Yaşam su gibi akıp giderken, bu döngünün içinde insan değişimin farkına varamıyor. Günlük rutin, geçim sıkıntısı, hayat mücadelesi, eğlencesi derken değişimle beraber sürüklenip duruyor. İnsan hayatı bir anlığına durdurup yaşamının çevresine dışarıdan bakınca anlıyor aslında ne kadar çok şeyin değiştiğini yavaş yavaş yok olduğunu, tarihe karıştığını.

Her şey bir başka şeyin yıkımı/ölümü sayesinde var olur ve belli bir süre sonra yok olup gitmektedir.

İnsan değişir, toplum değişir, dünya değişir…

"Değişmeyen tek şey değişimdir” diyalektik üzerine bir araya getirilmiş en güzel kelimeler:

Değişim hepimizin arzu ettiği ve aynı oranda da korktuğu, karşı koyamadığı anlamlandıramadığı, kendine bile soramadığı bir denklem...
Değişimin değişmezliğini hiçbir şey engelleyemez.
Tarih boyunca fikirler değişir, duygular değişir, bakış açıları değişir, öncelikler değişir, ilişkiler değişir, tarzlar değişir, üsluplar değişir, liderler değişir...