Siyonizmin hedeflerine vakıf olabilmemiz için, evvelemirde Siyon Protokolleri’nin mahiyetini, mânâsını; protokollere zemin teşkil edecek fikrî arka plânı teşhis ve teşhir etmemiz gerekiyor. Bundan sonra da protokolleri teferruatlıca tahlile tabi tutacağız.
Protokol kelimesi, Yunanca protos(ilk) ve kolla (tutkal) kelimelerinden teşekkül etmiştir. Protokoller, Yahudilerin “Hareket Plânı Taslakları” mânâsına gelmektedir (Nilus, 2004: 127). Yahudi tarihinde buna benzer birçok taslak varolmuştur. Pek azı açığa çıkmıştır. Ancak umumi olarak müşterek noktaları aynıdır. Prensipleri hep ikiyüzlülüğe dayanır. Aşağıda nakledeceğim belge ile daha sonra açıklayacağımız protokoller birbirinin nasıl devamı olduğuna delil teşkil edecektir.
Siyonizmin ruhuna vakıf olabilmemiz için, Siyonist telakkiye bakmak mecburiyetindeyiz. Theodor Herzl, Yahudi ulusundan ne anladığını şöyle tarif etmektedir: “ Size ulustan ne anladığımı söyleyeceğim. Ve siz de bu ifadeye özne olarak Yahudiyi ilave edebilirsiniz. Benim aklımdaki ulus mefhumu (kavramı), müşterek düşmanlarına karşı birbirlerine kenetlenen tarihî bir insan topluluğu olarak ifade edilebilir. Bu ulus mefhumuna benim bakış açım. Eğer siz bu tarife Yahudi kelimesini ilave ederseniz, benim Yahudi ulusundan ne anladığımızı bulursunuz.”(Nilus, 2004: 28)
Herzl, Yahudi ulusunun dünyaya matuf (yönelik) fikrini şöyle ifade ediyor: “Düştüğümüz zaman, devrimci, işçi sınıfı, devrimci partinin küçük memurları oluruz. Fakat kalktığımız zaman, işte korkunç gücümüz o zaman ortaya çıkar.” (Nilus, 2004: 28). Herzl’in bu fikrini destekleyen Lord Eustace Percy (Canadian Jewish Chronicle) şu şekilde bir izahatta bulunuyor: “Liberalizm ve nasyonalizm, Yahudi mahallelerinin kapılarını açtı ve Yahudi’ye eşit vatandaşlık hakları önerdi. Yahudi batılı dünyaya çıktı, gücü ve gücün ihtişamını gördü. Gücü kullandı ve bundan büyük keyif aldı” (Nilus, 2004: 29)
Yahudi düşünce tarzı; Yahudi olmayan her türlü plâna muhalif olmasıyla meşhurdur. Monarşiste muhalif olarak cumhuriyetçinin yanıtıdır; cumhuriyetçinin yanında, sosyalisttir; sosyalistin karşısında da Bolşevikin yanında yer almaktadır. 1903 yılında yapılan VI. Siyonist Kongresi’nde alınan kararlar muvacehesinde I. Dünya Harbi’nin çıkacağını katiyetle bildiklerinden (kendileri plânlamıştı) savaş süresince gelişmeler ve neticeleri üzerinde uzun uzun tahlil ve planlar yapılarak, Yahudilerin bundan nasıl kârlı çıkacağı üzerinde müzakereler yapılmıştır. Oynayacağı rol hülâsa edilmiş, tespit edilen plân ve program savaştan sonra hayata geçmiştir. Tarih, bunu bize göstermiştir (Nilus, 2004: 31). New York’ta çıkan “The New Palesrin” isimli gazetenin Nisan 1923 nüshalarından birinde şunlar yazılmaktadır. “Zannediyoruz ki, Birinci Dünya Savaşı’nın başlıca iki neticesinden birisi de Yahudi Devleti’nin kurulması olduğunu tarih bize gösterecektir. Biz, bütün dünyayı bunun için savaşa soktuk ve yendik” (Anadol, 2004: 57).