Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner serbest kıyafet eylemi ile ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında, "Temel bir insan hakkının ikamesi, kişisel özgürlüğün belirgin bir nişanesi olarak gördüğümüz kılık ve kıyafet özgürlüğü hakkının alınabilmesi için daha önce eylem başlatan sendika olarak, üyelerimizle birlik ve dayanışma içerisinde eylemliliğimizi kararlı bir şekilde sürdürerek doğru noktaya taşıyacağız" dedi.

Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, kamuda kılık kıyafet zorunluluğu hakkında basın açıklaması yaptı. Eğitim-Bir-Sen olarak, her zaman özgürlüklerden yana olduklarını, kısıtlamalara ve dayatmalara da karşı çıktıklarını vurgulayan Öner, "Haklıdan ve doğrudan yana oluşumuz, haksızlığa ve yanlışa karşı kavi duruşumuz, üye kazanarak büyümemize, ülke olarak özgürlüklerin sınırının genişlemesine vesile oldu. Türkiye’nin geçmişten günümüze birçok alanda kat ettiği mesafeler, çalışanların kazandığı haklar, milletin dirayetiyle kaldırılan vesayet odakları, sivil inisiyatiflerin gayretleriyle ters yüz edilen darbe ürünü mevzuatlar ülkemizi bugün herkes için ümitvar bir eşiğe getirdi. Tüm bu değişimden ne hikmetse bir türlü nasibini alamayan bir kılık ve kıyafet dayatmasıyla hâlâ karşı karşıyayız. Temel bir insan hakkının ikamesi, kişisel özgürlüğün belirgin bir nişanesi olarak gördüğümüz kılık ve kıyafet özgürlüğü hakkının da alınabilmesi için bu eylemi başlatan sendika olarak, üyelerimizle birlik ve dayanışma içerisinde eylemliliğimizi sürdürerek doğru noktaya taşıyacağız" dedi.

Serbest kıyafet eylemi kararını aldığımız günden bugüne, geçen beş yıllık zaman zarfında darbe ürünü yönetmeliğin öngördüğü kısıtlama ve yasaklamaların devam ediyor olmasının yeni Türkiye’ye yakışmadığını dile getiren Öner, "Pantolonun kumaşı, kazağın yakası, ayakkabının topuk boyu, ense tıraşı ve bıyıkla ilgilenen bir yönetmeliği, antidemokratik dayatmayı kabul etmediğimizi defalarca dile getirdik, eğitimcilerin neyi, nasıl giyeceğine karar verilmesi ayıbına bir an evvel son verilmesi çağrısında bulunduk. Bununla da yetinmedik, 15 Mart 2013 tarihinde, kamu görevlilerinin, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’in 5. maddesindeki yasak ve sınırlamalara uymadan kamu hizmeti sunmalarına, bu sınırlamaları dikkate almaksızın milletimizin değerlerine ve genel kabul görmüş kılık ve kıyafet şekillerine uygun olmak, herkesin bu kapsamda tercihlerine azami saygı gösterilmesi kaydıyla inançları ve/veya tercihleri doğrultusunda belirleyecekleri kılık ve kıyafetle göreve gitmelerine ve görev mahallinde bulunmalarına, bu eylem sürecini, kamu görevlilerinin kılık ve kıyafet özgürlüğünü teminat altına alan yasal ve yönetsel düzenleme yapılıncaya kadar devam ettirmelerine karar verdik" ifadelerini kullandı.

Yönetmelikle ilgili bir değişiklik yapılmadığını belirten Öner, "Türkiye parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçti, yeni kurullar oluşturuldu, ofisler kuruldu, bakanlar değişti ancak mezkûr yönetmelik hâlâ yürürlüktedir. Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan, eğitimin niteliği, öğretmenin verimliliği ile ilgilenmek varken kıyafetin tam tekmilliği ile gündem tutan yönetim anlayışına bir an önce son vermesini istiyoruz. Öğrencilerin serbest kıyafet hakkının olduğu yerde, öğretmene, kamu görevlisine ‘ne giyeceğine karar veremeyen insan’ muamelesi yapılmış olması kabul edilebilir bir şey değildir. Bu nedenle, sendika olarak, kamu görevlilerine yönelik kısıtlama ve yasakların da kaldırılması amacıyla başlattığımız sivil itaatsizlik eylemine devam kararı aldık ve bu karar doğrultusunda, kamu görevlileri kılık ve kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar eylemimiz sürecektir" dedi.