Aydın Halk Sağlığı İl Müdürlüğü, 14 Kasım Diyabet Günü’nde il merkezinin farklı noktalarında kurulan stantlarda şeker ölçümü ve bilgilendirme çalışması yaptı.

Sağlık Bakanlığı THSK Obezite Diyabet ve Metabolik Hastalıklar Daire Başkanlığının bu yıl “Geleceğimizi Diyabetten Koruyalım” sloganıyla gerçekleştirildiği 14 Kasım Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında Halk Sağlığı İl Müdürlüğü tarafından il merkezinde iki farklı noktada stand çalışması yapıldı. Gün boyu devam eden etkinlikte kişilerin kan şekeri ölçümü yapılarak, broşür ve meyve dağıtımıyla bilgilendirme yapıldı.

Diyabetin kan şekeri yüksekliği ile seyreden bir metabolizma hastalığı olduğuna dikkat çeken Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Şenol Okur, “Diyabet, çocuklar da dahil olmak üzere her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Görülme sıklığı yaşla beraber artar. Tüm dünyada 230 milyondan fazla insan bu hastalıkla yaşamaktadır. Bu sayının 20 yıl içinde 350 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Diyabet her yıl dünya genelindeki ölümlerin yaklaşık yüzde 5’inden sorumludur ve bu oranın önümüzdeki 10 yıl içinde yüzde 50 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Günümüzde, diyabet ve onunla aynı risk faktörlerini paylaşan kronik hastalıklar önemli bir sağlık sorunu oluşturmaktadır. Ayrıca her yıl dünya genelindeki ölümlerin yaklaşık yüzde 5’inden diyabet sorumlu iken, bu oranın önümüzdeki 10 yıl içinde yüzde 50 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde 2,85 milyon üzerinde tip 2 diyabetli ve 2,6 milyon civarında bozulmuş glikoz toleransı tanısı almış hasta yaşamaktadır ve yapılan çalışmalar diyabetlilerin yüzde 32’sinin hastalığının farkında olmadığını ortaya koymuştur” dedi.

2009 yılı sonu itibarı ile tüm dünyadaki diyabet nüfusunun 285 milyon iken bu sayının 2030 yılında 438 milyona ulaşmasının beklendiğine işaret eden Okur, “Bunun başlıca nedenleri nüfus artışı, yaşlanma ve kentleşmenin getirdiği yaşam tarzı değişimi sonucu obezite ve fiziksel aktivitenin azalmasıdır. Diyabetin belirtileri çok su içme, sık sık idrara çıkma, çok yeme, kilo kaybı, görme bulanıklığı, aşırı kaşıntı, tekrarlayan infeksiyon, mantar infeksiyonudur. Diyabet açısından risk altında olan kişiler; yakın aile bireylerinde diyabet öyküsü olanlar, kalp-damar hastalığı bulunanlar, obez kişiler, hipertansiyon hastaları, kan yağları yüksek olan kişiler, gebelikte diyabet geçirenler, düşük veya ölü doğum yapanlar, iri bebek doğuranlar, 45 yaş üstü kişilerdir. Bu kişilerde diyabet taraması yapılmalıdır.

Diyabetin ortaya çıkardığı sağlık sorunları; böbrek bozuklukları, kalp-damar bozuklukları, beyin damarı bozuklukları, göz bozuklukları, kemik kaybı, cinsel sorunlar, sinir hasarı, diyabetik ayak yarası şeklinde tanımlanabilir. Diyabetten korunmak için sürekli ve düzenli fiziksel aktivite yapmak gerekir. Fiziksel aktivite kişiye özgü olmalı yemekten 1-3 saat sonra planlanmalıdır. Sağlıklı beslenme ilkeleri benimsenmeli ve sağlıklı beslenmek için üç ana öğün, üç ara öğün yenmelidir. Her öğünde mümkünse sebze ve salata yer almalıdır. Yağ ve tuz gerektiği kadar alınmalı, fazlasından kaçınılmalıdır. Diyabet belirtilerinden şüpheleniyorsanız en kısa zamanda bağlı bulunduğunuz aile hekiminize başvurmanız gerekmektedir” diye konuştu.