Son 1 ayda Samsun'da 5 kişi kendi canına kıydı. En başlarda bunun eğitimle bağlantılı olduğunu düşünüyordum. Artık fikrim değişti. Konu bundan tamamen bağımsız. Çünkü intihar edenlerin arasında, üniversite mezunları da var. Anladım ki bu işin eğitimle bir alakası yok. Bence sorun eğitim sisteminde değil, insanların yaşantılarında, şu andaki geçim sıkıntılarında, anlık ruh hali değişimlerinde. Siz de biliyorsunuzdur ki Samsun'da geçtiğimiz haftalarda kan donduran bir intiharla karşılaştık. Ayrıntısına çok fazla girmek istemiyorum ama biraz değineceğim. İ.Ş. isimli kişi Ağabali Köprüsü'ne çıkıyor. Boynuna bağladığı ipi demir korkuluklara da bağlıyor. Buraya kadar herkes cesaret edebilir. Peki ya sonrası? Görüntüleri izlediniz mi bilmiyorum ama sıfır tereddütle kendini aşağı bırakıyor. Bu nasıl olabilir? Hayretler içerisinde izlemiştim. Dondum kaldım ilk izlediğimde. Kim bilir ne sorunu vardı? Hiçbir zaman onunla empati kuramayacağız. Biz gençler olarak hayata artık farklı gözlerden bakıyoruz. Yaşam kalitemiz, yaşayış biçimimiz, önceden standart içinde gerçekleşirken, artık günlük ve anlık yaşıyoruz. Önceden hayata olumlu bakıyordum ama artık... Çünkü Samsun'da ne zaman ne olacağı belli değil. Z kuşağı için zehir gibi diyoruz. Gerçekten zehir gibi, her gün polis ekiplerimiz çeşitli operasyonlarla uyuşturucu ele geçiriyor. Al bir de buradan yak. Neyse, bu konuya bir sonraki yazımda gireceğim. İntiharları ekonomik krizin tetiklememsi dileğiyle...