İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmadan etkilenmemek, duygulanmamak, hüzünlenmemek elde değildi.
Öylesine acı gerçekleri dile getirdi ki Akşener, ülkedeki ekonomik sorunları, gariban yurttaşların tükenmez çilesinin fotoğrafını, düşündüren yalın sözlerle kürsüden çekti.
Kim ne derse desin, ne denli iç acıcı açıklamalar yapılırsa yapılsın, ülkenin bir numaralı gündemi yurttaşı vuran ve her gün ağırlaşan derin ekonomik sorunlardır. 
Bir yanda emeği ve düşük maaşıyla geçinmeye çalışan milyonlarca emekçi, memur, emekli, dul ,yetim, esnaf ve çiftçi diğer yanda bir anda varsıl olup bunu lüks yaşamlarıyla adeta gözlerimizin içine sokan belirli grup. Öylesine bir adaletsizlik var ki gelir dağılımında. Ki giderek artıyor yoksul aleyhine mevcut dengesizlik. 
İYİ Parti liderinin gözleri nemli dile getirdiği gibi, kıt bütçeli yurttaş parası yetmeyeceğini bildiği için markete gitmekten çekiniyor, kasada mahcup olmak istemiyor. Yoksul ama onurlu insanlar aldığı ürünleri iade etmekten korkuyor. Tane ile domates, salatalık, patates ve soğan alanların mahcubiyetine her yerde tanık olmak mümkün.
Acı gerçekler dile getirildiğinde “abartıyorsunuz” nidaları yükseliyor, ağır eleştirilere uğruyorsunuz. Lakin abartı olmadığı o mahcubiyetin yüreklere ok gibi saplanmasıyla hissediliyor. Kim ister Allah aşkına tane ile temel gıda ürünü almayı? Maddi gücü elvermiyor ki bu yola başvuruyor.
Uzun süre üzerinde konuşulacak, düşündürecek o konuşmada, şu sözleri dile getirdi Meral Akşener;
“Çocuğuna ayakkabı, okul forması alamıyor aileler. Kırık buzdolapların içinde sadece hoşaf bulunuyor. Bu ailelerin anneleri çocukların sabah kahvaltısını ‘uydur kaydır’ gıda maddeleriyle yapıyor. Öğle yemeğine bir poğaça elma koyamıyor. 3-4 yaşındaki çocukların kemikleri sayılıyor. 15 yaşındakilerin çoğu obez, protein alamadıkları için.
Yoksullukla mücadele için gelmiştiniz değil mi? Ayrımcılık yapmayacaktınız yasaklarla mücadele edecektiniz. Enesler, Furkanlar, Haticeler ağlarken, ‘pudra şekerleri’ çeken, acayip arabalara binen, tuhaf pantolonlar giyen, tuhaf ceketler giyen, kocaman zevksiz kolyeler takan, tuhaf tıraşlı gençler yarattınız. Bir tarafta zenginlikten şımarıklıktan  gözümüzün içine sokar gibi  davrananlar, diğer taraftan açlık çeken çocuklar.”
Yalanlanmaya çalışılsa bile Meral Akşener’in hüzünlendiren sözlerini yaşamın gerçekleri teyit ediyor. Bakın şöyle bir çevrenize, bir anda zengin olup, lüks arabalarla, acayip kıyafetlerle sözüm ona “hava atmaya” çalışan bir grup, diğer yanda yaşam mücadelesini sürdürmeye çalışan milyonlarca gariban ve onurlu insan.
İYİ Parti liderinin o konuşması çok ama çok anlamlı ve ders niteliğindeydi. Sosyal medyadan bulup izlerseniz ne demek istediğimi göreceksiniz...