Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında gündeme ilişkin  değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Dolar kurundaki yükselişe değinen Zeybekci, "Kurda spekülatif bir  hareket var. Önümüzdeki dönemde bu spekülatif hareketin sonlanmasını ve  normalleşme sürecinin tekrar başlamasını bekliyorum. Bazı spekülasyonlara tabi  olan kurda ve faizde ama özellikle kurda daha elle tutulur, itibarlı bir iyileşme  mutlaka olacak. Faiz de bunu takip edecek. Kurun yüzde 1,5-2'ye yakını zaten  dolar endeksinde son 2 haftada görülen yükselişten kaynaklanıyor." diye konuştu.

Zeybekci, Bakanlığının ekonomideki büyüme tahmininin sorulması  üzerine, yılın 3. çeyreğine ilişkin büyüme beklentilerinin şu an itibarıyla yüzde  9,6 olduğunu söyledi. "3. çeyrekte çift haneli büyüme rakamı görürsek de sürpriz  olmaz." ifadesini kullanan Zeybekci, şöyle devam etti: "4. çeyrekte de güzel bir sonuç bekliyoruz. Yıl sonu toplamda yüzde  6'nın üzerinde bir büyüme beklentimiz var. Geçen sene üçüncü çeyrek büyümesinin  eksi olması nedeniyle baz etkisi de var. Yaklaşık 2-2,5 puan oradan geliyor.  İhracat ve yatırımlar yine güçlü şekilde destek veriyor, ikinci sırada o var.  Kapasite kullanım oranıyla üretimde güçlü bir destek var. Üçlü bu sırayla;  ihracat, yatırımlar ve üretim. Tam bizim istediğimiz gibi."

Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplanan Ekonomi Koordinasyon  Kurulunda büyüme ve enflasyonla ilgili alınan önlemleri ve bundan sonraki döneme  ilişkin planları görüştüklerini anlatan Zeybekci, hafta içinde tekrar bir araya  gelmeyi planladıklarını bildirdi.

Zeybekci, "Enflasyon, talebin fazlalığından kaynaklanıyor ama tüketimi  kısma mantığıyla yaklaşmak yerine, üretimi ve yatırımları artırma anlamında bir  yaklaşımla bunun üzerine gitmemiz lazım. Böyle yaparsak doğru teşhis yapmış ve  enflasyonla kalıcı mücadele etmiş oluruz." değerlendirmesinde bulundu.

"STOK YAPILMAMASI FİYATLARA YANSIYOR"

Zeybekci, üretimin artması için de yapılması gerekenler olduğuna  işaret ederek, şöyle konuştu: "Türkiye'de para bu kadar pahalı, finans bu kadar maliyetli, faizler  bu kadar yüksek olduğu zaman insanlar yatırımla ilgili iştahlı davranmıyorlar.  Normal bir şey. Çünkü bu fiyatla yatırımkararı almak daha zor oluyor. Para  pahalı olduğu zaman stok yapmaktan kaçınılıyor. Stok yapmadığınız zaman piyasada  taleple ilgili en ufak bir kıpırdanma olunca, doğrudan üretime kadar giden  bölümde bir boşluk oluşuyor. Hiç kimse stok yapmamış, üretimde en ufak dalgalanma  direkt fiyatlara yansıyor. Arada stoklar olsa, hava yastıkları gibi talebin  fiyata bu kadar hızlı etki etmesinin önüne geçer. Onun için enflasyonla  mücadelede faizin de fiyatın da paranın da ucuzlaması ve bollaşması, birlikte  yürümesi gereken adımlar."

Enflasyonla mücadele için tarımsal ürünlerdeki kayıp oranlarının  destek ve tedbirlerle minimuma indirilmesi gerektiğine vurgu yapan Zeybekci,  "Bunu sağlayacağız. Teşvikler, yeni Hal Kanunu ile ilgili çalışmalar, hepsi bir  süreç. Desteklerle ilgili çıkacak yeni kanunlarla ve düzenlemelerle topyekün bir  çalışma yapılacak. Bunda sonuca gelindi, inşallah çok hızlı şekilde, belki yıl  sonundan önce sonuçlandırılabilecek." dedi.

"DEVLETTEN TÜCCAR OLMAZ"

Zeybekci, kırmızı et ithalatıyla ilgili olarak Anadolu Ajansı Editör  Masası'nda yaptığı açıklamaların anımsatılması üzerine, et ithalatı yetkisinin  sadece Et ve Süt Kurumuna verildiğine dikkati çekti. Zeybekci, "Tek cümleyle  şöyle söyleyeyim; devletten tüccar olmaz. Orada piyasa şartlarını, piyasa  aktörlerinin rahat ticaret yapabileceği hale getirmek lazım. Tabii ki devlet  olarak bunu regüle edeceğiz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı eliyle hangi  ülkeden, hangi ürünlerin, ne kadar miktarda alınacağının regülasyonu yapılmalı.  Çünkü tek bir ülkeye ve pazara talebi götürdüğünüz zaman orada fiyatların bir  anda zıpladığını görüyorsunuz. Onun dışında böyle müdahale anlarında piyasaya  girerken ekstra maliyetler olmamalı. Bırak piyasayı, kendisi düzenler zaten onu  yani devlet olarak serbest piyasaya ve özel sektöre işini öğretmeye  çalışmayalım." ifadelerini kullandı.

