Kanunları kanla yazanlara, haritaları kanla çizenlere, kan içerek büyüyenlere, kana ekmek doğrayanlara, tıka basa yiyince kana susayanlara, insanlara kan ağlatırken kan ter içinde kalanlara, İslam, Kur’an, Muhammed, Müslüman, dostluk, kardeşlik, adalet, huzur, mutluluk… Kelimelerini duyunca, kanı beynine sıçrayanlara, “çocuk katili” diyorsun, adamlar seviniyor.
Kanlıyı kan tutarmış. Bir gün gelir, içtiği kanları, aldığı canları ağzından burnundan fitil fitil getirip kan kusturacak biri çıkar.
Rabbimiz, onlar hakkında, “Yeryüzünde bozgunculuk yapanlar, peygamberleri öldürenler, cimriler, lanetliler ve kâfirler kelimelerini kullanıyor.
Yahudilere “Kâfir demeyelim” diyenler şu ayeti okusunlar:
“Allah'ı ve rasüllerini inkâr edenler, Allah ile peygamberleri arasını ayıranlar, bir kısmına inanır, bir kısmına inanmayız diyenler, iman ile küfür arasında bir yol edinmek isteyenler,
İşte bunlar, gerçek kâfirlerdir. Biz kâfirler için alçaltıcı azabı hazırladık.” (Nisa Sûresi, ayet 4/150-151)
Bütün bu kötülüklerine rağmen biz yine de onların kâfir olarak ölmelerini ve cehenneme gitmelerini istemiyoruz:
Kimse bize teslim olmasın. Bize teslim olurlarsa bir puttan öbür puta geçmiş olurlar.
Allah’a teslim olsunlar da, bundan sonra gelecek nesillerin başına bela olup kendilerini de ateşe atmasınlar
“Eğer ehl-i kitap, iman edip sakınsaydı, elbette biz onların günahlarını örter ve elbette nimetleri bol cennetlere koyardık.
“Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i kendilerine Rablerinden geleni ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından yerlerdi. Onların içinde orta yolu takip eden (Muhammed'e ve ona indirilene iman eden) bir ümmet vardır. Onlardan birçoğu ise ne kötü şeyler yapıyorlar.” (Maide Sûresi, ayet 65-66)
 Eğer iman eder, ona göre yaşarsak, Allah bu dünyada da rızkını bolca vereceğini yerden ve gökten rızık indireceğini haber veriyor.