Kılıçarslan, Cemaatin neden kendisi dışındakileri 'böcek' olarak gördüğünü, "Çünkü hakikatin yegane sahibi onlardır. Hakikatı onlar bilir, gerçekleri onlar bilir. Doğruları onlar bilir." sözleriyle açıkladı.

A HABER’DE yayınlanan Banu El’in moderatörlüğündeki ‘Aklın Yolu’ programında dün akşam ‘Siyassallaşan cemaatlerin eksen kayması ve itibar kaybetmesi’ konusu mercek altına alındı.

Programda A Haber’e özel röportaj yapan Yeni Şafak Yazarı İsmail Kılıçarslan’ın ilginç tespitleri gündem oluşturdu.

BİZE SÜREKLİ SÖYLEDİKLERİ ŞEY 'AMA SENİN BİLMEDİĞİN ŞEYLER VARDIR' CÜMLESİDİR

Bir mesihyanik ve mehdiyet iddia etmiyor olsa bile mesihyanizm ve mehdiyet iddiası barındıran bir yapıdır. Ve elbette bağlılarını ne kadar android hale getirebilirse ne kadar robotlaştırabilirse o kadar çok ayakta kalabilen yapıdır. Dikkat edin siz ve ben onlar açısından insan değiliz böceğiz. Çünkü hakikatin yegane sahibi onlardır. Hakikatı onlar bilir, gerçekleri onlar bilir. Doğruları onlar bilir. Bize sürekli söyledikleri şey 'ama senin bilmediğin şeyler vardır' cümlesidir.

MENZİL CEMAATİ DENGEYİ KORUYOR

Cemaatlerle siyasal iktidarların ilişkilerinde dengeyi korumuş fazla sayıda yapı var Türkiye'de. Menzil cemaati hiç bir zaman siyasal iktidara 'ben sana oy vereceğim' diyerek pazarlık etmiş cemaat değil. Ama büyük bir cemaat büyük bir sosyoloji. Belki 1 milyonun üzerinde bağlısı olduğu söyleniyor ama bir denge tutturuyor.

DİĞER CEMAATLERİN GÜNAHINA GİRDİLER

İnsanlar zannediyorlar ki Türkiye'deki bütün cemaatler paralel yapı gibi. Hayır öyle değil. Türkiye'de pek çok Allah rızası odaklı çalışan insanların kalbini gönlünü önemseyen cemaat yapısı var. Bu son süreçte paralelcilerin yaptıklarıyla lütfen diğer cemaatleri karıştırmasın insanlar. Onların da günahına girdi bu paralelciler. Kırmızı çizgi şu devletten bir şey isteyebilirsin ama devleti isteyemezsin.

2010 REFERANDUMUNDA CANHIRAŞ ŞEKİLDE ÇALIŞMIŞLARDI

Referandumda hepimizden çok canhıraş şekilde referandumun geçmesini istemişlerdi. Niçin? Ben bile o kadar istemedim referandumun geçmesini. Sonradan anlıyoruz ki HSYK üzerinde bilmem ne üzerinde derin planları varmış abilerimizin. Bu düzeyde plan yapan iktidar ilişkisine giren cemaatlerin niyetlerini ister istemez sorguluyouz.