Dünyanın ilk ‘Türk Kahvesi Geçici Müzesi’ Türk Dünyası Kültür Başkentliği etkinlikleri kapsamında Eskişehir’de açıldı.

16’ıncı yüzyıldan kalma kahve kavurucuları, fincanlar, el yapımı mangal ve cezveler gibi birçok objenin görücüye çıkan sergi, bugün akşam saatlerinde gerçekleştirilen açılışından itibaren yoğun ilgi görüyor. Türk Kahvesi yapmayı bilmeyen hanımlara ve beylere kahve yapmanın öğretildiği sergide, el yapımı Türk Kahvesi ikramı da yapılıyor. 23 Eylül’e kadar açık kalacağı belirtilen sergiyi, yerli ve yabancı birçok turistin ziyaret etmesi bekleniyor.

İHA’ya açıklamalarda bulunan Sergi Direktörü Yusuf Tümtürk, Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde açılan sergide, Türk Kahvesi’nin tarihi yolculuğunun konu alındığını söyledi.

Serginin tarihi Odunpazarı Bölgesi’nde bulunan Bey Konağı’nda 3 hafta süreyle açık kalacağını anlatan Tümtürk, “Kahve, Türk Dünyasının önemli kültürler hazinelerinden birisidir. Habeşistan’dan yolculuğunu ve 16’ıncı yüzyıldan günümüze Türk Kahvesi’nin Türk kültürüne olan etkisini konu alan bir sergi. Sergide 16’ıncı yüzyıldan günümüze kadar olan çok değerli objeler var. Koleksiyonda bulunan 6 bin objeden en nadide bin tanesini bu sergimizde sergiliyoruz ve dünyada ilk kez böyle bir sergi gerçekleşiyor” dedi.

Tümtürk, ayrıca sergide hanımlara, ‘Türk Kahvesi doğru olarak nasıl yapılır?’ı uygulamalı olarak gösterdiklerini de kaydetti.

Serginin açılışında bulunan Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Genel Sekreter Yardımcısı Nuray Köroğlu ise, serginin Türk Kahvesi’nin geçmişten günümüze olan hikayesini anlattığını ifade ederek, serginin kültür başkentliği çalışmalarına da büyük katkı sağladığını aktardı.

Türk Kahvesi’nin yapılış sırlarını veren Köroğlu, “Ben kahve yapmada aslında çok başarılı değilimdir. Çünkü kahvelerim genellikle köpüksüz oluyor. Ama burada bu işin sırrını gerçekten öğretiyorlar. Yani kahve nasıl kavrulur, nasıl öğütmek gerekir ve sonrasında nasıl pişirmek gerekir. Köpüklü güzel bir kahve yapabilmek için bütün bunun sırları buradaki bütün malzemelerle anlatılıyor. Kahveyi kavurduktan sonra hemen öğütüp ondan sonra da pişirmek gerekiyor. En önemli sırrı bu galiba. Biraz da telvesini fazla koyacaksınız sanırım ve kısık ateşte olabiliyorsa közde pişireceksiniz” diye konuştu.

Müzenin ilk ziyaretçilerinden İlhan Altıntaş ve Betül Konca da, müzede sergilenen objelere hayran kaldıklarını ve girişte ikram edilen Türk Kahvesi’nin lezzetini de çok beğendiklerini söylediler.