Yeni eğitim ve öğretim yılımız hayırlı olsun. Geleceğimiz olan milyonlarca evladımız ders zili çaldı, sınıfları doldurdular. Sınıfta ders zili çalarken, sokakta gençlerimiz için alarm zili çalan birçok tehlike var.
Gençlerimize bağımlılık yapan alkol, esrar, uyuşturucu haplar ve bunları organize eden çeteler, mafyalar var. Eğitim sorunlarımız gelinen noktada nedir, onu resmi verilerle bir başka yazımda dile getireceğim. Ama öncelikli sorun, çocuklarımızın okula gidip gelirken sokakta onları avlamayı bekleyen tehlikeleri ve çözüm yollarını konuşmamız lazımdır.
Sorunları yok sayarak, hafife alarak veya pansuman tedbirlerle geçiştirmeye çalışmak bilimsel bir yöntem değildir. Sivrisineklere, haşerelere ne kadar ilaç sıkarsanız sıkın; bataklığı kurutmadıkça çözüme ulaşamayız.
Tüm olumsuzluklardan ve insanın kendisine ve toplumuna zarar verecek eylemlerden korumanın yolu, ahlak ve maneviyat eğitiminden geçmektedir. Bakınız, ne ilginç değil mi: Bağımlılık yapan ne kadar kötü alışkanlık varsa tamamı, bizim inancımız olan İslam dininde haram kılınmıştır. İnsanlık için en büyük tehlike olduğu haber verilmiştir. “Sarhoşluk veren şeyin azı da çoğu da haram kılınmıştır.” hadisi şerifi konuyu tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır.
Bütün cinayetleri işleyenlerin önceden uyuşturucu haplar ve çeşitli içkilerle kendilerini motive edip cinayet işlediklerini resmi verilerden öğreniyoruz. Bu nedenle çocuklarımızı manevi eğitimden geçirmek, yani bilinçli bir Müslüman yapmakla birçok tehdidi kökünden halletmiş oluruz. Keza, cezaevlerini suç işleyerek, ani cinayetler işleyerek dolduranlar da maneviyat yoksunudur.
Önceki günlerde 16 yaşındaki bir genç iki polisimizi şehit etti ve ikisini de yaraladı. Bunlar hangi fikirlerden nemalanıyor, kimlerin ne için maşası oluyorlar? İyice irdelenmelidir. Yine aynı gün, yine 16 yaşında bir genç anne ve babasını evdeki ekmek bıçağı ile doğradı; baba öldü, anne ağır yaralı.
Bu tip olayların gündelik olaylar haline gelmesi, geleceğimiz açısından alarm vermektedir. Kendimizi pembe tablolar çizerek kandırmayalım; gidişat iyi değildir.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Hiçbir ana baba, çocuğuna güzel ahlaktan daha iyi bir miras bırakamaz.”
Gençlerimiz geleceğimizdir, geleceğimizi karartmayalım.