Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Türkiye Azerbaycan Kardeşlik Platformu Topluluğu tarafından Hocalı Katliamının 23’üncü yıl dönümü nedeniyle bir konferans düzenlendi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Hocalı Katliamı’nı Unutma Unutturma” konulu konferans, İstiklal Marşı ve Azerbaycan Devlet Himni’nin okunması ile başladı. Hocalı Katliamı anısına Oğuzhan Koç tarafından çekilen kısa filmin izlenmesi ile devam eden konferansta konuşan Türkiye-Azerbaycan Kardeşlik Platformu Başkanı Ervin Ejderli, 23 yıl önce Hocalı’da yaşananları anımsattı. Ejderli, “Tam 23 yıl önce bugünlerde Hocalı’nın başına getirilecek Ermenistan’ın planları yürüyordu ve 1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece, ne yazık ki zamanında bize dost gibi gözükenler tarafından Hocalı Katliamı başladı ve Ermeniler Hocalı’ya girdiler. Bu gece 83’ü çocuk olmak üzere 70’i yaşlı 613 kişi katledildi. O gece Hocalı kasabası kan gölüne dönüştü. Dönemin komutanlarından olan Sarkisyan, Ermenistan Cumhurbaşkanlığı’nı yürütmektedir. Birleşmiş Milletlerin tüm yasalarını çiğneyerek, insan haklarına aykırı davranışta bulunarak Hocalı’ya girmiş ve soykırım gerçekleştirmiştir” dedi.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ı sert bir dille eleştiren Ejderli, “Şuanda utanmadan asılsız iftiralarla dolu Ermeni soykırımının 100’üncü yılını anmak istiyor ve buna dünya göz yumuyor. Onlarca vatandaşın şehit eden bu adama seslenmek istiyorum. Kim verecek Hocalı’da katledilen, tecavüz edilen, 23 senedir yaptıklarının hesabını vermeyen Ermenistan sorununu? Kim verecek öksüz kalan çocukların hesabını? Bugün yakın geçmişte Fransa’da bir karikatürcü katledildi diye tüm dünyayı Fransa’ya topladılar. Peki Hocalı’da katledilen kişilerin hesabını kim verecek?” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğretim görevlisi Sinan Demirtürk, tarihin, milletler arası kıyasıya bir savaş olarak tarif edilebileceğini ifade etti. Demirtürk, “26 Şubat Hocalı Soykırımı, 1. ve 2. Dünya savaşları sonrasının bitmeyen hesaplarının Kafkasya’da cereyan etmiş uygulamalarından bir tanesidir. Özellikle 1820 ve 1920 yıllarını Türk dünyası için büyük felaketlerin yüzyılı olarak kabul edebiliriz. Rusya’nın, 1800’lü yıllar sonrası yeni Balkan Devletleri olan ülkelerin tarihi emelleri, Balkanlar ve Kafkasya’da hakimiyet kurma idealleri, milyonlarca insanı evlerinden etmiş ve büyük bir katliamın muhatabı haline getirmiştir” diye konuştu.