Dünden bugüne
bütün iktidarlar,
"zam" kararlarına
karşı
tepkileri azaltmak için
daha yumuşak ifadeler
kullanmayı tercih etmişlerdir...
Kırk yıldan bu yana
iktidarlara baktığımızda;
akaryakıt, elektrik ve doğalgaz gibi
ürünlere yapılan zamlar açıklandığında
ilgili bakanlar
bunu hep,
"fiyat ayarlaması"
ya da "fiyat güncellemesi"
diye
tanımlamışlardır...
Enflasyon
yerine de
"hayat pahalılığı"
ifadeleri
kullanılmıştır...
Sözcükler doğrudur!..
"Zam" insanda nefret uyandıran
bir sözcüktür...
Çünkü işin içinde
"Geçim meselesi" vardır...
O yüzden 
gelebilecek
tepkiler
karşısında,
toplumu 
sosyolojik olarak
sakinleştirmek
gerekir...
Bu nedenle,
algı oluşmasına
ihtiyaç vardır...
"Etkili oluyor mu?" derseniz,
"oluyor" elbette...
Yoksa, 
toplum hipnoz olmuş
gibi
tepkisiz kalır mı öyle?..
O yüzden
ekmeğe, suya ya da temel ihtiyaç maddelerinden herhangi birine
zam geldiğinde,
ilgili kişi ya da firmalar
bile "ayarlama", "uygulama"
ve "güncelleme"
ifadelerini kullanır...
Artık her şey
sıradanlaştı...
Mesela, eskiden akaryakıta zam
yapılacağı
öğrenildiğinde,
istasyonlarda kuyruklar oluşur;
millet birbirine girerdi...
İktidar kanadında bile zamlar kabul edilemez durumda iken, artışlar savunuluyor bu ülkede...
Dış etkiler var elbette...
Ama millet şimdi eskisi gibi mi?..
Zamlara o kadar alıştık ki
anlatamam...
Ne diyelim?..
Allah, sonumuzu hayır eylesin!..