Genel Kurulda, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, İçişleri Bakanı Soylu'nun hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin ardından yaşanan süreç nedeniyle sorumluluğu üzerine alarak istifa ettiğini ancak bu kararının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmediğini anımsattı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in de ifade ettiği gibi hata ve başarısızlığı kabullenmenin, sorumluluğu üstlenmenin olgunluk gerektirdiğini dile getiren Dervişoğlu, "Aynı olgunluğu, başarısızlıklarıyla birer marka haline gelmiş Hazine ve Maliye Bakanı'ndan, Tarım Bakanı'ndan da bekliyoruz." diye konuştu.

Dervişoğlu, sokağa çıkma yasağının plansızlık ve öngörüsüzlükle yapılması nedeniyle büyükşehirlerde ve Zonguldak'ta çok sayıda vatandaşın sokaklara döküldüğünü belirterek, vatandaşların maskesiz ve fiziki mesafeye uymaksızın virüsün kolayca taşınmasına neden teşkil edebilecek hataya düşürüldüklerini söyledi.

Sağlık çalışanlarının emeklerinin bir gecede heba edildiğini savunan Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Soylu, bu plansızlığı kabul edip görevden ayrılırken, Sayın Cumhurbaşkanı cuma günü yaşananları doğal karşılamış olacak ki İçişleri Bakanı'nı görevine iade etmiştir. Spekülasyonlara baktığımızda parti içi çatışmalardan kaynaklı birtakım paylaşımların yapıldığı, komploların kurulduğu gözlemlenmektedir. İktidar kendi içindeki kavga, çatışma ve rekabeti bir kenara bırakarak milletin dertlerine eğilmeyi öğrenmelidir. Yapılan hatanın, uygulanan yanlışın sanki hiçbir şey olmamış gibi üstüne yatılmıştır. Cuma günü sokağa çıkarak yüz binlerce vatandaşa yayılan ve yayılması muhtemelen bu virüsün müsebbipleri işte tam da bu sorumsuzluk anlayışının temsilcileridir."

İYİ Parti'li Dervişoğlu, koronavirüsle mücadelede veteriner hekimler ile virologların göreve davet edilmesi için Sağlık Bakanlığına çağrıda bulundu.

"SİYASAL İFLAS DAHA FAZLA GİZLENEMEYECEK"

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, İçişleri Bakanı Soylu'nun istifasını anımsatarak, "Doğrusu İçişleri Bakanı'nın istifası beklenmeden görevden alınmalıydı. Garip bir çelişki var ortada. Soylu, cuma günü ilan edilen sokağa çıkma yasağının Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla alındığını ifade etti fakat istifa mektubunda kendisini sorumlu tutmaya çalıştı. Karşılıklı birbirlerini aklama çabası olduğunu görüyoruz. Bu istifa bile siyasi ranta çevrilmeye çalışılıyor ama halk bunu görüyor. Yaşanılan siyasal iflas daha fazla gizlenemeyecektir." şeklinde konuştu.

Bilim Kurulunun kararlarının açıklanması gerektiğini savunan Beştaş, "Milli Güvenlik Kurulu kararları gibi neden gizleniyor? Şeffaflık olmalı, Bilim Kurulu siyasi otoriteye ilettiği kararları açıklamalıdır. Kararları uygulanmayacaksa, bu Kurul neden kuruldu?" ifadesini kullandı.

Üretimin durmaması için sokağa çıkma yasağının sadece hafta sonu uygulandığını iddia eden Beştaş, iktidarın, ekonomik çıkarları toplum sağlığının üstünde tutarak pandemiyle mücadele kararlarını palyatif şekilde aldığını ileri sürdü.

Beştaş, İstanbul'daki "mega şantiyelerde" çalışan 10 bin işçinin işten çıkarıldığı iddiasında bulundu.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün "3 mahpusun koronavirüsten hayatını kaybettiği, 79 cezaevi personelinde de koronavirüs tespit edildiğine" ilişkin bugünkü açıklamasını anımsatan Beştaş, "Bu çok çok vahim durumdur. 79 personel hangi cezaevlerindedir? Bu personele virüs bulaşmışsa, mahpuslara bulaşmamasının garantisi nedir? 3 kişi hangi cezaevlerinde ölmüştür?" sorularını yöneltti.

