Büyükataman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyarbakır'da yapılan DTK toplantısında alınan kararları ve HDP'li üst düzey yöneticilerinin söylemlerini aslında yadırgamadıklarını, bu açıklamaların beklenen ve geçmişten bugüne alışık olunan ifadeler olduğunu söyledi.

HDP'nin 7 Haziran seçimleri sürecinde bazı kesimlerin desteği ve Türkiye partisi olacakları yönündeki algı operasyonu ile TBMM'de parti olarak yer aldığını anlatan Büyükataman, ancak yaşananlardan anlaşılacağı üzere HDP'nin hiç bir zaman Türkiye'nin partisi olamayacağını ifade etti. Büyükataman, "Bunlar ne Türkiye'nin partisi olmayı, ne 78 milyon vatandaşımızla kardeşçe birlikte yaşamayı, ne de ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda milletin hassasiyetin anlamadı" dedi.

Büyükataman, HDP'lilerin; Türkiye'nin üniter yapısını, vatandaşlık tanımını sorgulayabilecek kadar "pervasızlaştığını ve demokratik özerkliği rahatlıkla dillendiren bir aymazlık içerisinde" olduğunu vurguladı.

"Türkiye'nin bir yol ayrımına, karanlık tünele ve çıkmaz sokağa sürüklenmek üzere" olduğuna dikkati çeken Büyükataman, hükümetin kapalı kapılar ardında bir takım anlaşmalar yapmak yerine terörü kökten bitirecek adımlar atmasını ve parti olarak bu konuda yapılacak samimi yasal düzenlemelere destek vereceklerini bildirdi.

Büyükataman, "Terör örgütünün siyasi temsilcilerinin dili uzadı, bu kadar pervazsızca meydan okumaları karşısında Türkiye eğer bir hukuk devleti olsaydı savcıların harekete geçmesi gerekirdi. Savcıların bugüne kadar milletin yüreğine su serpecek adımları atması gerekirdi" dedi.