Aralık ayında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda asgari ücretin göreceli yükseltilmesi için mücadele edecek Türk-İş, genel kurula hazırlanıyor. 
20 işkolunda bağlı 34 sendikaya üye 1 milyon 312 bin 986 emekçi ile Türkiye’nin en büyük işçi sendikaları konfederasyonu Türk-İş’in 24. Olağan Genel Kurulu 30 Kasım-2 Aralık arasında Ankara’da yapılacak.
Üç gün sürecek genel kurulda mevcut Genel Başkan Ergün Atalay’ın, tek aday olarak gireceği seçimde; yeniden Türk-İş Başkanı olması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesi üzerine yakın dostu Ergün Atalay’ın bir dönem daha Türk-İş Genel Başkanlığı’na aday olduğu ifade ediliyor. 
Genel Sekreter Pervul Kavlak, Genel Mali Sekreter Ramazan Ağar, Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat ile Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar’ın koltuklarını koruyacağı dillendirilse de yönetim kurulunda sınırlı sayıda değişiklik olabileceği savlanıyor. Delegelerin ve üye sendikaların istemleri doğrultusunda Ergün Atalay’ın yönetim kurulunda yeni isimlere yer vermesinin olasılık dahilinde olduğu belirtiliyor.
Seçilecek yönetimin ilk sınavı kuşkusuz yeni  asgari ücretin saptanması olacak. Dolaylı 10 milyon emekçiyi ilgilendiren asgari ücrete 1 Ocak 2024’ten geçerli olmak üzere yüzde 40 zam yapılacağı ileri sürülüyor. Eğer bu oranda artış yapılırsa net asgari ücret 11.402 TL’den net 16 bin TL civarına yükselir.  Bu ücret  hayat pahalılığı altında kavrulan milyonları hoşnut etmez. Kuşkusuz Türk-İş emekçinin içinde bulunduğu açmazı dikkate alarak tutarın daha artırılması için masada mücadele verecektir. Zira milyonların gözü o masada.
Efsane genel başkan Seyfi Demirsoy’un emeğin gücünü arkasına alarak toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetlere karşı kullandığı ve dillere yerleşen  “Ankara’da Türk-İş vardır” sözünün yeniden hayat bulmasını istiyor milyonlarca emekçi ve emekli. O söz konfederasyonun ne denli güçlü olduğunun işaretiydi ve emekçinin haklarını sonuna dek aldığının göstergesiydi. O söze şimdi daha çok gereksinim var. 
Halil Tunç, İbrahim Denizcier, Şevket Yılmaz, Bayram Meral, Şemsi Denizer, Mustafa Özbek, Emin Kul, Hüseyin Pala gibi unutulmaz sendikacıları yetiştiren 71 yaşındaki Türk-İş’in güçlü varlığı emekçi ve emekli için güvencedir.    
Son kongresini dört yıl önce 2019 Aralık ayı başında yapan Türk-İş’in bu süreçte üye sayısında 250 bine yakın artış oldu. Lakin sendikalaşma oranı hala Avrupa ülkelerinin gerisinde. Kayıtlı 16 milyon 413 bin 359 işçiden salt 2 milyon 421 bin 940’ı sendika üyesi.  Sendikalaşma oranı yüzde 14.76 düzeyinde. Yani her 100 işçiden 85’i sendikasız. Patron ne derse ücretlerine o oranda zam yapılıyor. Yani korunaksız ve güvencesizler. 
Türk-İş’in 1 milyon 312 bin 986, Hak-İş’in 823 bin 308, DİSK’in 236 bin 487 üyesi var. Bu tablo kayıtlı 16 milyonu aşkın emekçinin bulunduğu  Türkiye’de sendikalaşmanın istenilen düzeyde olmadığını gözler önüne seriyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Temmuz 2023 istatistiğine göre toplam 227 sendikadan işkolunda yüzde 1 barajını aşan 59 sendika toplu iş sözleşmesi yapabilme hakkına sahip. 168 sendika 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu Sözleşme Yasası’nın öngördüğü yüzde 1’lik iş kolu barajının altında kaldı. Toplu sözleşme hakkına sahip işçilerin yüzde 7’si  ancak gerçek anlamda bu haktan yararlanabiliyor...