Canan ALTINTAŞ- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,() - İNSAN Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Diyarbakır Şubesi, Silvan İlçesi'nde yaptıkları incelemenin raporunu açıkladı. Raporda, çatışmalar yüzünden 25 bin kişinin göç ettiğini belirten Mazlum-Der Yönetim Kurulu üyesi Derya Tanrıverdi, "PKK tarafından çatışmalar derhal sivil alandan uzaklaştırılmalı, gündelik hayatı şiddet kullanmak suretiyle aksatan YDG-H, silahlı eylemlerini, yol kesme ve benzeri hareketlerini durdurmalı" dedi.
Silvan İlçesi'nin 3 mahallesinde 12 gün süren sokağa çıkma yasağının ardından ilçede incelemelerde bulunan Mazlum-Der, Türkçe ve Kürtçe hazırladığı raporu basın toplantısında açıkladı. Mazlum-Der Yönetim Kurulu üyesi Derya Tanrıverdi, ilçede güvenlik güçleriyle PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H'liler arasında çıkan çatışmalar nedeniyle 3 mahalleden yaklaşık 25 bin kişinin evlerini terk ederek, başka mahalle ya da farklı illere göç ettiğini söyledi. Çatışmaların olduğu mahallelerde güvenlik güçlerince duvarlara yazılar yazıldığını söyleyen Tanrıverdi, "Bu yazılamalar çatışma mahallinde yaşayan sivillere karşı yerleşik bir nefret duygu durumunun yaşandığına işarettir. Yaşananlara ve yazılamalara maruz kalan mahalle sakinleri ve özellikle çocuklar otoriteye karşı güvensizlik ve nefret duygularına sahip olma eğilimi taşımaktadır" dedi. Tanrıverdi, duvara yazı yazanların saptanarak, soruşturma açılmasını istedi.
Derya Tanrıverdi, çatışmalar nedeniyle 3 mahalle başta olmak üzere Silvan'da ticari faaliyet durma noktasına geldiğini ifade ederek, "Birçok işletme ve işyeri kepenkleri kırılarak kullanılamaz hale getirilmiştir. Bazı dükkan ve marketlerin ateşe verildiği görülmüştür" diye konuştu.
SOKAKLAR NORMAL HALİNE DÖNMELİ
Derya Tanrıverdi, PKK ve onunla bağlantılı YDG-H'nin hazırladığı bombalı tuzaklarına karşı, sivillerin zarar görmemesi için tedbir almadığı için de güvenlik güçlerinin 'hak ihlalleri' açısından sorumlu olduğunu iddia etti. Tanrıverdi PKK'ya da çağrıda bulunarak şöyle devam etti:
"PKK tarafından çatışmalar derhal sivil alandan uzaklaştırılmalı, gündelik hayatı şiddet kullanmak suretiyle aksatan YDG-H silahlı eylemlerini, yol kesme ve benzeri hareketlerini durdurarak legal alana dönmeli ve şiddete dayalı hareket tarzını terk etmelidir. Silvan sokaklarına açılmış hendekler ile yığılmış siperler eski haline getirilerek sokakların normal haline kavuşması sağlanmalıdır."
Devlet yetkililerince sivil ölümlerinin görmezden gelindiğini de iddia eden Tanrıverdi, bu nedenle  kamuoyundan ve yaşamlarını yitirenlerden özür dilenmesini istedi.
"TAZMİNAT ÖDENSİN"
Çatışmalarda ölenler ve yaralananlarla ilgili adli sürecin başlatılması gerektiğini söyleyen Tanrıverdi, "Operasyonlara katılan emniyet güçlerinin silahlarına el konularak ölü ve yaralıların vücutlarından çıkan mermi çekirdekleri üzerinde balistik inceleme yapılmalı. Olaylarda kastı, ihmali ve kusuru olanlar tespit edilerek açığa alınmalı. Haklarında adli ve idari süreçler adil ve etkin bir şekilde işletilerek sorumlular cezalandırılmak suretiyle kamu vicdanı tatmin edilmelidir" dedi.
Yürütülecek adli ve idari süreçler ile paralel olarak çatışmalarda yaşamlarını yitirenlerin ailelerine ve yaralılara tazminat ödenmesi  gerektiğini söyleyen Tanrıverdi, "Evleri ve iş yerleri zarar gören vatandaşların zararları da komisyon kurulup belirlenerek tazmin edilmelidir" diye konuştu.
Derya Tanrıverdi, öğrencilerin de çatışmalardan olumsuz etkilendiğini vurgulayarak, "8'inci sınıfta öğrenim gören ve 25-26 Kasım tarihlerinde TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) sınavına girecek olan öğrencilerin çatışmalı süreçten doğrudan etkilenmesi ve eğitim haklarının engellenmesi sebebiyle yaşıtlarıyla ortak sınava girmelerinin adil olmayacağını ve bu yüzden Silvan genelinde TEOG sınavının 12-13 Aralık tarihlerinde yapılacak mazeret sınavına eş olarak yapılmasını talep ediyoruz" dedi.

FOTOĞRAFLI