Ezgi ÇAPA/İSTANBUL,() Üsküdar Altunizade semtinde, 2010 yılında bazı evlerin otel yapılmak üzere yıkılması ile başlayan süreç halen devam ediyor. Turgut Özal döneminde satın aldığı evinin yerine otel inşa edilecek mahalle sakini Kerim Aslan, “Bizim devletten istediğimiz insan yerine koyulmak, burası otel olduysa buradaki insanların mağduriyetini gidermelisiniz” şeklinde konuştu. 

İnşaata başlamak üzere demir perdelerle kapatılan arazi içerinde kalan son 3 ev de önümüzdeki günlerde yıkılmayı bekliyor. 5 yıldan bu yana tartışmalara konu olan Abdullah Ağa Vakfı’na ait 18 dönümlük arazi otel yapılmak üzere 35 yıllığına Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından ihaleyle kiralandı. 60 milyon TL’ye satılan arazi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı plan değişikliğine giderek önce 16 Haziran’da bir plan askıya çıkardı.

ARAZİDEKİ PARK ORANI İHALE SONRASI DÜŞÜRÜLDÜ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2013 yılında arazi için hazırladığı planda, kamunun kullanacağı ‘park’ alanı için yüzde 60 oranında alan ayırdı. Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ihale şartnamesinde yeşil alan oranını yüzde 40’a indirdi. İhale tamamlandıktan sonra, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 10 Haziran 2015 tarihinde askıya çıkan planlarda yüzde 60 park ve yol ile yüzde 40 turizm tesis alanı şeklinde yapılan dağılımın, “ölçülülük” ilkesine göre uygun olmadığı, parseli kullanışsız bir hale getirdiği’ ifade edildi.

AYNI YER İÇİN 2 AY SONRA TEKRAR PLAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, arazi için 20 Ağustos 2015 tarihinde tekrar plan değişikliği yaptı. Yeni planda, “Park alanın kamuya bila bedel terk edilmesi durumunda turizm tesis alanı emsal hesabının brüt parsel üzerinden hesaplanacağı” şeklindeki plan notu kaldırıldı. Buna göre de otelin yanında yer alacak park alanı inşaat alanının dışında hesaplanacak.


EVLERİMİZİ BAŞIMIZA YIKTILAR
Evlerini 40 yıl önce binbir zorlukla inşa ettiklerini anlatan Naime Yaşar, 2010 yılında sabaha karşı yapılan yıkımı hatırlattı. Sokakta kaldıklarını belirten Yaşar, “40 yıl sonra Vakıflar ‘Burası bizim’ dedi. 2010’da mahkeme süreci devam ederken usulsüz bir yıkımla evleri başımıza yıktılar” diye konuştu. Yıkımlar sırasında eşyalarını bile toplayacak zaman bulamadıklarını anlatan Servet Yüksel, “5 senedir konteynırda, kirada yaşıyorum. Allah yardımcımız olsun” diye konuştu.

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM
Yıkımlarla birlikte, 37 aileden geriye 3-4 kişi kaldığını belirten Yusuf Pekgöz, tapu tahsis belgelerinin Turgut Özal döneminde verildiğini, o dönemde tapu tahsis belgesinin taksi plakası değerine eşit olduğunu söyledi. Arazinin inşaata başlamak üzere çevrelendiğine işaret eden Salih Yıldırım, “50 ağacımızı kestiler. Tek bir ağacı bile büyütmek ne kadar zor biliyorsunuz. Beton yığını mı, yeşillik mi istiyorlar” dedi.

DEVLETTEN İSTEDİĞİMİZ İNSAN YERİNE KOYULMAK
Devlet kurumlarının, zamanında çok yüksek meblağlar ödeyerek aldıkları tapu tahsis belgesini dikkate almadıklarını söyleyen Kerim Aslan, “Bizim devletten istediğimiz insan yerine koyulmak, burası otel olduysa buradaki insanların mağduriyetini gidermelisiniz” dedi.
(FOTOĞRAF)