Yeni yılın ilk gününde,
Mimarlar Odası'na
"La" diye hitap eden
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı
Mustafa Demir'in
bu ifadesinin
yanlışlığını
yazmak istemiyorum...
Çünkü, bu şehrin
böylesine
saçmalıklarla
kaybedecek
zamanı yoktur!..
Bugün,
Samsun'un
geleceğini
ilgilendiren
konulara
değineceğim...
Çünkü, her şeye rağmen
umutluyum...
Sanayide, tarımda,
ulaşım ve lojistikte,
sağlıkta, turizmde,
eğitimde ve sporda
Samsun'un
değerini
"Küçük olsun, benim olsun"
mantığıyla
harcamaya kalkışanlara
inat, gelecek nesiller adına
büyük düşünmek istiyorum...
Bazı iktidar milletvekillerinin, TSO ile Ticaret borsalarının
verdiği destekler ve
Vali Doç. Dr. Zülkif Dağlı'nın
inanılmaz çabasıyla
kurulan OSB'lerde yükselen
yatırımlar,
Türkiye'nin en büyük ovaları
Çarşamba ve Bafra'daki
tarımsal hamleler,
Lojistik Köy ile başlayan
gelişmeler ve demiryollarındaki iyileştirmeler,
kara, deniz, demiryolu ile havayolu
zenginliği,
kamu ve özel sağlık kurumlarındaki
nitelik ve nicelik
bakımından
gelinen seviye;
tarihi ve doğal güzellikleriyle
sahip olunan
özellikler,
iki üniversitesi,
kamu ve özel sektör okullarının
kalitesi ile
spor komplekslerinin
altyapı zenginliği,
birileri istese de
geriye götürülemeyecek kadar
güçlü bir
potansiyeldir!..
İtirazımız,
bu şehrin
beklentilerinin
istenilen hızda
gerçekleşmemesinedir!..
İtirazımız;
şahsi ve siyasi meselelerle
kaybedilen zamanadır!..
Ve itirazımız, bunca potansiyel
yeterince
değerlendirilmediği
için
gelecek nesiller tarafından
eleştirilecek olmamızadır!..
Bu anlamda,
birtakım
şahsi
meseleleri geride bırakıp,
şehrin
kazanımlarına bakmak
gerekir!..
Bu şehir kazanırsa;
fakir zengin demeden
herkes kazanır!..
Gerisi; Samsun'a ihanet
sayılır!..