İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz  darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan 270 sanıklı davada, eski  Maltepe Askeri Lisesi Komutanı Albay Kadir Canpolat'ın savunması alındı.  Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki duruşma salonunda, İzmir 2.  Ağır Ceza Mahkemesince görülen oturumda, 54'ü tutuklu ve 8'i tutuksuz sanık ile  taraf avukatları hazır bulundu. Kimlik kontrolünün ardından Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS)  ile kaydedilen duruşmada, tutuklu sanık Canpolat, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral  Abdullah Recep'in derdest edilmesi girişimi ve darbe teşebbüsünün yaşandığı gece  diğer sanıklarla hareket ettiğine ilişkin suçlamalarla ilgili savunma yaptı.

   Sanık Canpolat, 15 Temmuz günü, kapatılan Maltepe Askeri Lisesindeki  devir teslim töreninin ardından okulun yeni komutanı tutuklu sanık Ufuk Gökşen'le  İzmir'de gezerken akşam saatlerinde sosyal medyada askerlerin İstanbul'da sahaya  indiğine dair ve terör olaylarına ilişkin bazı haberler okuduğunu belirterek,  terör örgütü PKK'nın bazı şehirlerde eylem yapacağına yönelik istihbarat  raporlarından bilgisi olduğundan, İzmir ya da bazı karargahlara "saldırı  olabilir" düşüncesiyle, sağlıklı bilgi almak için Ege Ordusu Komutanlığına gitme  kararı aldığını savundu.

'LANET OLASI SIKIYÖNETİM DREKTİFİNİ GÖRDÜM' 

 Sanık Gökşen'le kimlik ve araç kaydı yaptıktan sora ordu karargahı  nizamiyesinden giriş yaptıklarını, karargaha sızma gibi bir durumun olmadığını  öne süren Canpolat, Harekat İstihbarat Başkanlığında kimsenin olmaması ve  ışıkların kapalı olması nedeniyle karargahtan ayrıldıklarını söyledi. Maltepe Askeri Lisesine geldikten sonra kışla misafirhanesine  bıraktığı sanık Gökşen'den, bazı eşyalarını almak için komutanlık odasının  anahtarını alarak odasına gittiğini ileri süren Canpolat, şunları kaydetti:

 "Karargaha döndüğümde beni karşılaması gereken nöbetçi amirin Ege  Ordusu Komutanlığına gittiğini öğrendim. Bu esnada, Astsubay Şahin Öztürk bir  zarfla bana geldi. İçine açıp baktığımda sözde lanet olası sıkıyönetim  direktifini gördüm. Bu sırada Albay Murat Alparslan da beni arayarak bir kısım  personel ve öğrencinin Ege Ordusuna çağrıldığından bilgimin olup olmadığını  sordu. Ben de 'Bilgim yok.' dedim. Komutanlığı askeri hattan aradım ancak kimseye  ulaşamadım.

 Okul karargahında televizyondan gelişmeleri takip ettim. Daha sonra  okul karargahına gelen Albay Ufuk Gökşen ile bilgi almak için yeniden Ege Ordusu  Komutanlığına gittik." Tutuklu sanık eski Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı  Tuğgeneral Hakan Eser ile kısa süreli yaptığı görüşmede Eser'in, "Yüksek Askeri  Şura (YAŞ) kararları ile tasfiye edilecek bazı generaller bu işe kalkışmış."  demesinin ardından darbe girişiminin kimler tarafından yapıldığını net şekilde  anladığını öne süren sanık Canpolat, komutanlığa gittiklerinde Maltepe Askeri  Lisesindeki askeri personeliyle karşılaştığını ancak onlarla ortak hareket  etmediğini savundu.

'BİNBAŞI GECE GÖRME BOZUKLUĞ UVAR'

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın  açıklamalarının ardından darbe girişimi olduğunu anladıktan sonra 01.00  sıralarında evine gittiğini öne süren Canpolat, Ege Ordusu Komutanlığına giderken  araçlarındaki silahlara ilişkin ise şu beyanlarda bulundu: "Astsubay Şahin Öztürk'e aracın ve silahların hazırlatılması emrini  verdim. Bize dışarıda tehdit arttığında askeri araçlarda silahlı bir muhafız ya  da silah bulundurulması emrini Ege Ordusu Komutanlığımızdan daha önceden  almıştık. Biz de göreve gittiğimizde silahları yanımıza alıyorduk. Araçta ne  kadar silah olduğunu net olarak hatırlamamakla, 4 AK-47 modeli silahın olduğunu  hatırlıyorum. Karargaha gittiğimizde silahları araçta bıraktık. Benim de üzerinde  tabancam yoktu."

 Orgeneral Recep'in derdest edilmesine yönelik suçlamalara ilişkin  beyan veren sanık Canpolat, "Konuyla ilgili bilgi sahibi değilim. Ordu  Komutanı'nı almaya gelen helikopterlerden de bilgim yok. İnanın, helikopter  pistinin yerini bile bilmiyorum. Kışlaya o gün giden Binbaşı Durmuş Ali Vurkun'da  (tutuklu sanık) gece görme bozukluğu vardı. Bir diğer asker, yıl boyunca yapılan  atışlarda başarı elde edemedi. Bir diğeri Orgeneral Recep'in karargahtaki  odasının yerini bilmiyor. Benim hiçbir özel yeteneğim yok. Bunlarla mı Orgeneral  Recep derdest edilecekti?” ifadelerini kullandı. FETÖ ile bağı olduğuna ilişkin iddiaları reddeden sanık Canpolat,  komutanlık yaptığı dönemde FETÖ ile bağlantısını tespit ettikleri bazı askeri  öğrencilerin ailelerinin de rızasıyla okuldan ilişiğinin kesildiğini savunmasına  ekledi.  Mahkeme heyeti, oturuma öğle arası verdi.

267 SANIK VAR

  İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma  kapsamında, İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin  300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.  İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" şüpheli olduğu 267 sanığa  "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma,  TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs"  suçlamaları yöneltilmişti. Daha sonra hazırlanan ek iddianameyle 3 kişinin daha dosyaya  eklenmesiyle sanık sayısı 270'e yükselmişti.    Sanıklar arasında tamamı Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç  edilen, "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı"  ilan edilen tutuklu sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral  Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil,  Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz  Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup  Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet  Cural, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam  Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge  Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı  Tuğgeneral Veyis Savaş ile Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal  Ölmez de bulunuyor.

Kaynak:Milliyet