Peki, bu durumun psikolojik açıklaması nedir? "Paylaşma" bir hastalık mıdır? Psikiyatrist Prof. Dr. İlhan Yargıç'a göre sosyal paylaşım siteleri insandaki gizli kalmış ya da bastırılmış beğenmişlik duygusunu açığa çıkarıyor, kendine aşık olma durumu diğer bir adıyla da narsisizm yaratıyor. 



OLMAYACAK YERLERDE FOTOĞRAF ÇEKİLİYOR
Akıllı telefonlar, tabletler o kadar hayatımızın içindeki her saniyemizi fotoğraflıyor, sosyal medya hesaplarımızdan o fotoğrafları süslüyor yine saniyeler içinde paylaşıyoruz. Kimisi fotoğrafların içinde olmayı tercih etmiyor ama kimisi için fotoğrafın öznesi olmak çok önemli. Üstelik zaman mekân fark etmiyor, en üzücü anlardan biri olan cenazede dahi selfie çeken ya da ölmek üzere olan birinin son anlarını görüntüleyene rastlıyoruz.
"PAYLAŞMA HASTALIĞI"
İşte buna psikiyatride paylaşma hastalığı deniyor, hastalık kendine aşık olmakla başlıyor. Prof. Dr. İlhan Yargıç; kendine aşık olanların temel özellikleri arasında üstünlük duygusu, beğenilme ihtiyacı, hayranlık beklentisi ve empati yapamama olduğunu söylüyor ve “Diğer insanlara kıyasla özel ve üstün biri olduğunu düşünen narsist kişinin tüm çabası; yaşadığı dünyada yeterli, değerli, sevilen, anlamlı ve meşru bir varlık olduğunu diğer insanlara tasdik ettirmektir diyor.  Paylaşma hastalığı da kendine aşık olmaktan doğuyor. Çevresinde daha fazla beğenilmek istenen kişi en olmaz yerlerde bile fotoğraf paylaşmaktan vazgeçemiyor.
BOŞANMA NEDENİ
Psikiyatride kişilik bozukluğu olarak tanımlanan bu durum ise ilerlediğinde hem kişiyi hem de ilişkilerini etkileyebiliyor. Evli çiftler arasında anlaşmazlıklara neden oluyor, aldatılma ya da boşanma olaylarına zemin hazırlıyor; depresyon ise bu bozukluğun en hafif etkisi… Prof. Dr. Yargıç; kendine aşık olma durumunun kişinin yakın çevresi tarafından fark edilip mutlaka psikiyatrik alanda yardıma yönlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Aksi halde süreç madde bağımlılığına varıncaya dek ilerleyebiliyor.