"FİNANSAL OKURYAZARLIK BİR GÜNE SIĞMAYACAK KADAR ÖNEMLİ"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakanlıkta düzenlenen “Finansal Okuryazarlık Günü” etkinliğinde yaptığı konuşmada, finansal okuryazarlığın günlük bir etkinlikle sınırlı kalamayacak kadar kritik bir beceri olduğunu vurguladı. Sağlıklı ekonomik kararların alınabilmesinin bireyler ve ekonomi açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
SAĞLAM BİR EKONOMİ İÇİN BİLİNÇLİ BİREYLER ŞART
Finansal okuryazarlığın sağlam işleyen bir ekonomi için vazgeçilmez olduğuna işaret eden Şimşek, dünya genelinde bu konuda çeşitli çalışmaların yapıldığını belirtti. Bilinçli bireylerin ağırlıkta olduğu ülkelerde tasarruf oranlarının daha yüksek olduğunu, bunun da ülke ekonomisine yatırım ve sermaye birikimi yoluyla katkı sağladığını söyledi.
BİLGİ EKSİKLİĞİ EKONOMİK KAYIPLARA YOL AÇIYOR
Finansal okuryazarlık düzeyinin düşük olduğu ülkelerde genellikle tasarruf açığı sorununun yaşandığını belirten Şimşek, bunun da ekonomik büyümeyi sınırlandırdığını ifade etti. ABD’de 2022 yılında yapılan bir araştırmaya atıfta bulunan Şimşek, finansal bilgi eksikliğinin kişi başına yıllık 1819 dolar kayba neden olduğunu, bunun da ülke genelinde 436 milyar dolarlık bir maliyete karşılık geldiğini aktardı.
TÜRKİYE'DE ORAN YÜZDE 24
Standard & Poor’s’un küresel araştırmasına göre dünya genelinde her 100 kişiden sadece 33’ünün finansal okuryazar olduğunu, bu oranın Türkiye’de yüzde 24 seviyesinde kaldığını belirten Şimşek, bu nedenle geçen yıl önemli bir finansal okuryazarlık platformunun tanıtımını gerçekleştirdiklerini ifade etti.
DÜŞÜK OKURYAZARLIK MANİPÜLASYONA ZEMİN HAZIRLIYOR
Finansal okuryazarlık seviyesinin düşüklüğünün hem bireysel hem de toplumsal riskler oluşturduğuna dikkat çeken Şimşek, "Bireyler manipülasyona ve istismara açık hale geliyor," dedi. 2023’ün ilk çeyreğinde sosyal medya üzerinden “dolar alın” yönündeki temelsiz çağrıların bazı kesimlerde etkili olduğunu hatırlattı.
EKONOMİK PROGRAMIN ARKASINDAKİ YAKLAŞIM
O dönemde vatandaşlarla ve iş dünyasıyla yaptığı görüşmelerde ekonomi programının çerçevesini paylaştıklarını anlatan Şimşek, 2024’te cari açığın azalacağına, dış finansman erişiminde sorun olmadığına dair mesajlar verdiklerini söyledi. “Programımız bir rehber niteliğinde” diyen Şimşek, geçen yılın ikinci yarısından itibaren yerli yatırımcıların Türk lirasına yönelmeye başladığını da ekledi.
2025’TE ENFLASYON DÜŞMEYE DEVAM EDECEK
Ekonomi programlarının temel hedefinin hayat pahalılığıyla mücadele olduğunu vurgulayan Şimşek, enflasyonun 2025’te de düşmeye devam edeceğine inandıklarını dile getirdi. Cari açıkta sınırlı bir artış öngördüklerini ancak petrol fiyatlarındaki düşüşün bu durumu dengeleyici bir rol oynadığını belirtti.
TÜRKİYE’NİN DIŞ DENGESİNDE YAPISAL DÖNÜŞÜM VAR
Geçtiğimiz yıl altın hariç tutulduğunda Türkiye’nin cari fazla verdiğini söyleyen Şimşek, altının sanayi ürünü değil, portföy tercihi olduğunu vurguladı. Bu nedenle Türkiye’nin dış dengelerinde yapısal bir dönüşüm yaşandığını ve bunun makro finansal istikrar açısından önemli olduğunu ifade etti.
KARMAŞIK TERİMLER DEĞİL, ANLAŞILABİLİR ANLATIM GEREKİYOR
Finansal konuların sade ve hayatın içinden örneklerle anlatılması gerektiğini belirten Şimşek, bankaların, sigorta şirketlerinin ve aracı kurumların sundukları ürünleri daha anlaşılır hale getirmeleri gerektiğini söyledi. “Bazı sözleşmeler karınca duası gibi, temel bilgilerin ön plana çıkması gerekiyor,” dedi.