Kelle koltukta görev yapan motokuryelerin güvencesiz zor çalışma koşulları ve   trafik kazası riski  gündemdeki yerini koruyor.
Siparişleri bir an önce yerine yetiştirmeye çalışan motokuryeler, her an trafik kazası tehlikesi ile karşı karşıya.  Uğradıkları acı olaylarda  geride gözü yaşlı eş ve çocuklar bırakıp dünyaya veda ediyorlar. Tıpkı günlerce konuşulan, tartışılan Yunus Emre Göçer’in ölümü gibi...
Çoğunluğu üniversite bitirmelerine karşın, torpili olmadığından kamuda işe girmeyince ailesinin geçimini sağlamak için dakikalarla yarışılan tehlikeli mesleğe yöneliyorlar. Kiminin kazancı iyi sayılsa da her an ölüm tehlikesi ile burun buruna oldukları gerçek.   
Geçen yıl kasım ayında İstanbul’da Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Muhammed  Hasan Şeyh Mahmud, trafikte seyir halinde iken motokurye  Yunus Emre  Göçer’e arkadan çarpmış, ağır yaralı hastaneye kaldırılan kurye yaşamını yitirmişti.
Yunus Emre Göçer’in ölümüne yol açan sanığın Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu olmasından ötürü acı olay günlerce medyanın gündemini oluşturmuştu. Ne ki kazanın hemen ardından elini kolunu sallayarak ülkesine kaçan sanık, ölen kuryenin eşinin kan parasını kabul etmesi üzerine günler sonra Türkiye’de yargıç karşısına çıkmıştı.  2 yıl 6 ay hapis cezası 27 bin lira tutarında para cezasına çevrilerek cezaevine girmekten sıyrılmıştı. 
Oysa sanık yüzde 75 oranında kusurlu idi. Yani ekmek parası uğruna kaybedilen canın bedeli 27 bin liraydı.  Yunus Emre Göçer’in arkadaşları isyan etti bu karara. Öyle ya bu denli mi ucuz insan canı. 
Motokurye ölümleri, hız kesmeksizin sürüyor. Zaten izliyor ve okuyorsunuz  garibanların iç burkan yaşam öykülerini. 
Kurye Hakları İhlalleri Raporu’na göre, 2021 yılında 30,  2022’de 58, 2023’te 68 motokurye çalışırken can verdi. 16 saate dek çalışan emekçilere salt 30 dakika mola hakkı tanınıyor. Patronları kötü hava koşullarında bile sipariş götürmek için baskı yapıyor, mola alma butonu sistemden kaldırılıyor. Kaza yapan motokuryelere hiçbir kolaylık sağlanmıyor. Ayrıca paketlerini işletmeye iade etmesi bile isteniyor. Böylesine acımasızlık ve başıbozukluk, denetimsizlik var sektörde.
7/24 saat çalışan kayıtlı 300 bin, kayıtsızlarla 1 milyonu aşan motokurye emekçilerin güvenceli, tehlikesiz ve en önemlisi patron baskısına uğramaması için insanca çalışma koşullarına kavuşmaları kaçınılmaz. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin eksiksiz uygulanmasına olanak sağlayacak,  mobbingi önleyecek, mola sürelerini uzatacak ve sendikalaşmalarını sağlayacak yasal düzenlemeye gereksinim var.
Büyük bir emek sömürüsü ile karşı karşıya bulunan motokuryelerin sendikalaşmasının önündeki engeller mutlak kaldırılmalı. Onların robot değil, insan olduğu, birbirleri ile yarışa sokulmamaları gerektiği gün gibi ortada. 
Her gün sokakta, caddede motorları ile siparişleri bir an önce yetiştirmek için slalom yaparak zamanla yarışan motokuryeler çağdaş çalışma koşullarını fazlasıyla hak ediyor...