Nöroloji Uzmanı Dr. Esin Baltacı, Kanal S ekranlarında Volkan Kınaş'ın sorularını yanıtladı. Baltacı, "Nöroloji branşının uzmanlık alanları nelerdir?", "Algoloji noktasında yaşanan gelişmeler", "Baş ağrısı şikayetiyle gelen hastalara yapılması gerekenler", "Migren ve botoks ilişkisi", "Demans ve alzheimer", "Parkinson hastalığında beyin pili tedavisi", "Beyin sisi nedir?", "Beyin sisinin tedavisi var mı?" konularına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

İşte Nöroloji Uzmanı Dr. Esin Baltacı'nın açıklamalarından öne çıkanlar; 

NÖROLOJİ BRANŞININ İLGİ ALANLARI 

Nörolojinin en çok ağrılarla ilgisi var aslında. Polikliniğimizde en çok ağrı hastalarına bakıyoruz. Boyun, baş bel ağrısı diye ayrıldıktan sonra son zamanlarda aslında unutkanlıkla gelen hastalarımız çok. Baş dönmesiyle gelen hastalarımız ver. Felç bizim acilin vazgeçilmezi, maalesef çok defisitle de sonuçlandığı için felç hastalarımızı ilk baştan itibaren takip edip ömür boyunca da takip etmeye devam ediyoruz fizik tedaviyle beraber. Ben mesleğe ilk başladığım zaman bu kadar fazla sayıda inme tedavisi yoktu. Son zamanlarda gelişmeler trombüs eritici, emboliler de yapılacak bazı tedaviler özellikle ilk 4 saat içerisinde başvuran hastalarımız için çok mucizevi iyileşmeler var. Felç tamamen geri dönebiliyor. İlk dört saat ve en geç 6 saat çok değerli. Ambulans sistemimizin iyi çalışması, hastalarımızın bilinçlendirilmesi, yakınlarımızın yönlendirmesiyle eğer hasta erken dönemde gelirse yapılacak şeyler çok sayıda girişimsel işlemlerle damardan vereceğimiz kan sulandırıcılarla arkasından yoğun bakımıyla gerçekten eski yıllara göre felç hastalarını daha iyi tedavi ediyoruz. 

ALGOLOJİ NOKTASINDA YAŞANAN GELİŞMELER

İnsanları doktora en çok başvurtan şey ağrıdır. Algoloji gerçekten o kadar ilerledi ki ve tamamlayıcı tıp, alternatif tıp o kadar ilerledi ki insanlara eskisinden çok daha fazla yardımcı oluyoruz. Biz sürekli medya aracılığıyla birbirimize hastalarımızı yönlendirerek, konuşarak, migrenin tedavi edilebilecek bir şey olduğunu elimizden geldiği kadar yaydık. Fibromiyalji keza bu işin çok sayıda tedavisi var. Ağrıyı tedavi etmenin her şeyden önce insanı iyi dinlemekle başlamak gerekiyor. Neresinin ne kadar ağrıdığını, dinlenmeyen hiçbir kimse öncelikle derdini anlatamaz sonra iyi dinlene insanda anlaşıldığını hissettiğinde tedavi olacağına inanır. Biz teşhis koyar ve gerekli tedaviye başlarız.

BAŞ AĞRISI TEŞHİSİ

Polikliniğe gelen hasta kendine teşhis koyup geliyor zaten. Ben migrenim ya da sinüzitim klasik bu. Biz onlara sakince önce anlat diyoruz. Anlatıyor, dinliyoruz ve migrenin en iyi teşhisi dinleyerek, hastanın öyküsüyle konulur. Sonra hastayı muayene ederiz arkasından görüntüleme yöntemlerine mutlaka ihtiyacımız olur; tomografi, emar. Biz daha çok görüntüleme yöntemlerin baş ağrısına sebep olan kötü olasılıkları ekarte etmek için isteriz daha doğrusu. Baş keşke sadece migrenden ağrısa bazı zamanlar damar tıkanıklıkları, beyin kanamaları, beyin tümörleri çok ciddi sinir sıkışmasına sebep olan boyun fıtıkları baş ağrısıyla gelebiliyor ve yine dediğimiz gibi sinüzit. Bu ağırdan hafife doğru iniyor. Biz teşhis koyduktan sonra ne tedavisi yapılması gerekiyorsa onlara geçiyoruz. 

