İnternet ve girişimcilik sektörlerinin önemli temsilcileri ve uluslararası yatırımcıları bir araya getiren Webrazzi Summit 2020 dijital olarak başladı.

Webrazzi Summit 2020’in ilk gününde konuşmacılar arasında yer alan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, İste Gelsin CEO’su Sedat Yıldırım, Philsa Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren, TİKO kurucusu Sina Afra, Covid-19 salgınının başta iş dünyası olmak üzere dünyayı nasıl değiştirdiğini anlattı.

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali: “Yıllar içinde olacak değişim birkaç aya sığdı”

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, pandemi sürecinin iş yapış modelleri, kurum kültürleri ve çalışma modelleri üzerinde etkileri olduğunu söyledi: “Pandemiden önce teknolojiye, eğitime, inovasyona kaynak ayırma düzeyinin ülkelerin gelecekteki konumlarını belirlemede en önemli unsur olacağını söylemiştik. Bunu bir vizyon gibi, yapılması gereken işler gibi söylüyorduk. Ama pandemi bu unsurları çok özel teşhisler olmaktan çıkardı. Bu nedenle vizyon farkları da artık daraldı. Bunu önce görenler ve görmeyenler arasında bir fark yok artık. Öngörmeyenler de görüyor artık. Birkaç yıla sığacak değişim birkaç aya sığdı. Özellikle dijitalleşme bu deneyim sonrası asla hız kesmeyecektir ve mevcut hızının artırarak devam edecektir. Şirketlerin daha hızlı çevik hale geleceğini düşünüyorum. Çünkü faaliyetlerini kesintiye uğratmamayı ve değişen koşullara uyum sağlamayı öğrendiler. Ürün, hizmet ya da bir fikrin ilk çıktığı andan doğrudan kullanıcıya sunulacağı ana kadar olan süreci en çok kısaltabilen firmalar başarılı olacak. Yani işlerin hayata geçme süresi kısalabildiği ve rekabet imkanları verdiği gibi; işlerin yok olma süreleri de kısalmış durumda. Bu nedenle bu dönemin özellikle fark yaratma, yeni dönemi anlama konusunda önemli dersler verdiğini düşünüyorum.”

İste Gelsin CEO’su Sedat Yıldırım: "3 ay içinde 10 yıllık büyüme oldu"

İste Gelsin CEO’su Sedat Yıldırım, pandeminin market alışkanlıklarını değiştirdiğini, salgın sürecinde Türkiye’deki dijital ortamdaki süpermarket hizmetinin yüzde 420 büyüdüğünü söyledi: “Self -servis dediğimiz geleneksel süper market 100 yıl önce doğdu. 1916 yılında ilk kez ABD’de açıldı. Aradan geçen 100 yılın üstünde süreçte dünyada teknolojiler değişti alışkanlıklar değişti ama market alışkanlıkları değişmedi. Hatta son 10 yılda giyimden kırtasiyeye kadar birçok ihtiyacımızı internetten sağladık ama domates ve peynir için markete gitmekten vazgeçmedik. Ancak covid-19 salgını yılların değişikliğini aylara sığdırdı. Sadece ABD’de dijital ortamda yapılan market alışverişi 3 ay içinde 10 yıllık büyüme gerçekleştirdi. Dünya genelinde FMCG pazarında e-ticaret oranları çok değişti. Örneğin Güney Kore’de yüzde 20, İngiltere’de yüzde 13 arttı. Türkiye’de bu oran yüzde 1 oldu. Bu oran ise Türkiye’deki pazarın ne kadar gelişeceğine dair çok önemli bir veri. Çünkü Türk halkı dijital değişime çok açık bir toplum. 11 Mart’tan sonra dijital alışveriş büyük artış gösterdi. En büyük artış ise gıda ve süper markette oldu. Yüzde 420 oranında büyüme gerçekleşti. Bu büyümenin devam edeceğini öngörüyoruz çünkü dijital alışkanlıklar geri döndürülemiyor.”

“Philsa Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren: Veri artık geçmiş değil, gelecek”

Philsa Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren ise geleneksel bir şirketten veri merkezli bir şirkete dönüşüm hikayelerini anlattı. “Değişime liderlik eden firmalar, girişimciler hatta ülkeler, yarınki dünyada başrol oynayacaklar” ifadesini kullanan Diren son 10 yılda dünyanın çok hızlı bir değişim içinde olduğuna dikkat çekerek tedarik zincirinden insan kaynaklarına, finanstan iletişime kadar her alanda iş yapış şekillerinin değiştiğini, dijitalleştiğini söyledi: “Veri artık geçmiş değil, gelecek... Bu bakış açısıyla geleneksel tedarik zincirimizde Türkiye’nin en büyük dijital dönüşümünü gerçekleştirdik ve 125 bin esnafı dijital platforma taşıdık. Dijital altyapımız sayesinde kazandığımız hız ve etkinliği, yapay zeka, görüntü tanıma gibi teknolojilerle besleyerek veri kalitemizde optimum başarıyı elde ediyoruz.” Diren konuşmasında ayrıca dijital altyapılarını birçok start-up’la birlikte çalışarak geliştirdiklerini söyledi: “4 yıldır kendimize bir start-up ekosistemi oluşturduk ve büyütmeye de devam edeceğiz. PMI’ın çatı organizasyonu olan PM Equity Partner’ın (PMEP) desteğiyle birlikte çalışabileceğimiz yeni start-upları ekosistemimize kazandırmaya devam edeceğiz.”