17. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 15 Temmuz Etkinlikleri Çerçevesinde Düzenlediği Uzaktan Online Konferansta 15 Temmuz Gecesinin Manevi Dinamiklerini Anlattı

Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kayseri Üniversitesi’nin 15 Temmuz etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği uzaktan online konferansta 15 Temmuz Gecesinin Manevi Dinamiklerini anlattı.

Kayseri Üniversitesi tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti 17. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in konuşmacı olarak katıldığı “15 Temmuz Gecesinin Manevi Dinamikleri” konulu uzaktan online konferans düzenlendi. Etkinliğin sunumunu ve moderatörlüğünü Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Halil Erdoğan yaptı. Kayseri Üniversitesi’nin sosyal medya kanalından canlı yayınlanan konferans, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Nasrullah Zade Cami İmamı Mustafa Dok’un Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Kocasinan İlçe Müftüsü Esat Yapıcı’nın duasının ardından açış konuşmalarında Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, 15 Temmuz’un milletimizin demokrasi ve egemenlik sayfasında bir milat olduğuna dikkat çekti.

15 Temmuz gecesi milletimizin, dış mihrakların, taşeron örgütlerin destekleri ile cesaretlenen FETÖ/PDY mensubu teröristlere gereken dersi verdiğini belirten Rektör Karamustafa, şunları söyledi:

“15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe girişiminden bugüne 4 yıl geçti. O hain kalkışmanın yaşandığı gece milletimizin hafızasından silinmedi ve asla silinmeyecektir. Çünkü 15 Temmuz gecesi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile meydanlara çıkan kahraman milletimiz, minarelerden yükselen sala sesleri ile milli iradeye ve demokrasiye olan bağlılığını tüm dünyaya göstermiş, akıllarını dış güçlere satmış ve ordumuzun içerisine sızmış olan FETÖ/PDY mensuplarına gereken dersi vermiştir. 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimi sıradan bir olay değildir. Tarih boyunca Türk Milletini bulunduğu coğrafyadan atmaya çalışan ve bunun için türlü türlü oyunlara başvuranların sergilediği çirkin emellerin bir parçasıdır. Bu çirkin emellerin peşinde olanlar dün nasıl hüsran içerisinde oldularsa, 15 Temmuz gecesinde de hüsrana uğramışlardır ve bundan sonra da milletimizin birlik ve beraberliği ile devletimizin gücü karşısında yok olacaklardır. Çünkü bağımsızlığı ve egemenliği kendisine vazgeçilmez kılmış bir millet olan Türk Milleti, en zayıf durumunda dahi yeniden küllerinden doğmasını bilmiş ve asla bu mübarek vatan topraklarını düşmana terk etmemiştir. Terk etmeyecektir de. Ülkemizi terör örgütleriyle zayıflatmaya, parçalamaya ve yok etmeye çalışanlar her seferinde milletimizin sert tokadını enselerinde hissetmeye ve sükûtu hayale uğramaya devam edeceklerdir. Her karışı çok değerli olan bu mübarek topraklarda rengini şehitlerimizin kanından alan ay-yıldızlı bayrağımız dalgalanmaya ve minarelerimizden ezan sesleri yükselmeye devam edecektir. Yeter ki birlik ve beraberliğimizi bozmayalım, birbirimize her zamankinden daha fazla kenetlenmeye devam edelim. Bugün her alanda attığı adımlar ve sergilediği tavırla tüm dünyanın gıpta ile takip ettiği Türkiye’mizin geleceğin lider ülkelerinden biri olacağından hiçbir şüphemiz yoktur. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle 15 Temmuz şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. 15 Temmuz gazilerimize ise şükranlarımızı sunuyoruz. Bu necip millet, sizlerin kahramanlığını ve fedakârlığını asla unutmayacak ve unutturmayacaktır.”

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ise, Türkiye’de değişik dönemlerde demokrasinin kesintiye uğratılmaya çalışıldığını fakat 15 Temmuz’daki ihanetin benzerinin daha önce hiç görülmediğini söyledi. Başkan Büyükkılıç, “Bu milletin evlatlarına kasteden, bu milletin Meclisine kasteden, bu milletin askerine kasteden, emniyet mensubuna kasteden ve en önemlisi bu milletin kendisine kasteden bir anlayışı hiç görmemiştik. Bu millet bunu hak etmemişti. Değerlerimizi, duygularımızı, merhamet duygularımızı istismar ettiler. Cenab-ı Allah bugünleri bir daha bizlere göstermesin diye ben buradan bir kez daha dua ve temennide bulunuyorum. Allah’a şükürler olsun ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi bir önderimizin önderliğinde bu millet, ay-yıldızlı Türk Bayrağı’na, vatanına, milletine, devletine, inancına, ezanına, selasına ve Kur’an-ı’na sahip çıktı. Bu milletin silahlarıyla bu milleti yok etmeye çalışan güruha karşı bu millet bir oldu, iri oldu, diri oldu ve gereken dersi verdi” dedi.

