Osman Nuri BOYACI/DENİZLİ, () - DENİZLİ Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Fatih Kınık, çocukların okula gitmek istememesi ya da okula gidip ders sırasında ayrılması gibi davranışların öğretmenle kurulacak iletişimle çözülebileceğini söyledi.
Okul reddinin bilinenin aksine sadece okula ilk başlama döneminde değil, herhangi bir yaşta da ortaya çıkabildiğini belirten Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Fatih Kınık, okul reddi olan çocuklarda okul saatinin yaklaşmasıyla karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı gibi şikayetlerin ortaya çıktığını, ağlama, bağırma, hırçınlık, öfke nöbetleri, hatta kaygı arttıkça kusma görülebileceğini söyledi. Okul reddinin çocuğun sosyal ve akademik uyumunu, başarısını ciddi şekilde olumsuz etkileyen bir sorun olduğunu söyleyen Kınık, "Çocuklarda okula gitmek istememe sorunu çeşitli nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Okul değişikliği, okulda yaşanılan olumsuz durumlar veya okul devamsızlığı nedenleri ile ortaya çıkabiliyor. Bununla birlikte anne ve babanın da kaygılı korkulu oluşu, ebeveynlerin çocuklarını kendileri olmadan bir yere göndermemeleri, yakın bir kişinin kaybı, çocuğun öğrenme zorluğu yaşaması veya zeka sorunlarının olması da nedenler arasındadır. Okul reddi öncesinde çocuklarda okula gitmeye karşı bir direnç ve okulla ilgili yakınmalar başlamaktadır. Ebeveyn ve öğretmenlerin baskısı ve tehdit etmesi ile birlikte de çocuk okulda kalmayı tamamen reddedebilmektedir. Bu sorunu aşmak için okulda her gün yakın ilişki içerisinde oldukları öğretmenleriyle iletişime geçmeli ve onların desteği istenmelidir" dedi.
"ÇOCUK, TEŞVİK EDİLMELİ VE CESARETLENDİRİLMELİ"
Okul reddi sorununun tedavisinde öncelikle davranışın nedeninin ortaya çıkarılması gerektiğini belirten Kınık, "Okul reddine neden olan ruhsal rahatsızlıklar arasında ayrılık kaygısı bozukluğu, sosyal kaygı bozukluğu, okul fobisi veya akran zorbalığı olabilir. Kaygıya yönelik ilaç tedavisi ile birlikte bilişsel davranışçı terapi ve destekleyici davranışlar da çocuğun okula dönmesine yardımcı olmaktadır. Çocukların okula gitmeyip evde geçirdikleri zaman varsa eğlenceli vakit geçirmemeleri sağlanmalıdır. Çocuk okula devam etmesi konusunda cesaretlendirilmeli, teşvik edilmeli. Çocuğun katkıları övülmeli ve ödüllendirilmeli. Gerektiğinde çocuğun okulda kalma süresi giderek arttırılacak şekilde planlanmalı. Çocuğun kaygısı, normal karşılanmalı, öfke ile karşılık verilmemelidir. Okula başlatmadan önce gidecekleri okul, sınıf ve çocuğun öğretmenleri ile ilgili bilgi verilmeli, gerekirse öncesinde çocuklar okula götürülerek öğretmenleri ile tanıştırılmalıdır. Okul korkusu hemen ele alınıp, tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Okula gitmediği her gün sorunun çözümü zorlaşmaktadır" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI