“Teknolojide sıçrama yapmamız şarttı. Ama bürokrasiye ne gönderirsek, ya proje bir yıl bekliyor ya da bütçe yok diye geri çevriliyordu. Bu arada çalışmamız belli ülkelerde kopya kopya ortaya çıkıyordu. Moralimiz bozuktu, birçok alanı denedik olmadı. En son çare Saldıray Berk Paşaya çıktım, “Bürokrasiden habersiz yapalım” dedim. 4 ay… Devletten finansman ve destek almadan, Diyarbakır Askeri Havaalanı hangarında, kişisel imkanlarla çalıştık. Devletten tek kuruş almadık, gizli tuttuk. Daha sonra paşanın himayesinde Gabar, Kato ve Cudi dağlarında testler yaptık, görüntüler aldık. Hatta belgesel çektik dersek yeridir. Bu görüntüler hala mevcut. O gün Paşa bize inandı, biz de başardık. Testler tamamlanınca, bürokrasiye haber verdik. O sırada Hintliler geldi bana… Milyon dolar değil, milyar dolar… Sadece teknoloji paylaşımına bir milyar dolara yakın para teklif ettiler. Vermedik, tüm hakları devlete teslim edeceğimi söyledim ve bugünlere geldik.” Bu sözler, Türkiye'nin milli savunma sanayinde gururu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'n damadı, Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'a aittir... Ona sözünü ettiği fırsatı hazırlayan da 3. Ordu Komutanlığı sırasında "Ergenekon" kumpas davası torbasının içine atılan vatansever asker, Orgeneral Saldıray Berk'tir... Türkiye'nin parasıyla alamadığı insansız hava araçlarını üreterek, terörle mücadele başta olmak üzere ülkenin askeri gücüne güç katan Selçuk Bayraktar ile Saldıray Berk'i bir araya getiren duygu, vatan sevgisidir!.. Selçuk Bayraktar'ın önüne bürokratik engel koymak isteyenlerin amacının ne olduğunu anlamak için Aselsan'da tank ve uçaklarda milli yazılımı gerçekleştirecek projeler hazırlayan genç Türk mühendislerinin şüpheli ölümlerine bakmak gerekir... Sonrasında da temizleme ve beyazlatma sanayinde, metalurji alanında, havacılık ve uzay araştırmalarında, elektrik, elektronik ve bilgisayar sektöründe, iletişimde, otomotivde, enerjide, kozmetikte, kimyada, tekstilde, tarımda, çimentoda, camda, seramikte, askeri ve zırhlı araçlarda, plastikte, nükleer alanda, fotoğrafçılıkta, boya sanayinde, fiber optiklemede ve manyetik cihazlarda kullanılan bor madeninin ülkeye katacağı ekonomik zenginlik üzerine çalışan Türk bilim insanlarının uçağının düşmesi ya da düşürülmesi de... Bu ülke; kaza süsü ile birçok faili meçhul cinayette bilim insanlarını, askerini, polisini, gazeteci-yazarını ve siyasetçisini, ülkenin önünü kesmeyi amaçlayan hain emellere kurban verdi... O insanların yaşam hikayelerinin ana teması; vatandı, bayraktı, devletti ve milletti... Bu hain pusulardan ders çıkarıp, sağlam durmak ve kenetlenmek gerekir... Bu ülkenin gelişmesi ve insanlarının refahı için yüreğini ortaya koyanların Allah yar ve yardımcısı olsun, diyorum!..