bir önemi vardır.”
Hıdırellez geleneğindeki iki inanışın dikkat çekici olduğunu belirten Kılınç, “Birincisi baharın ilk kuzusunu yiyenlerin bir sonraki Hıdırellez’e kadar sağlık ve şifa kalkanı ile korunduğuna inanılıyor olması. İkincisi de çocuklara kuzu ciğeri yedirme geleneği. Eski insanların kuzu eti ve sağlık arasında bu kadar güçlü bağ kurmaları çok ilginç. Geçmiş dönemde yaşamış lokman hekimlerin şifa reçetelerinde her zaman koyun ve kuzu ürünleri baş köşede yer almıştır. Bugün bilimsel çalışmalarda kuzu ve koyun etinin çok sağlıklı olduğu ve birçok hastalığa karşı koruyucu etkisi olduğunu göstermektedir. Küçükbaş hayvan ürünleri günümüzde de sağlıklı yaşam mönülerinin vazgeçilmezlerindendir” ifadesini kullandı.