ANKARA,() - HDP'li Selahattin Demirtaş, Ankara'da yaşanan terör saldırısı sonrası yaptığı açıklamada; "AKP terörle arasına net bir mesafe koymadığı müddetçe Türkiye halkları bu katliamları hergün her saat tekrar yaşama tehdidiyle karşı karşıyadır" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, saldırının ardından İstanbul'daki programlarını iptal ederek Ankara'ya geldi. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Demirtaş, patlamanın HDP kortejinin bulunduğu bölgede olduğuna ilişkin bir soruya; "Meydanda bir araya gelen hiçbir arkadaşımızın birbirinden farkı yoktur. HDP'li kimliği olup olmaması bizim açımızdan hiç önemli değil" dedi. Demirtaş, kendilerine 90'dan fazla kişinin hayatını kaybettiği yönünde bilgiler geldiğini kaydederek; "400 civarında da yaralı var. Maalesef tablo çok büyük. Bir katliamın, Ankara'nın göbeğinde göz göre göre gerçekleştiğini, gerçekleştirildiğini gösteriyor. Şimdi tabi 500'den fazla arkadaşımızın bu katliam vesilesiyle öldüğü veya yaralandığı bir açıklamayı ben yapıyorum. Bu partinin eş genel başkanıyım. Biraz önce katliamın sorumluları olan hükümetin sorumluları da açıklama yaptı. Eminin ki onlarca TV kanalı canlı yayınladı onu. Fakat katliamın, saldırıya uğrayan kesimin en azından bir kısmının temsilcisi olarak bu açıklamayı yapıyorum fakat yayın yasağı var. Dolayısıyla konuşacak çok şey yok. AKP terörle arasına net bir mesafe koymadığı müddetçe Türkiye halkları bu katliamları hergün her saat tekrar yaşama tehdidiyle karşı karşıyadır" dedi.

"BU DEVLETİMİZE VE MİLLETİMİZİN BİRLİĞİNE YAPILMIŞ BİR SALDIRI FİLAN DEĞİL. DEVLETİMİZ TARAFINDAN HALKIMIZA YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR"

Demirtaş, sorumluların ortaya çıkarılacağına dair bir beklentileri olmadığını söyleyerek şunları kaydetti; "Tek bir haysiyetli yönetici yok ki istifaya çağıralım. Keşke olsaydı. Bir tane haysiyetli olduğuna inandığımız biri olsa da onu istifaya çağırsaydık. Dolayısıyla bizim bunlardan hiçbir beklentimiz yok. Sorumluların ortaya çıkacağına, çıkarılacağına dair bir beklentimiz yok. Yapmayacaklar. Adana, Mersin il binalarımız bombalandı. Diyarbakır mitingimiz bombalandı. Suruç katliamı yapıldı. Şu dakikaya kadar tek bir sorumlu ortaya çıkarılmış değil. Bir tek tweet attı diye gece yarısı evini basıp o kişiyi bulabiliyorlar, tutuklayabiliyorlar. Sarayın emriyle operasyon yapıyorlar. Tek bir cümlesinden dolayı insanları içeri atıyorlar. Fakat 150'ye yakın insanı biz seçim öncesi ve sonrası saldırılarda, katliamlarda açıkca yapılan katliamlarda kaybettik. Sorumlu ortada yok, etkili bir soruşturma yok. Bununki de olmayacak. Bizim açımızdan karanlık, derin güçlerin, dış güçlerin yaptığı bir olay değil. Hiç değilse, örneğin, bunların parmağı yoksa, hiç değilse önleyemedikleri için haysiyetli tek bir yönetici istifa etmez mi? Etmiyorlar, etmediklerine göre çok memnunlar. Bu devletimize ve milletimizin birliğine yapılmış bir saldırı filan değil. Devletimiz tarafından halkımıza yapılmış bir saldırıdır. Hiçbir dünya liderinin de Cumhurbaşkanını, Başbakanı arayarak taziye dileklerini iletmelerini biz kabul etmiyoruz. Taziye sahibi halkımızdır, katledilenlerdir, ezilenlerdir. Cumhurbaşkanı, Başbakan değildir. Hangi devlet lideri ülkenin Cumhurbaşkanını veya Başbakanını arayıp başsağlığı dilerse bizim için geçersizdir."

