Kastamonu Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, basın mensuplarına projelerini anlattı.
Prof. Dr. Cemaloğlu, bir otelde düzenlediği basın toplantısında yapmayı planladığı projeler hakkında bilgiler verdi. Kastamonu Tıp Fakültesi’nin şu anda Bakanlar Kurulu’nda beklediğini belirten Kastamonu Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, “Kastamonu Tıp Fakültesi’nin Bakanlar Kurulunda onaylanıp Kastamonu Üniversitesine devredilmesinden sonra yeniden işbirlikçilerle masaya oturulur. Fakat 2006 yılında bazı yanlış politikalar nedeniyle kadrolar şu anda Hacettepe Üniversitesi bünyesinde bulunuyor. Eğer, o dönemde Tıp Fakültesinin kadroları Kastamonu Üniversitesi adına alınmış olsaydı Hacettepe Üniversitesi ile işbirliğini bıraktığımızda da yeniden Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ya da başka üniversitelerle işbirliğine gidilebilirdi. Ama şu anda Kastamonu’nun alt yapısı olmadan yani öğretim üyesi olmadan Kastamonu’ya Tıp Fakültesi açmanız durumunda zaten öğretim görevliniz olmadığı için öğrenciye ders veremezsiniz” dedi.
“TIP FAKÜLTESİNE, ÖYP KAPSAMINDA KADROLAR ALACAĞIZ”
Kastamonu Tıp Fakültesi’ne Allah’ın izniyle rektör olarak atanmaları durumunda iki stratejik yol belirleyeceklerini ifade eden Prof. Dr. Necati Cemaloğlu, “Birincisi, Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kadrolarını Kastamonu’dan çıkartmak. ÖYP kadrolarına Kastamonu’dan kadro verip yurtdışına gönderdiğimiz taktirde ve geçici işlerde de öğrenci eğitimi oraya vermek. Yani kadro alma görevini Kastamonu Üniversitesi’nde rektörlük makamında tutmak gerekiyor. Çünkü bu politika, daha önceden yapılmış olsaydı şu anda elimizde ortalama 150-200 civarında öğretim üyesi olurdu. Ama şu anda Tıp Fakültesi için öğretim görevlimiz yok. Çünkü öğretim görevlilerinin hepsi, Hacettepe Üniversitesine devredilmiş. Bu aşamada zaten öğretim görevlilerine de demişler ki, ‘Kastamonu Üniversitesi adına seni alıyoruz ama Hacettepe Üniversitesi adına çalışacaksın’ demişler. Bu yüzden de Kastamonu Üniversitesine alınan öğretim görevlileri, Hacettepe Üniversitesi’nden ayrılıp Kastamonu’ya gelmeyeceği içinde bundan sonra bizim alacağımız kadrolar ÖYP kadroları olacaktır. ÖYP kadroları, master ve doktora için merkezi üniversitelere gönderilecek, orada doktorasını yaptıktan sonra Kastamonu’ya geri gelecek” diye konuştu.
“KASTAMONU’NUN ZARARINA OLACAK HİÇBİR İŞE İMZA ATMAM”
Kendisinin Kastamonulu olduğunu ve Kastamonu’nun zararına olacak hiçbir işe imza atmayacağını ve böyle bir işte de bulunmayacağını söyleyen Prof. Dr. Cemaloğlu, şunları söyledi: “Tıp Fakülteleri, Sosyal Bilimler öğretmenliği ya da Fen Bilgisi öğretmenliği değil. Tıp Fakülteleri, ciddi manada çok hassastır. Hem öğretim üyesi açısından hassas bir bölümdür, hem de fiziki mekan açısından çok önemlidir. Tıp Fakülteleri, zaten başlı başına bir üniversitedir. Bir üniversite, kaynaklarının yüzde 90’ını tıp Fakültesine harcar. Fatih Üniversitesi Rektörü, düzenlediği bir basın toplantısında üniversitesinin kaynaklarının yüzde 90’ını Tıp Fakültesine aktardıklarını açıkladı. Tıp Fakülteleri, anormal bir derecede kaynak alır. Çünkü astronomik bir şekilde buralarda para harcanır. Bir örnek verecek olursak, Amerika’da bir hastanede yapılan ameliyatı Tıp Fakültesinde öğrenciler, televizyonda canlı olarak izliyorlar. Robot kalbi açıyor ve kalpteki koroner rahatsızlığı gideriyor. Öğrenci bunu görüyor. Bu olanağı Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesinde öğrenciye sunamıyor. Çünkü böyle bir hasta yok. Tıp Fakültesinde öğrencilere gösterebileceği bu hastadan hasta yok. Fakat bu tür hastaları, televizyon öğrencilerine canlı olarak başka ülkelerden veya başka hastanelerden izlettirerek görmesini sağlıyor. Bunun için müthiş bir alt yapı gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Gazi Üniversitesinde Tıp Fakültesinde bir cihaz, 3 milyon dolara satın alındı. Bu cihaz içinde gerekli mekanı da sadece 1 milyon dolara dizayn ettiler. Tıp alanında riskli olan, teknolojinin çok hızlı eskimesidir. Bugün aldığımız bir MR cihazı, 3 yıl sonra işlevini yitirmiş oluyor. Bu yüzden Kastamonu’da bir fiil öğrencilerin eğitim-öğretime katılması 7 yılı bulur. Ama daha öncede olabilir mi? Olabilir. O da şöyle olur. Değişik üniversitelerden öğretim görevlisi transfer edilebilir. Ama bu tür yapılanmalarda genellikle üniversiteler, kendi alıp tabandan yetiştirdiği ve ihtiyaca binaen yönlendirdiği öğretim görevlileri istiyor. Böyle çok daha etkili oluyor. Başka üniversitelerden öğretim görevlisi de transfer edilse Tıp Fakültesi’nin faaliyete geçmesi en az yine 5 yılımızı rahat alır. Sağlık Bakanlığı, yeni devlet hastanesini yaptıktan sonra farz edelim yaklaşık 3 yıl içerisinde de Tıp Fakültesi hastanesini iyileştirip, içerisindeki cihazların teminini sağlasa bizde, öğretim görevlisi ihtiyacımızı 4 yıl içerisinde kapatsak, tüm alanlarda ve branşlara öğretim görevlisi olması gerekiyor yine en az 5 yılımızı rahat alır”