Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, seçim çalışmaları kapsamında Paşaköşkü Mahallesi’nde vatandaşlarla bir araya geldi.
Mahalle toplantısı esnasında, mahallede elektriklerin olmadığını öğrenen Ağbaba, iktidarı sert bir dille eleştirdi. Ağbaba, “Siz yetki verdiğiniz günden bu yana hiçbir zaman gözümü budaktan sakınmadım. Onlardan hiçbir zaman korkmadım. Her zaman onlara karşı dik durdum, mücadele ettim. Bilin ki bundan sonra da onlara karşı dik duracağım ve mücadele edeceğim” dedi.
TEDAŞ’ın özelleştirilmesinin ardından sık sık yaşanan elektrik kesintilerinin vatandaşları çileden çıkardığını kaydeden Ağbaba, "AKP iktidara geldiğinden beri; o beğenmedikleri, her zaman küfrettikleri Cumhuriyet dönemindeki yapılan yatırımların birçoğu peşkeş çekildi. Malatya’da Tekel, Sümerbank satıldı. Şeker Fabrikası parça parça satılıyor. Bir de hepimizi canından bezdiren; köylüsüne, şehirlisine işkence eden, köylünün yeni aldığı televizyonu yakan TEDAŞ’ın özelleşmesi var. TEDAŞ içindeki parayla, malıyla, mülküyle özelleştirildi. TEDAŞ’ın özelleşmesi bile AKP’ye oy vermemek için bir sebeptir" dedi.
Ağbaba, köylünün, çiftçinin ineğini satarak taksitle aldığı elektronik cihazların elektriklerin sürekli gidip, gelmesinden dolayı bozulduğunu ifade ederek, "Yel esse Malatya’da elektrik kesiliyor. Hepiniz yaşıyorsunuz, yağmur yağsa Malatya’da elektrik kesiliyor. Birçok köylünün, çiftçinin taksitle ineğini satarak almış olduğu buzdolapları ve televizyonlar arızalanıyor. AKP’ye Malatya’dan bir ders vermek için bu önemli bir sebeptir" şeklinde konuştu.
Ağbaba’nın konuşması devam ederken, elektriklerin bir anda gelmesine, vatandaşlar hep bir ağızdan “sizi duydular” esprisi yaptı.
7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in ölümüne de değinen Ağbaba, "Öldü, cenazesine katılan bir tek kimseyi bulamadı" dedi. Evren’in 12 Eylül’de düşünen herkese işkence ettiğini belirterek, "Ülkedeki okuyan herkesi cezaevine attı, herkesi yok etti. O 12 Eylül paşası ki, 17 yaşındaki bir evladımızı, kardeşimizi yaşını büyüterek idam etti. O 12 Eylül paşası ki, ’asmayalım da besleyelim mi?’ dedi. O, bugün lanetle anılıyor. Cenazesine kimse katılmadı. O’na dün övgüler düzenler bile cenazesine gitmiyor. O’nun eteğine yapışanlar, ondan nemalanıp politika yapanlar, para kazananlar, köşe sahibi olanlar bile utançlarından cenazeye gidemediler" diye konuştu.
Ağbaba, Kenan Evren’in Erdal Eren ile, Recep Tayyip Erdoğan’ın ise Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan ile anıldığını kaydederek, şunları söyledi:
"Kenan Evren denilince akla Erdal Eren geliyor. Şunu bilin ki, bugünün paşası, darbecisi de yarın bu dünyadan ayrıldığında tek bir isimle anılacak, o da Berkin Elvan. Biri, 17 yaşındaki bir çocuğu idam etti. Biri de 14 yaşındaki Berkin Elvan’ımızı, 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ımızı, Ethem Sarısülük’ü, Abdullah Cömert’i, Ahmet Atakan’ı katletti. Birisi sıkıyönetim mahkemesi kararıyla katletti. Birisi de “destan yazdırarak”, emir vererek katletti. Hiç kimse şüphe duymasın; zulmedenler, işkence edenler, halkına kötülük edenler, halkını ayıranlar, bölenler aynı akıbetle öbür dünyaya gidecek. O, Kenan Evren kadar hesap sormadan yaşattırmayız. Yaşayacak, yaşadığı zaman onun hesabını soracağız. Yaşadığı zaman onun yaptığı hukuksuzluklarının hesabını soracağız. Türkiye, Kenan Evren döneminde hukuksuzluk yaşadı. Bu dönemde yaşamadı mı? Bu dönemde, darbe dönemini aratan günler yaşıyoruz."
Türkiye’de yıllardır süre giden dava süreçlerine değinen Ağbaba, “Bizler, Ergenekon’daki, Balyoz’daki, Oda TV’deki, KCK’deki, Askeri Casusluk’taki hukuksuzlukları ortaya çıkarırken, onlar bize ’darbeci’ diyordu. Gün geldi, geçti övünerek söylüyorum ’milletvekilliği döneminde ne yaptın?’ denilirse, birkaç şeyi söyleyebilirim. Bunlardan birisi Balyoz’daki, Oda TV’deki, Askeri Casusluk davasındaki, KCK’deki, yani Türkiye’deki siyasi davaların tamamının ipliğini pazara çıkarmak için çalışmak oldu” dedi.
Ağbaba sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hatırlayın, Balyoz davasında gazeteler, ’Camiler bombalanıyor, Türkiye Yunanistan’a savaş açacaktı, kendi uçağımızı düşürecektik’ diye manşetler atıldı. Balyoz Davası’nda Deniz Kuvvetleri’nde tutuklanan askerlerin, sadece mezheplerinden dolayı içeriye atıldığını ilk kez sizin seçtiğiniz milletvekili kamuoyu ile paylaştı. İlk kez sizin seçtiğiniz milletvekili Askeri Casusluk’taki fuhuş iftirasını Türkiye kamuoyu ile paylaştı. İlk kez sizin seçtiğiniz milletvekili, Türkiye’de tutuklu milletvekili problemi olduğunu kamuoyunun gözleri önüne serdi. Hatip Dicle’den Engin Alan’a, Selma Irmak’a kadar tutuklu milletvekillerinin hakkını hukukunu kendi partileri susmuşken, bu kardeşiniz savundu.”
Ağbaba, “Bizi Meclis’te sindirmeye çalıştılar. Korkutmaya çalıştılar. Şunu bilin ki; siz yetki verdiğiniz günden bu yana gözümü hiçbir zaman budaktan sakınmadım. Onlardan hiçbir zaman korkmadım. Her zaman onlara karşı dik durdum, mücadele ettim. Bilin ki bundan sonra da onlara karşı dik duracağım ve mücadele edeceğim" şeklinde konuştu.