"DEVLETİN BESLEDİĞİ ÇETELERLE KARDEŞLİK HUKUKUMUZ YOK, OLAMAZ"

Selahattin Demirtaş, sosyal medyadaki bazı paylaşımları eleştirerek şunları kaydetti; "Bunların hepsinin hesabı sorulacak. Bir çete liderinin çıkıp, güven içersinde devlet olanağıyla miting yaparak kan akıtacağını ilan etmesi son derece başarılı bir miting olarak gerçekleşebiliyorsa ve bizler, barış isteyenler olarak barış sesimizi bile meydanlarda haykıramıyorsak, orada devlete, milletimizin bütünlüğüne bir saldırı yoktur. Devlet tarafından millete bir açık saldırı vardır. Bizim açımızdan nettir. Başsavcılar araştıracaktır, yayın yasağı konulmuş. Üstünü örtmeye çalışacaklardır. Türkiye kamuoyunda vicdanı ve onurunu yitirmemiş her insan bu acıyı yüreğinde hissedecektir. Sevinenler de vardır, sosyal medyadan izliyoruz. Hatta partimizi suçlayanlar var, kendi kendimizi bombaladığımızı açıkca yazan AKP yöneticileri vardır. Ben onlara şunu söylemek istiyorum; Biz birlikte yaşamayı savunan bir partiyiz. Ama o birlikte yaşamın içinde sizin gibi alçaklar yoktur. Biz sizinle birlikte yaşayalım diye bir mücadele yürütmüyoruz. Onu da yanlış anlamayın. Biz hepimiz kardeşiz derken sizin alçaklık duygularınızla birlikte sizinle kardeşiz demek istemiyoruz. Bunu da yanlış anlamayın. Dolayısıyla biz bu ülkedeki onurlu, haysiyetli, ezilen bütün toplumsal kesimleriyle bir arada yaşayacağız diyoruz. Katillerle, saçından ayak tırnağına kadar kana bulaşmış olanlarla ne kardeşlik olur birlikte yaşam olur. Bunlara karşı ancak mücadele edilir. Bugünlerde böyle atlatılacak. Bütün bu acıları da ancak böyle dönemlerde ezilenlerin dayanışması ve birliğiyle atlatabiliriz."

"İNŞALLAH BUNLARIN SORUMLULARI DA O KELEPÇELİ ELLERİYLE HALKIN HUZURUNDA CEZAEVİNE KONULACAK"

Demirtaş, şöyle devam etti; "Gerek partimiz gerek mitingi düzenleyen, destek olan, gönlü Ankara'da atan her kardeşimiz bizim açımızdan bu faşizme karşı birlikte onur mücadelesi yürüteceğimiz kardeşimizdir. Geri kalanlar bundan sevinen, beslenenlerle bir kardeşlik hukukumuz yoktur, olmaz. Kan dökeceğiz diye meydanlarda dolaşıp, devletin beslediği çetelerle kardeşlik hukukumuz yok, olamaz. Hesabı sorulacak, yargı önüne çıkacaksınız. İstihbaratçı mısınız, Başbakan mısınız, vali misiniz, savcı mısınız bilemeyiz. Ama bu olayın önlenmemesi ve bu katliamın sorumlularının sorumlularının açığa çıkmaması konusundaki her sorumluluğunuzdan dolayı yargılanacaksınız. O günler gelecek, inşallah hep birlikte göreceğiz. Ellerinize o kelepçeler takılacak ve bugün gençleri ensesinden tutup polis aracına bindirdiğiniz gibi inşallah bunların sorumluları da o kelepçeli elleriyle halkın huzurunda cezaevine konulacak, hesabını bedelini ödeyene kadar da çıkamayacaktır. Hepimize geçmiş olsun, hepimizin başı sağolsun."

FOTOĞRAFLI