MİGREN VE BOTOKS İLİŞKİSİ

Migren aslında basamaklı bir tedavi. Biz migren teşhisini koyduktan sonra ilk ne yapıyoruz? Aslında ilk hastaya hastalığıyla ilgili bilgi ve atak esnasında ne yapması gerektiğini söylüyoruz. Atak esnasında karanlık bir odaya çekilmesi, temiz hava alması, rahatlaması, gevşemesi gerektiği o anda ne iş yapıyorsa mümkünse ciddi migren ataklarında dinlenmesini söylüyoruz en az 1 saat. Arkasından ilaç tedavilerini öneriyoruz ve 1 ay sonra kontrole çağırıyoruz. Bu hastaların ağrıları yeterince geçmişse ilaç tedavisiyle gitmeye devam ediyorum. Hayır ağrıların %20-%30 geçti, tamamlayıcı tıp yöntemlerini yani girişimsel işlemlere başlıyorum. 3 seans nöral terapi yaptıktan sonra 10-15 günden sonra hastayı bir daha çağırdığımda eğer ağrısı geçiyorsa 1-2 ayda bir çağırıyorum ama geçmediyse orada botoks olayına girer. Marjinal bir yaklaşımdır. Ciddi bir girişimsel işlemdir. Botoksu ben diğerlerini yaptıktan sonra ki aşamada tercih ediyorum. Geçmeyen baş ağrısı yoktur.

DEMANS VE ALZHEİMER HASTALIĞI

Özellikle son yıllarda Demans, Alzheimer çok sık telaffuz edilmeye başlandı çünkü insanlar beyin gücüyle çalışıyorlar artık. Eskisen insanlar bahçeye, tarla, tamirhane gibi işlemlerle çalışırken birçok insan artık ofiste çalışıyor ve kafayı çalıştırmak zorunda. Dolayısıyla çok yorulan beyin daha çabuk eskiyebiliyor diyelim ya da daha fazla toksin oluşturuyor beyin. Son zamanlarda covid bizi bu konuda alerti etti. Covid kalpte ve beyinde çok ciddi yan etkiler oluşturdu. Birçok insanda erken felçler, beyinde hücre erimeleri, üstüne kullandığımız aşılarsa son zamanlar benimde dikkat ettiğim gençlerde ve çalışanlarda beyin sisi var. Aslında beyin sisi kronik yorgunluk sendromunun beyinle alakalı olan kısmıdır. Kronik yorgunlukta nedir? Bir tükenmişlik sendromu vardır. Kaslarınız ağrır, umutsuz, depresif ve mutsuzsunuzdur. Bunun beyine yansıyan kısmı da beyin sisi. 

PARKİNSON HASTALIĞINDA BEYİN PİLİ TEDAVİSİ

Yaşadığım toplumdaki yapay beslenmeler, kirli hava ve giderek genetiğimiz bozulması nedeniyle Parkinson da son yıllarda teşhis de konulabildiği için arttı. Her konuda olduğu gibi alıp başını gitti. Pil takılıyormuş, Parkinson hastalığı düzeliyormuş gibi. Bir dopamin eksikliğidir Parkinson hastalığı. Beyin kendi kendine dopamin salgılamayı ihmal etmesin, siz az az verin beyinde çalışsın. Hızlıca verirseniz beyin işte o zaman durur. Yavaş yavaş dopamin veriyoruz dopamini arttıran ilaçlar veriyoruz. Hareketleri titremeleri azaltan ilaçlar veriyoruz ve hastanın ilerleyiş şekline göre biz hastayı 5-6 yıl takip ediyoruz. Hastalara aralıklı yapılan enjeksiyonlar var bu da çok güzel ama çok parlamadı nedense. Son yıllarda da pil kesinlikle gerekliliğine inandığım hasta var ama 10 hastada 1 tane. Bir hasta bütün ilaç seçeneklerini denemediyse asla pil taktırmaya gitmemeli bence. Biz nöroloji ve beyin cerrahisi çok kardeş bir branştır çokta severiz birbirimizi eğer nöroloji ve beyin cerrahisi beraber güzel bir çalışma yaparsa hastalar gerçekten çok iyi iyileşir. 

