Beklediği ara zammı alamayan, ayrımcılık yapılarak sadece çalışmayana ödenecek 5 bin TL tutarında ikramiye ile yetinmek zorunda kalan emekli, yıllardır sağlık harcamasının darbesini yiyor.
Kamu hastanelerinde kuyruk ve randevu çilesi yaşayan milyonlar, sağlık hizmeti ve ilaçlara hatırı sayılır tutarda katkı payı ödüyor.    
7.500 TL gibi absürt aylıkla geçinmeye çalışan 9 milyon dar ve sabit gelirli kitle, yaşlarından ötürü hastane kapılarını aşındırıyor. Eczane günlük uğrak yerleri arasında. 
Kıt gelirlerinden ötürü  fahiş fiyatlı özel hastanelerin yanına yaklaşamayan garibanlar, zorunlu olarak devlet hastanelerinin yoluna  koyuluyor. Günler, aylar sonra verilen randevular sonucu ancak muayene olabiliyor, ilacını o zaman alabiliyor.
Tüm bu işlemlerde sağlık katkı payı ödüyor, kıt aylıklarından kesinti yapılıyor.    
İlaca gelen her zam, başta emekliler olmak üzere milyonlarca dar ve sabit gelirli kitlenin ödediği katkı payı ve cebinden çıkan parayı artırıyor.   
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK)  ilaç birim fiyatlarındaki katkı payını indirmesiyle emeklinin cebinden çıkan para arttı. Önceden katkı payı vermediği bazı ilaçların yüzde 50’si tutarından bile fazla para ödemeye başladı emekli. Hastalara fiyat farkı çıkmayan ilaç neredeyse kalmadı. Bazı ilaçlarda SGK’nın karşıladığı tutarın daha fazlası cebinden çıkıyor. SGK kararı uyarınca, bazı ilaçlara kısıtlama getirilerek en fazla bir kutu verilmeye başlandı.  
Sık sağlık hizmetine gereksinim duyan 16 milyonu aşkın emekli, dul ve yetim ilaca gelen zamlarla yüksek tutarda katkı payı ödüyor. Lakin fiyatların artmasına karşın hala ilaç bulunamıyor. Kalp, kanser, diyabet, tansiyon, göz, antibiyotikler ve bazı ağrı kesiciler başta olmak üzere piyasada 100 ilaçtan 30-40’ı yok. 
Yaşları gereği ilaç kullanmak zorunda olan emekli, elinde reçete eczaneleri turluyor.    
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için çalışanlar gibi emekli de katkı payı ödüyor.
Yasa uyarınca emekliden tedavisi için edindiği ilaç bedelinin yüzde 10’u, çalışanlardan ise yüzde 20’i oranında katkı payı alınıyor. Yanı sıra, her bir reçete için 3 kutu ilaca kadar 3 lira, 3 kutu üzerinde temin edilen her bir kutu ilaç için de 1 lira reçete katılım payı ödeniyor. Bu para çalışandan eczane tarafından peşin alınırken, emeklinin aylığından kesinti yapılıyor. 
Ayrıca emekli kamu ve özel hastanelerde ayakta tedaviye 6- 15 lira arasında katkı payı veriyor. Kesintilerin ardından emeklinin komik düşük aylığı kuşa dönüyor.
Çarşı pazarın can yakan fahiş fiyatlarına ve kabarık elektrik, doğalgaz faturalarına yetişmekte zorlanan emekli, ilaca ödediği yüksek katkı payının darbesini cebinde hissediyor. 
Çalışırken SGK’ya ücretinin yüzde 12 oranında sağlık sigortası primi ödenen  emekliden sağlık hizmeti kesintisi uygulamasına son verilmesi, sosyal devletin olmazsa olmazıdır. 
Özellikle 7.500 TL gibi aylıkla bir ay geçinmeye çalışan emekli ilaç ve tedavide katkı payı ödemesinden muaf tutulmalı...