Bazen yoğun şikayetlerle bir doktora başvururuz, şikayetimizin stresten olduğunu söylerler ve uygun bir tedavi verirler. Verilen tedavi bazen işe yararken bazen de sonuçsuz kalabilir; sonra başka bir doktora gideriz belki ve yine aynı süreçleri yaşarız. Sıkıntımız azalır ama çoğu zaman stresten kaynaklı bu problem peşimizi bırakmaz, belli aralıklarla kendini hatırlatır. 

Suçlu stres değildir aslında. Bazen zorlayıcı yaşam olayları esnasında baş etmeye çalışırken kendimize dönüp bakmaya fırsatımız olmaz ve geriye yaşanmamış duygular kalır. Öyle zamanlarda açığa çıkamayan duygular sanki an kovalar, ansızın ortaya atıverir kendini ve hep stresten oluyor dediğimiz bedensel yakınmalar olarak kendini gösterir; çünkü farkında olarak ya da olmayarak yok saydığımız ve aslında doğduğumuz andan itibaren bizimle birlikte olan bedenimiz, kayıt tutar. 

Ruhsal sıkıntıların bedensel olarak dışavurumu olan ve yaşanan sıkıntının tıbbi bir açıklamasının olmadığı durumlarda ortaya çıkan belirtilerin genel adı “Psikosomatik Bozukluklar”dır. “Psiko” ruh anlamına gelirken, “soma” beden anlamına gelmektedir. Psikosomatik bozukluk tanısının konulması için öncelikle hastanın tıbbi değerlendirmeden geçmesi gerekmektedir. Tıbbi muayenede herhangi bir bulguya rastlanmadığında psikosomatik rahatsızlıklar akla gelmelidir. 

Psikosomatik rahatsızlıklar, bedensel olarak ortaya çıkan ruhsal kaynaklı problemlerin görülmesidir. Günümüzde fiziksel olarak yaşadığımız çoğu sıkıntının sebebi olarak gösterilen “stres” de aslında psikosomatik rahatsızlığa bir örnektir. Okula gitmekten kaçınan bir çocuğun bir anda gerçekten karnının ağrıması ya da ateşinin çıkmasına çoğumuz şahit olmuşuzdur; aslında burada psikosomatik bir belirti ortaya çıkmıştır…

İçimizde biriktirdiklerimiz dışarı çıkmak için kırmızı bir alarm veriyor gibi düşünebiliriz… Beden dile geliyor ve aslında ruhumuzun en derindeki yaralarını bir hatırlatmaya çalışıyor; çünkü ertelenen veyahut herhangi bir sebepten ötürü yaşan(a)mayan her duygu anlaşılmayı bekler aslında ve anlaşılmadıkça bedensel bir belirti olarak dışavurumu gerçekleşebilir. 

Bu gibi durumlarda yaşanan bedende yaşanan sıkıntının tıbbi bir açıklaması bulunmamakla birlikte, bireyin hissettiği belirtiler gerçektir ve günlük yaşam kalitesini bozacak yoğunlukta hissedilir. Bu belirtilerden bazıları kişiye göre değişmekle birlikte, vücutta uyuşma, karıncalanma, baş- mide ve vücut ağrıları, bağırsak problemleri, kas ve eklem ağrılarıdır. Bu tür şikayetler yaşayan kişiler bedensel rahatsızlıkları çok yoğun yaşadıkları için bunun psikolojik bir durum olduğuna inanma aşamasında sıkılıkla problem yaşar; ancak bazen çözüm, doktor doktor gezmek yerine sorunun psikolojik kaynaklı olabileceğini de hesaba katmak ve psikoloji alanından bir uzmanla görüşmektir. Ruhumuzda saklı kalanlar beden diliyle açığa çıkmak istiyorsa, belki de bize söyleyecekleri vardır, ne dersiniz?
Ayrıntılı bilgi ve randevu için: 0362 233 25 25, [email protected]

Uzm. Klinik Psikolog Selinay SEYHAN