Erzurum'da düzenlenen 'Otizm semineri ve çalıştayı'nda Tohum Otizm Vakfı Başkan Yardımcısı Aylin Sezgin, otizmi oğlu Cem'i örnek göstererek anlattı. Sezgin, oğlu Cem'in 18 yıllık yaşam öyküsünü aktarırken, "İçinde hem acı, hem de ümit var. Cem, Güzel Sanatlar Lisesi son sınıf öğrencisi, piyano ve bateri çalıyor. Engelliler yüzme milli takım oyuncusu, 2020 olimpiyatlarını hedefleyerek iyi bir şekilde çalışıyor. Bence en önemlisi bir işe gidiyor" dedi.
Erzurum Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen ve iki gün süreli seminere Otizm Federasyon Başkanı Veysel Şahin, Tohum Otizm Vakfı Kurucu Başkan Yardımcısı Aylin Sezgin, Ak Parti Erzurum Milletvekil adayı Zehra Taşkesenlioğlu, Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Mehmet Emin Öz, Palandöken Otizm Derneği Başkanı Nazan Yaşarbaş, otizmli çocukların aileleri ve eğitimciler katıldı. Seminerde konuşan Aylin Sezgin, ikiz olan çocuklarından Cem'in doğumuyla otizm ile tanıştığını belirtti. O dönemlerde ülkemizdeki şartların kötü olduğunu, tanı konulamadığını hatırlatan Aylin Sezgin, oğlu Cem'in otizm ile mücadelesini anlatan videoyu katılımcılarla paylaştı. Videoyu izletirken duygulu anlar yaşayan Aylin Sezgin, şunları söyledi:
"Cem, 1 haftalıkken belirtileri vermişti. İlk 3 ayda göz teması kesinlikle kurmuyordu. Gülümsemiyordu, kucağıma geldiği zaman bana sarılmıyordu, benimle oynamıyordu. 9 aylıkken kelimeleri söylemiyordu. İlk öğrendiğimde başımdan aşağı kaynar sular boşaldı. Hemen haftada bir saat eğitime başladık. İkiz oldukları için aradaki farkın giderek açıldığını görüyordum. Amerika'ya gidip 3 hafta eğitim aldım. Geri döndüğümde özel eğitim merkezine gittim. Gözetlemek, neler yaptıklarını izlemek için kamera koymalarını istemiştim. Ama bağladıkları televizyonu müdürün odasına koymuşlardı. Bir gün müdür yoktu, bana da çok güveniyorlardı, bırakıp gittiler. İki katlı bir yer alt katta Cem eğitim alıyor. Ben hemen müdürün odasına girdim ve 'eğitime bakayım' dedim. Eğitim şuydu: Cem bir duvardan diğerine koşuyor, öğretmen de bir kenarda oturmuş yemek yiyordu. Bu paralı eğitimdi. Kendi merkezimizi açmamız gerektiğini o an anladım. Üniversiteden arkadaşımla beraber Tohum Otizm Vakfı'nı kurduk, okulunu açtık. Amacımız hem ülkeye model okul kazandırmak, hem de otizm alanındaki eksliklikler konusunda salon faaliyetleri yapmak. Hayatımı ikiye ayırıyordum şimdiye kadar çocuğumla ilgili. 'Evet o bir sebep oldu' deyip vakıfla olan olayları anlatıyordum. Ama 18 yılın sonunda Cem'in geldiği bir nokta var. Bunun videosunu izletebilir bir noktaya geldim. İçinde hem acı, hem de ümit var. O yüzden paylaşmak istedim. Cem Güzel Sanatlar Lisesi son sınıf öğrencisi, piyano ve bateri çalıyor. Engelliler yüzme Milli takım oyuncusu, 2020 olimpiyatlarını hedefleyerek iyi bir şekilde çalışıyor. Bence en önemlisi bir işe gidiyor. Bize destek veren bir kargo şubesinde iki gün tam zamanlı çalışıyor."
OTİZM İÇİN 0-5 YAŞ ÇOK ÖNEMLİ
Her 68 çocuktan birinin otizm riski ile dünyaya geldiğini aktaran Sezgin, otizmli ailelere de çağrıda bulundu. Ailelerin "Ben anlamıyorum, ben yapamam, ben çok üzgünüm" deme şansı olmadığına vurgu yapan Sezgin, her şeyi bir yana bırakıp, çocuğa odaklanmaları gerektiğini bildirdi. Otizm için 0-5 yaşın çok önemli olduğuna dikkati çeken Aylin Sezgin, "Hemen çocuğunuza eğitim vermenin yolunu bulacaksınız. Bölgede eğitimci mi yok, siz eğitimci olacaksınız. Kitap okusunlar, bizim eğitim portalımız var. 'http://www.tohumotizm.org.tr' buraya girebilirler, ücretsiz videoları izleyebilirler. Tam zamanlı eğitim, anayasal bir hak. Haftada iki saatlik eğitimle hiçbir şey olmaz. Okul sonrası rehabilitasyon merkezine gitmeye devam ecedek. Eğitimle otizmli çocukların yüzde 30'u tamamen iyileşebilir. Bir yüzde 30'u da Cem gibi bizimle birlikte toplumda yaşar hale gelebilir" diye konuştu.
Seminer sonunda ailelere ve eğitimcilere ücretsiz eğitim seti dağıtıldı.

FOTOĞRAFLI