"HALA ŞOV YAPMAYA DEVAM EDİYORUZ"

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, iki günlük sokağa çıkma yasağının, ülkenin yönetilemediğini gözler önüne serdiğini iddia etti.

İçişleri Bakanı Soylu'nun sokağa çıkma yasağı kararının ilanının ardından 250 bin kişinin sokağa çıktığı yönünde açıklamada bulunduğunu aktaran Özkoç, "Biz iki insanın yan yana gelmemesi için mücadele verirken, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı insanlarımızı evde tutmaya çalışırken, 250 bin kişinin yan yana gelmesini, makul bir şeymiş gibi söylemesini büyük bir şaşkınlıkla karşılıyorum." dedi.

Bilim Kurulu üyelerinden birinin o gece sokağa çıkanların pandemi üzerinde oluşturacağı etkilerinin birkaç hafta sonra acı şekilde yaşanacağı yönünde açıklamada bulunduğunu aktaran Özkoç, "Dünyanın neresinde olursa olsun, bu emri veren de emri uygulayan da bunun siyasi sorumluluğunu almalı ve gereğini yapmalıdır. Oynanan siyasi tiyatronun ne olduğunun üzerinde fazla durmayacağım ama Türkiye'de krizin yönetilemediği aşikardır." değerlendirmesinde bulundu.

Özkoç, maske dağıtımının dahi düzgün şekilde yapılamadığını, hala sağlıklı bir dağıtımın gerçekleşmediğini söyleyerek, şöyle devam etti:

"Ama biz hala şov yapmaya devam ediyoruz. İngiltere'ye maske, tulum gönderiyoruz. Üstelik de sağlık çalışanlarımız 'Bizim ihtiyacımız var.' derken. Tüm bunlar düşünüldüğünde görüyoruz ki bu kriz yönetilemiyor, savruluyor. Bunun sorumlusu olan kişilerse birbirleriyle ilgili siyasi şov yapma peşinde. Ya insanlarımızın canlarıyla ve ülkemizin geleceğiyle ilgili gerekli tedbirleri alacağız ya da bu siyasi komediyi oynayanlar bir an önce görevlerini bırakacaklar, gerçekten ülkeyi düşünenler görevin başına geçecek."

"BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ"

AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, koronavirüs tedbirleri kapsamında hafta sonu ilan edilen sokağa çıkma yasağının dün gece 24.00'te sona erdiğini anımsattı.

Hükümetin tüm tedbirleri Bilim Kurulunun kararları doğrultusunda ortak akılla aldığını, bundan sonra da almaya devam edeceğini vurgulayan Akbaşoğlu, "Bu süre zarfında alınan kararlara hassasiyetle uyan aziz milletimize teşekkür ediyoruz. Tüm dünyayla birlikte bizleri etkileyen koronavirüsle hep birlikte mücadele ederek, inşallah birlikte başaracağız." diye konuştu.

Bu kapsamda İstanbul'da her biri yoğun bakım odasına dönüştürülebilecek 2 bin yataklı hastanenin, kalıcı şekilde hizmet vermek üzere 45 günde tamamlanarak milletin hizmetine sunulacağını belirten Akbaşoğlu, bütün kamu kurum ve kuruluşlarında canla başla çalışanları ve vatandaşları bu mücadeleye katkıları nedeniyle tebrik etti.

İçişleri Bakanı Soylu'nun istifasına ilişkin de Akbaşoğlu, "İçişleri Bakanımız, sokağa çıkma yasağıyla ilgili çok kısa süreli de olsa yaşanan karışıklıklardan dolayı özür dileyerek, ardından istifa etmek yönündeki kararını kamuoyuyla paylaşmış, akabinde Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuyla ilgili, bugüne kadar görevini başarıyla yerine getirmiş Sayın Soylu'nun istifasını kabul etmemek suretiyle devamı yönünde bir karar vermiştir." ifadelerini kullandı.

Akbaşoğlu, Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre sanayi üretiminin şubat ayında yıllık yüzde 7,5 arttığını, bu durumun katma değeri yüksek Ar-Ge çalışmalarının etkisiyle oluştuğunu belirtti.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin önemli çalışmalara yönelik açıklamalarda bulunduğunu ifade eden Akbaşoğlu, devletin bütün kurum ve kuruluşlarıyla milletin yanında olduğunu, Türkiye'nin devlet-millet kaynaşmasıyla bu süreci aşacağını dile getirdi.