Her meslekte iyiler ve kötüler vardır... İlgili odalar, STK'lar ya da saygınlıklarıyla mesleklerinde "duayen" konumunda olanların mücadelesi, iyileri korumak ve onların sayısını artırmaktır!.. Yani, bir meslekle ilgili önyargılı yaklaşımlar, haksızlıktır!.. Bizden örnek verelim... Hem de en tazesinden!.. Gazetemiz muhabiri Hakan Akgün, yolda yürürken bir cüzdan buldu. Hemen, polise durumu bildirdi... Polis ekibi; içinde para, kredi kartı ve kimlik bulunan cüzdanı bir tutanakla alıp, bir süre sonra sahibine teslim etti... "Ne var bunda, olması gereken" diyeceksiniz!.. Haklısınız!.. Bu davranışın lafı bile edilemez ama bir gazetecinin çantadan para çalarken, görüntülerinin sosyal medyada paylaşıldığı bir dönemde; Hakan Akgün'ün yaptığı davranış, haber olur!.. Tehdit ve şantajla para isteyenlerin çok konuşulduğu bir meslekte, iyilerin de var olduğunu hatırlatmak gerekmez mi?.. Dedim ya her meslekte iyiler ve kötüler vardır!.. Canları pahasına görev yapan polis ve jandarma arasında da iyiler ve kötüler yok mu?.. Rüşvet alıp suç ve suçluyu koruyup kollayan güvenlik görevlisi olmadı mı?.. Pandemi süreci de dahil olmak üzere; haklarını ödeyemediğimiz doktorların arasında "paragöz" tipler yok mu?.. Demirden, çimentodan çalıp; küçük bir sarsıntıda evlerin yerle bir edilmesine neden olan müteahhitleri görmedik mi?.. Kimi ekonomik sıkıntıların verdiği çaresizlik içinde kimi de açgözlülükle ahlaki değerler karşısında yenik düşerek; rüşvetçi, hırsız, komisyoncu ve yüzdeci damgasına razı oluyor... Bu tanımlamayla yaşamanın bedeli nesilden nesile ödeniyor aslında... Hırsızın oğlu, rüşvetçinin torunu gibi... Hangi meslekten olursa olsun iyiler, bütünlük içinde birbirine sahip çıkmak zorunda... Bu ülkede her alanda taşlar yerindeyse, bunun nedeni; dürüst ve namuslu insanların sayısının hala önde oluşundadır!.. Allah, onların eksikliğini göstermesin!..