BEYİN SİS NEDİR?

Beyin sisinde ilk fark ettiğimiz şey konsantre olamamaktır. İşimize, Karşımızda ki insanın konuşmasına, okuduğumuz kitabı anlamaya gibi konsantre olamayız. Sanki bir sis bulutunun içinde gibiyizdir. Halsizlik, uykusuzluk, daha önce yaptığımız basit matematiksel işlemlerde zorlanma, biri bir şey sorduğu an hızlıca cevap verememe gibi tükenmişlik sendromunun bir alt parçası olan beyin sisidir bunlar. Şu dönemde gençlerde, kadınlar da ve çok yoğun çalışan erkeklerde, kadınlarda çok fazla miktarda beyin sisi var. 40’lı yaşlarda özellikle. Beyin sisinin en önemli sebeplerinden biri de strestir. 

BEYİN SİSİNİN NEDENLERİ

En temel sebep kalitesiz uyku uyumak. Bir gün öncesinden yapılan aşırı kas yorgunluğu da beyin sisine sebep olabilir çünkü hareket edecek kabiliyet yok. Birçok vitamin eksiklikleri D, E vitamini, Folik asit, B vitamini, bir takım mineral eksiklikleri, magnezyum, kalsiyum eksiklikleri, son zamanlarda olduğumuz aşılar, geçirdiğimiz enfeksiyonların vücuda bıraktığı artık virüsler veya bakteri parçaları, dışarıdan aldığımız kirli hava, radyasyon, kalitesiz su ve yiyecekler, asitli şeyler nasıl dokulara zarar veriyorsa beyne de zarar veriyor maalesef.

NÖROLOJİK RAHATSIZLIKLARDA NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURULMALI?

Normal beyin beyazdır, sisli beyin gri, Alzheimer siyahtır. Gri dönemde başvurmanız lazım yani sisli beyini etraf sonra fark eder, önce kendiniz fark edersiniz. Konuşan kişiyi dinleyemediğinizde, okuduğunuzu anlayamadığınızda, bir şeyleri geç hatırladığınızda nöroloji doktoruna gidip tetkikleriniz ve testleriniz yaptırmanız gerekir. Etrafta ki kişiler size diyorsa unutuyorsun, evde koyduğu eşyayı bulamamalar, dün yaptığı şeyleri hatırlamama durumunda bulduğunuz da mutlaka başvurun çünkü beyin sisi beynin yavaş yavaş zedelenmesidir aslında. Siz beyni zedelemeye devam ederseniz evet maalesef bu Alzheimer’e doğru gidebiliyor. Beyin sisi bir semptomdur, hastalık değildir ama Alzehimer’ın ilk belirtileri olabilir. 

BEYİN SİSİNİN TEDAVİSİ VAR MI?

Beyin sisinin tedavisi mümkün. Önce insanları uyutarak çünkü uyku insanı tedavi eder. Gündüz taşıdığımız her olumsuz düşünce gece iyi bir uykuyla kaybolur ve gece salgıladığımız melatonin, triptofan değeri çok yüksek. Gece 11 sabah 5 arasında çok yüksek salgılanır biz o saatlerde uyursak sabahleyin çok zinde kalkarız. Sadece bu bile insanlarda ki konsantrasyon eksikliğini azaltıyor. Daha sonra biz kan tahlillerini yaptırıyoruz. Eksik olan vitaminlerini yerine koymak bu. 

Tabi ki doktor kontrolünde vitaminin fazlası karaciğeri, böbreği ve sinir uçlarını kesinlikle zedeleyebilir. Düzenli egzersizlerin hafızayı çok güçlendirdiği, sabahları temiz oksijenin bulunduğu yerlerde yürümek, derin nefes alıp vermek beyin hastalıklarına çok iyi gelen şeylerdir. 

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.