Olay, 27 Mayıs Çarşamba günü saat 01.30 sıralarında, Selçuklu ilçesi Mehmet Akif Mahallesi İsmet Bey Sokak'ta meydana geldi. Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 2'nci sınıf öğrencisi Mehmet Ali Demirel, Avusturya'nın Viyana kentinde yaşayan ablası Gülsen Koç'un eşi Mehmet Koç'tan şiddet gördüğünü öğrendi. Bu durumu konuşmak için beraberine arkadaşı Oğuzhan Üzel'i de alıp, eniştesinin ailesinin evine gitti. İddiaya göre, Demirel'i, konuşmak için dışarı çağırdığı eniştesinin babası Hüseyin Koç (71) ile oğulları Adil Koç (48) ve İsa Koç (46) demir çubuk ve sopalarla dövdü. Ağır yaralanan Demirel, ambulansla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Üniversiteli genç, Cumartesi günü hayatını kaybetti.

Olaydan sonra gözaltına alınan Hüseyin Koç, sevk edildiği adliyeden adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Adil-İsa Koç kardeşler ise tutuklandı.

'BAŞINI ÇİÇEKLİĞİN KENARINA ÇARPTI'

Baba Hüseyin Koç ile oğullarının ifadeleri ortaya çıktı. Baba Koç, Mehmet Ali Demirel'e vurmadıklarını ileri sürerek, şunları söyledi:

"Mehmet Ali Demirel gelinimin kardeşi, köylüm ve aynı zamanda akrabam olur. Avrupa'da yaşayan oğlum, gelinim ile tartışmış. Bunun üzerine gelinim sığınma evine gitmek istemiş. Bunu öğrenince gelinimin annesi Fatma Demirel'i telefonla aradım. Telefona, gelinimin kız kardeşi çıktı. Gelinimin sığınma evine gitmesine gerek olmadığını söyleyerek, 'Evinde kalsın, olur böyle şeyler' dedim. Gelinimi evde kalması için ikna etmelerini istedim. Mehmet Ali Demirel de beni arayarak eve geleceğini söyledi. 01.00 gibi, oğlum İsa ile apartmanın bahçesinde bulunduğumuz sırada Mehmet Ali Demirel geldi. Bana vurmaya çalıştı. İsa elini tuttu. Oğluma 'Polis çağır' dedim. Mehmet Ali'nin kaçmaması için apartmanın bahçe kapısını kilitledim. Mehmet Ali, bahçe duvarından atlamaya çalıştı ancak düştü. 3-4 kez denedi, tekrar tekrar düştü. Başını çiçekliğin kenarına çarptı. Elimde demir çubuk yoktu. Oğlum İsa ya da bir başkası Mehmet Ali'yi darp etmedik. Oğlum Adil olay sırasında yanımızda değildi."

'ARAMIZDA ARBEDE YAŞANDI'

İsa Koç da Mehmet Ali Demirel'in babasına saldırmak istediğini iddia ederek, ''Babam aradı, 'Mehmet Ali gelecek' dedi. Ben de babamın yanına gittim. Mehmet Ali, babama saldırmak istedi. Araya girdim. Mehmet Ali'nin elindeki cisim başıma geldi. Mehmet Ali'yi tuttum. Bu sırada kardeşim Adil Koç da geldi. Arbede yaşandı. Adil, Mehmet Ali'yi yere yatırdı. Sokağa çıkıp, polisi aradım. Polisi arayınca Mehmet Ali bahçe duvarından atlayarak, kaçmaya çalıştı. Ancak dikenli teller nedeniyle kaçamadı. Mehmet Ali'nin başına biz vurmadık. Tahminim arbede esnasında olmuş olabilir. Babamın elinde demir çubuk yoktu. Bizim elimizde de sopa ya da başka bir cisim yoktu" dedi. Koç, ifadesi sırasında hayatta olan Demirel'ren davacı ve şikayetçi olduğunu da belirtti.

'O KAÇMAYA ÇALIŞTI BEN TUTTUM'

Adil Koç ise Mehmet Ali Demirel'in bahçe duvarından atlayarak kaçmaya çalıştığını anlattı. Koç, "Evde dinleniyordum. Olaydan sonradan haberim oldu. Sesler gelince aşağıya indim. Mehmet Ali ile babam ve İsa arasında arbede yaşandı. Mehmet Ali'yi tutup yere yatırdım. İsa polisi aradı. Mehmet Ali elimden kurtulup, bahçe duvarına tırmanarak, kaçmaya çalıştı. Kaçmasın diye elbisesine asıldım. Üzerime düştü, ikimiz yere düştük. Tekrar duvara tırmandı. Tekrar elbisesine asıldım yine düştü. 4-5 sefer kaçmayı denedi, tuttum çektim. Bu sırada başını çarpmış olabilir. Biz başına vurup, darp etmedik. Bizim elimizde sopa, demir veya başka bir şey yoktu"diye konuştu.

'SOPA İLE MEHMET ALİ'YE VURUYORLARDI'

Mehmet Ali Demirel'in olay yerine birlikte gittiği arkadaşı Oğuzhan Üzel ise, şüphelilerin arkadaşına demir çubukla vurduklarını söyledi. Üzel, polisteki ifadesinde şunları anlattı:


"Mehmet Ali, saat 01.00 sıralarında gelip beni aldı. Ablası ile eniştesinin arasında sorun olduğunu, konuşmaya gideceğini söyledi. Mehmet Ali, araçtan inip apartmanın bahçesine girdi. Birkaç dakika sesler duydum. Ben de Mehmet Ali'nin yanına doğru gittim. Sopa ile Mehmet Ali'ye vuruyorlardı. Biri, 'Sen kimin evini basıyorsun? Tabancayı getirin' diye bağırıyordu. Birinin elinde ince uzun demir bir çubuk vardı. Ne oluyor, neden dövüyorsunuz? diye seslendim. Bana, 'Gel gel sende gel' dediler. Üzerime doğru gelmeye başladıklarında kaçıp, polisi aradım. Mehmet Ali'nin elinde silah, bıçak gibi bir alet yoktu.''
Mehmet Ali Demirel'den geriye ise 2018 yılında kazandığı Necmettin Erbakan Üniversitesi'ne ailesi ile birlikte kayıt yaptırmak için gittiğinde çektirdiği video kaldı.

(DHA)