Şişli Florence Nightingale Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümünden Doç. Dr. Sabri Aydın, parkinsondan kurtulmanın artık hayal olmadığını söyledi.
Aydın, hareket bozuklukları hastalarının tedavisinde ’derin beyin stimülasyonu’ sisteminin kullanılmasının, bu hastaların tedavisinde dönüm noktası olduğunu belirterek, "Hastaların tedavi seçenekleri artık daha çok. Eskiden ilaç ile tedavi edilebilen kısım, bir süre sonra tedaviye dirençli olmaya başlarken, diğer kısım ise ’bu kadar oluyormuş’ denip hayatlarını düşük standartlarda sürdürmek zorunda kalıyordu. Hastalığa bağlı oluşan istenmeyen sonuçlar çok daha fazlaydı" dedi.
20 sene önce kullanılmaya başlanan DBS sistemi ile hastaların artık daha güvenli ve konforlu olduğunu belirten Aydın, "Pilin kullanımı sonrası parkinson hastaları yaklaşık yüzde 70 fayda görüyor. Bu hastaların birçoğu daha az ilaç kullanıyor ve ilaca bağlı yan etkiler daha az görülüyor. Uzun dönemde hastalığın kötüleşmesinin geciktiği ve hastalığa bağlı istenmeyen etkilerin daha az görüldüğü biliniyor. Hastalar daha rahat mobilize olabildikleri ve kendi yaşamlarını daha rahat devam ettirebildikleri için sosyal olarak hem kendileri, hem de aileri daha rahatlar.
Bu hastalar yıllardır toplum dışında yaşamışlar. İyi seçilmiş ve ameliyat edilmiş hastalar yaklaşık yüzde 60 oranında fayda görüyor. Tek başına ihtiyaçlarını karşılayamayan ve etraflarında her zaman yardımcı birine ihtiyaç duyan hastalar yaklaşık 9 ay sonra fizksel olarak daha yeterli hale geliyor. Daha rahat mobilize edilen ve de ortak yaşama daha fazla katılan hastalar daha mutlu. Titreme hastalığı olan hastaların bir kısmı giderek kötüleşir ve ellerini/kollarını rahat kullanamaz, bardakla su içemez, çatal-bıçak ile yemek yiyemez hale gelirler. Ameliyata uygun hastalarda başarı yaklaşık yüzde 90 dır. El titremeleri tama yakın geçer ve yaşamlarına kaldıkları yerden devam ederler. Son zamanlarda özellikle tedaviye dirençli depresyon ve takıntı bozukluğu hastalarında DBS sistemi uygulanmaya başlandı. Eldeki veriler bu hasta grubunda da oldukça iyi cevap alındığını gösteriyor. Yıllarca toplum dışında yaşamış insanları tekrar yaşama kazandırmak önemli olsa gerek. Sonuçta da yapılacak olan bir ameliyat ve bir takım riskleri de var. Ama tecrübeli bir ekip tarafından ameliyat edilen hastaların da elde edecekleri faydayı düşünürsek terazinin ameliyat yönünde olduğu görünüyor" dedi.
Aydın, "Bu bir nörolog, bir beyin cerrahı, bir psikiatrist, bir psikolog ve firma görevlisi tarafından oluşturulan bir konsey tarafından yürütülen bir operasyon. Ameliyattan fayda göreceği öngörülen hastalara beyine takılan elektrik ileten kablonun cilt altına yerleştirilen pil ile bağlantısının yapılması ameliyatıdır. Beynin özelleşmiş merkezlerine konulan elektrodlar elektrik uyarı ile varolan bulguları yok etmeye çalışır.
Ameliyat sonrasındaki pil ayarının oturması yaklaşık 6 haftayı bulur. Uzun sayılacak ve hem hasta, hem de ameliyatı yapan doktor için zahmetli olan bu ameliyatın sonrasında hastalar yeni çıkan şarjedilebilir pillerle yaklaşık 9 sene sorunsuz idare olur. Sonrasında yapılacak kısa ve günübirlik bir ameliyatla pil değişimi yapılır" diye konuştu.