TRABZON (AA) - Trabzon Büyükşehir Belediyesinin, Ortahisar, Akçaabat ve Yomra ilçelerinin su ihtiyacını karşılayan Atasu Barajı'nın tarımsal kirleticilerle kirlenmesini önlemek amacıyla 2014 yılından itibaren desteklediği "Atasu Baraj Havzasında Organik Tarım Projesi" meyvelerini vermeye başladı.

Trabzon Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ile Trabzon İçmesuyu ve Kanalizasyon İdaresi (TİSKİ) Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen çalışmaların, havzada örgütlenen Galyan Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile sürdürüldüğü belirtildi.

Proje kapsamında, havzada bulunan ve tarımla iştigal eden çiftçileri organik tarıma teşvik etmek amacıyla organik solucan gübresi, tarım kireci ve ücretsiz toprak tahlili gibi çiftçilere ait girdiler ve organik tarım yapmayı kabul eden çiftçilerin Organik Tarım Sertifika ücretlerinin Büyükşehir Belediyesi ile TİSKİ tarafından karşılandığını bildirildi.

Büyükşehir Belediyesinin desteği ile sürdürülen çalışmaların sonuç vermeye başladığı belirtilen açıklamada, bu yıl baraj havzasında 72 ton 500 kilogram organik fındık ve 102 ton 600 kilogram organik fındık geçiş süreci ürünü ile 1 ton 650 kilogram organik ligarba, 1 ton organik fasulye ve 27 ton 700 kilogram organik mısır üretildiği kaydedildi.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Atasu Barajı bölgesinde organik tarımı desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

Atasu Barajını kimyasal kirleticilerden korumak için bölgede kimyasal ürün kullanılmasının yasak olduğunu hatırlatan Gümrükçüoğlu, "Bu durumda bölgedeki üreticilerimizin zarar etmemesi, hatta daha da kar etmeleri için bölgede 2014'te organik tarımı desteklemeye başladık. Kimyasal gübre kullanmayan üreticilerimizin organik tarımla birlikte verimlerini daha da arttırdıklarını görmek bizleri ziyadesi ile mutlu etmektedir." ifadelerini kullandı.

Organik tarımda geçiş süreçleri yaşandığını vurgulayan Gümrükçüoğlu, ilk 3 yıl geçiş süreci olarak kabul edildiğini ve dördüncü yılda elde edilen ürünün organik ürün olarak değerlendirildiğini belirterek, bu doğrultuda dört yıldır projenin uygulandığı bölgelerde ortaya çıkan sonucun son derece sevindirici olduğunu kaydetti.