"NEREDE HASSAS OLMAMIZ GEREKTİĞİNİ BİLİYORUZ"

Zeybekci, bazı tarımsal ürünlerde gümrük vergilerinin indirildiğini  hatırlatarak, gerektiğinde, anında devreye girerek etkili müdahalelerde  bulunabildiklerini söyledi. Hayatında tarlaya girmemiş, eline çapa almamış bazı  kişilerin bu konuda eleştiride bulunmaması gerektiğini belirten Zeybekci, "Hiç  kimse şu anda bu hükümetten ve bizden daha milliyetçi şekilde tarımı kollayamaz.  Tarımsal üretimi sürdürülebilir şekilde garanti altına almak gibi bir hassasiyeti  en yükseğe çıkarıyoruz. Biz nerede, nasıl hassas olmamız gerektiğini biliyoruz  ama piyasada spekülatif hareketler oluyor. Bir bakıyorsunuz patatesle ilgili  üretim fazlalığı var, diğer taraftan fiyatlar speküle ediliyor. Bakıyorsunuz,  mısır, fasulye, nohutla ilgili yine aynı. Yeterli ürün var ama bir taraftan  bakıyorsunuz speküle ediliyor. Birileri hasat zamanında bunu düşük fiyatlarla  toparlayarak stoklayıp, sonra belirlediği fiyatlardan vermeye çalışıyor." dedi.

ABD'nin Türk bankalarına yaptırım uygulayacağı yönündeki iddiaların  sorulması üzerine de Zeybekci, "Şu ana kadar hiçbir kurumda, toplantıda, mecrada  Türkiye'ye böyle bir şey söylenmedi. Böyle bir ima dahi biz duymadık. Bu  iddiaları, spekülatif bir söylem veya söylenti olarak görüyorum. Çünkü Birleşmiş  Milletler kararı değil bunlar, ABD'nin yaptırımları. İddia sahibi iddiasını  ispatlamakla mükelleftir." diye konuştu.

"ÜLKELER KARŞILIK VERECEKTİR"

ABD'nin, Türkiye gibi bazı ülkelerin çelik ürünü ithalatına yönelik  anti damping vergisi getirmesi kararının ise tam bir hayal kırıklığı olduğunu  vurgulayan Zeybekci, bu ülkenin tavrının, dünyada korumacılıkla ilgili dalga  boyunun yükseleceğini gösterdiğini belirtti. Zeybekci, "Türkiye'ye yüzde 3,5,7  gibi oranlarda bir anti damping sonucu çıkarırken, diğer taraftan İtalya, Kore  gibi ülkelere de yüzde 40'lar, 50'ler söz konusu. Bunun karşılıkları mutlaka  olacaktır. Biz dahil diğer ülkeler buna mutlaka karşılık vereceklerdir  kendilerince. ABD ürünlerine karşı onlar da detaylı şekilde birbirinin ayağına  bakmaya başlayacaktır. Bize karşı uygulama olacak mı, bütün karar gelsin,  uygulamayla ilgili son detayları görelim." değerlendirmesinde bulundu.

Zeybekci, Türkiye'de tutuklu Alman vatandaşlarıyla ilgili pazarlık  yürütüldüğü iddialarına itibar edilmemesini isteyerek, şunları kaydetti: "Türkiye bir hukuk devletidir. Bağımsız yargı kararını verecektir.  Bunların tutuklanmasına ya da gözaltında bulunmasına gerek kalmadığı yönündeki  bir karar herkesi sevindirir. Bu pozitif, böyle algılanması gereken bir şey.  Almanya'da şimdi hükümet kurulmasıyla ilgili de bazı isimler performans yapma  niyetinde. Türkiye'de mahkemeler bir karar vermiş. Benim de pozitif gördüğüm bir  karardı. Diğer taraftan Alman bakanın da yorum yapmak yerine bu karara saygı  duyması en doğrusu. Şu an orada hükümet kurma çalışmaları var. Bu kapsamda kendi  siyasi stratejisi için böyle düşünüyor sanırım ama tekrar söylüyorum; Türkiye bir  hukuk devletidir. Onun dışında Almanya ile Türkiye birbirine menfaatler anlamında  da bir nevi mecbur iki ülkedir. Devasa bir ekonomiden bahsediyoruz. Aktif  ticareti 40 milyar dolara yakın, karşılıklı yatırımların cirolarına baktığımız  zaman da bu yaklaşık 100 milyar dolara kadar gidiyor."

Zeybekci, Rusya'ya domates ihracatının belirli şirketler eliyle  yapılmasına ilişkin olarak da "Kamuoyunun da ihracatçıların da buna karşı  duruşları var. Gerekeni ifade ettik. Kabul etmediğimizi, kabul etmeyeceğimizi  söyledik." dedi.

Bakan Zeybekci, İyi Parti'nin kurulmasını değerlendirirken de "Ülkem  ve milletim için hayırlısı ne ise olsun." ifadesini kullandı.