CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Çorlu tren faciasında hayatını kaybedelenlerin yakınlarıyla TBMM’de basın toplantısı yaptı.

Anayasa Mahkemesi önünde açıklama yapmak isteyen ailelere polisin müdahalede bulunmasını eleştiren Engin Özkoç, şu ifadeleri kullandı:

"Orada acılarını Türkiye’ye duyurmak istediler. Bir amir şöyle seslendi; ‘Milletvekillerinin haricinde diğerlerinin hepsini süpürün.’ O sırada gaz bombası patladı. İnsanlar sağa sola kaçışırken 9 yaşında kaybettiğimiz evladımızın dedesi Mehmet Öz orada baygınlık geçirdi. Yakışıyor mu Türkiye’ye yakışıyor mu Türkiye’nin itibarına. Cezalandırılmanız gereken gerçekten haklarını arayan bu aileler mi onları mı cezalandırmak istiyorsunuz. Peki, gerçek suçluları kim yasa karşısına çıkartacak? Bununla ilgili bugüne kadar ne yaptınız, hiç."

OĞLUNU KAYBEDEN ANNE MISRA ÖZ: ADALET TALEBİMİZİ GETİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Aileler adına da kazada hayatını kaybeden 9 yaşındaki Oğuz Arda’nın annesi Mısra Öz konuştu. 11 aydır çok büyük acılar içinde olduklarını söyleyen Öz, “11 aydır biz her gece o gün 8 Temmuz gecesinde duyduğumuz çığlıklarla yaşıyoruz, kulağımızda sürekli o çığlıklar var bizim. Kaybettiğimiz acının üzüntüsü ayrıyken bugün farklı bir utanç içerisindeyiz” ifadesini kullandı.

Tren faciasında hayatını kaybeden 25 can için, onların ruhunun huzurla uyuması, başka canların yanmaması için adalet taleplerini her yerde dile getirdiklerini, dile getirmeye de devam edeceklerini ifade eden Mısra Öz, bu olaydan sadece dört kişinin sorumlu tutulamayacağını belirtti. “Sesimi duymamak için, bu olaya kayıtsız kalmak adına her şeyi yapıyorlar, biz takipsizlik kararına itiraz ediyoruz” diyen Mısra Öz, sözlerini şöyle devam etti:

“Biz bugün burada Anayasa Mahkemesi’ne geldiğimizde ben ilk kez Anayasa Mahkemesi’ne geldim, aileler de hepimiz ilk kez geldik, 3 Temmuz’da ilk kez hakim göreceğiz. Biz bugün buraya kaybettiklerimizin fotoğraflarıyla geldik, topla tüfekle, kılıçla gelmedik. Biz bugün burada verdiğimiz dilekçelerin arkasında kanlı canlı bizler varız, acı çeken aileler var, canımız yanıyor, bize de görün, dilekçelerimizi görün diye geldik. Ama görüyoruz ki biz gelmeden önce onlar çok hummalı bir hazırlık içerisine girmişler. Utanç duyuyorum. Devlet benim oğlumu koruyamadı, devlet 25 vatandaşını koruyamadı. Bugün benim el uzattığım mahkemelerin, Anayasa Mahkemesi’nin önünde devletin polisinin şiddetine maruz kaldığımız için şiddetle kınıyorum. Bu olayların devam etmesinden şiddetle üzüntü içerisindeyim. Bir polis memuru düşünün ismi bende kalsın kolumdan tutup beni kaldırımın kenarından savuruyor. Gaz fişeğini atıp babımın yüzünde patlamasına sebep oluyor. 57 yaşındaki adam hastaneye kaldırılıyor. Benim bu ülkenin ihmallerine, bu ülkenin sorumsuzluklarına, bu ülkenin kraldan çok kralcılarına verecek bir tane dahi canım yok artık. Hesabını sorarım, soracağım. Millet olarak sormak zorundayız. Acının partisi yoktur, acının, ölümlerin partisi yoktur.”

'AİLELERE ‘DAHA GENÇSİNİZ ÇOÇUK YAPARSINIZ’ GİBİ BİR AÇIKLAMA YAPTILAR'

Çorlu tren faciasında hayatını kaybedenlerin aileleri olarak birbirleriyle kenetlendiklerini söyleyen Mısra Öz, şunları söyledi:

“Nerede Devlet Demir Yolları, hangi birimizi ziyaret ettiler? Bana bir geçmiş olsun demediler, başın sağolsun demediler. Üstüne kalkıp ailelere ‘daha gençsiniz çocuk yaparsınız’ gibi bir açıklamada bulundular. Bu mudur karşılığı, utanç, utanç, utanç. Şiddeti de kınıyorum, bu utanç tablosunu da kınıyorum, görevini yerine getirmeyenleri de kınıyorum, dosyada delileri görmek istemeyen savcıları da kınıyorum, hakimleri de kınıyorum. Adalet istiyorum."