Açış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Mehmet Görmez “15 Temmuz Gecesinin Manevi Dinamikleri” konulu konferans verdi. Uzaktan online konferansındaki konuşmasına başta 15 Temmuz şehitleri olmak üzere tüm şehitleri anarak başlayan Prof. Dr. Görmez, 15 Temmuz gecesinin ve 15 Temmuz gecesi yaşananların manevi dinamikler bakımından çok farklı olduğunu ve o gece yaşananların bir benzerinin bulunmadığını söyledi.

Prof. Dr. Görmez, “15 Temmuz gecesi yaşananların çocukların ders kitaplarına konularak anlatılması lazım. Çünkü o gece çocukların ders kitaplarına konulacak hadiseler yaşandı. Sıradan hadiseler değil bu yaşananlar. Milletlerin zor zamanları vardır. Milletlerin zor günleri ve zor geceleri vardır. O gece, 15 Temmuz gecesi, gerçekten milletimizin tarihinde yaşadığı en zor bir geceydi. O gece aynı zamanda milletimizin bir asrını bir geceye sığdırdığı bir gece oldu. Zamanın ne kadar göreceli olduğunu o gece yaşadık. Bir asırlık hadiseleri bir gecede yaşadığımızı gördük. İşte 15 Temmuz gecesi manevi dinamikleri bakımından farklı ve önemli bir gecedir. O gece o kadar önemli hadiseler oldu ki, yaşananların genç kuşaklara aktarılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Görmez, 15 Temmuz gecesinin manevi dinamiklerini ise altı başlık halinde anlatırken, bu başlıklar hakkında sözlerine şu şekilde devam etti:

“Birinci Milletimizi millet kılan yüce ruhtur. O gece milletimizin yaşadığı ruh hali başkaydı. 15 Temmuz gecesi harekete geçen milletimizin iyilik ruhu, merhamet ruhu, milletimizi millet yapan iman ruhu ve birlik ruhu ile birleştiğinde milletimizin nasıl destan yazdığını gösterdi. O gece yaşadığımız dinamiklerden ikincisi; milletimizin her ferdinde görülen, herkesin kendini değil başkasını düşünmesiydi. O gece milletimizin her ferdinde bunu gördük. Biz o gece kadını, erkeği, genci, yaşlısı herkes kendi üzerine düşen vazifeyi fazlasıyla yapmaya çalıştı. Üçüncüsü; o gece yaşadığımız manevi dinamik ise, herkesin şehit olma, şehadete koşma arzusudur. 15 Temmuz gecesi kalkışmayı engellemeye çalışan her kardeşimizde bu şehadet arzusu vardı. Maneviyat olmadan iman olmadan bunları anlamak mümkün değildir. Dördüncüsü; o gece bizi millet kılan dünyadaki mazlum milletlerin ruhu ve duasıydı. O gece mazlum milletlerin ruhu ve duası, bizlerin ruhu ve duası ile birleşti. Beşinci manevi dinamik ise; o gece minarelerimizden özgürlüğümüzün sembolü olan sala seslerinin yükselmesi oldu. Bizim milletimizin hafızasında bu gibi zor zamanlarında salanın özel bir yeri vardır. Milletimizin ruhu harekete geçtiğinde sala ortak bir talebe dönüştü. Altıncı manevi dinamik de Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayeti oldu. Zor zamanlarda devlet idarecilerin dirayeti ve feraseti son derece önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanımız o gece kendisi ve ailesi tehlikede olmasına rağmen, dirayeti ve ferasetinden taviz vermedi ve çağrısı ile halkı meydanlara çıkarttı. Kısacası 15 Temmuz gecesi manevi dinamikler ve yaşananlar açısından büyük önem arz ediyor. O yüzden 15 Temmuz gecesini iyi anlamalı ve gelecek nesillere iyi anlatmalıyız.”