Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sedat Murat, etik ihlal kararları ile ilgili en fazla belediye başkanları hakkında müracaatta bulunulduğunu belirterek, “Etik değerleri yerleştirmek durumundayız. Kurtuluşumuz buna bağlı. Biz bunu yerleştirirsek mutlu olacak, yerleştiremezsek hep birlikte batacağız. Bugün modern dünyanın bunalımında etik değerlerden uzaklaşma vardır” dedi.
Başbakanlığa bağlı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sedat Murat, Merinos AKKM’de mülki idare amirleri ve ilçe belediye başkanları için düzenlenen etik liderlik seminerinde konuştu. Son 9 yıl içinde kurula, toplam bin 601 müracaat yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Murat, başvurular arasında ilk sırada 258 müracaatla, ‘görevi ihmal ve kötüye kullanma’ iddialarının yer aldığını söyledi. 251 kişinin başvuru ile ‘genel etik davranış ilkelerine aykırılık’ iddiasında bulunulduğunu ifade eden Başkan Murat, 224 kişi ‘kayırmacılık ve ayrımcılık’, 181 kişi ‘mobing’, 161 kişi ‘çıkar çatışması’, 158 kişi ‘yolsuzluk ve usulsüzlük’, 91 kişi ‘bilgi edinme hakkının ihlali’ ve 121 kişinin ise diğer sebeplerden dolayı müracaat ettiğini anlattı.
Etik ihlal kararlarının ise unvanlara göre dağılımını çıkardıklarını ifade eden Murat, “25 belediye başkanı, 13 yönetim kurulu başkan ve üyeleri, 11 kurum başkan ve başkan yardımcıları, 8 üst kurul başkan ve üyesi 7 genel müdür, 6 meslek kuruluşu başkanı, 5 kaymakam, 2 vali, birer büyükelçi ve genel sekreter yer aldı. Başvurular yıllara göre de artış gösterdi” diye konuştu.
Etik değerlerin yerleştirilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Murat, “Kurtuluşumuz buna aittir. Bireysel de kurumsal da toplumsal da düşünsek bu böyledir. Biz etik değerleri yerleştirirsek mutlu olacağız. Yerleştiremezsek hep birlikte batacağız. Bugün modern dünyanın bunalımında, etik değerlerden uzaklaşma vardır. Kapitalist dünyanın ekonomik krizlerin arkasında da ihtiras vardır, aç gözlülük vardır, aşırı kar vardır. Ama dünya bir türlü mutlu olamıyor. Dünyanın hiçbir döneminde üretilmeyen üretim bugün gerçekleşmiştir. Ama dünyanın hiçbir döneminde olmadığı kadar bugün açlık ve felaketler bütün dünyayı kapsamıştır” şeklinde konuştu.
Sanayi devrimi ile birlikte hiçbir döneminde görülmediği kadar da sorunlar ortaya çıktığını söyleyen Başkan Murat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu dönemde işsizlik, ücretlerin düşmesi, dengelerin bozulması, demografik ve aile yapısının bozulması gibi sebepler gittikçe hızlandı. Halbuki insan gücü yerine makinelerin devreye girmesiyle hayatın çok daha kolay olması gerekirdi. Refahı arttıkça insanlığın sosyal ve kültürel faaliyetlere daha fazla zaman ayırması gerekirdi. Etik değerlere daha fazla zaman ayırması gerekirdi. Ama baktılar ki ne aile yapısı, ne de sosyal yapı kontrol altına alınamıyor. Medeniyetler iflas ediyor. Avrupa yeniden köklerine dönmeye başladı. İş ahlakını başlattı. Yani yasalarla, disiplin kurulları, kurumlarıyla gerçekleştiremedikleri düzeni dinle sağlamaya başladılar. Kapitalist sistemin böyle yürümeyeceğini anladılar. İş ahlakını, dini ve Allah’ı reddeden bu topluluklar, artık ‘Allah düzgün çalışanı sever. Hıristiyan dünyası, Allah kaliteli iş yapanı sever’ gibi kavramları kullanmaya başladı. Çünkü başka kurtuluşları yoktu. Etik değerler, iş ahlakı özel sektörde önce yer aldı. Zamanla devletlerin modern, çağdaş yönetimine doğru, devlet yönetiminin şeffaf, demokratik bir yapıya bürünmesi doğrultusunda artık etik değerler de yerleşmeye başladı.”
Önceliğin eğitim olması gerektiğini kaydeden Başkan Murat, “Bana göre ahi birliklerinin yaptığı gibi önceliği eğitim vereceksin, öyle bir toplum meydana getireceksin ki, ‘Hadi bakalım erkeksen suç yap.’ Bunu dedirtecek bir hale getirmek gerekir. Öncelikle eğitimin verilmesi, farkındalığın oluşturulması, vicdanların mümkün olduğu kadar temiz hale getirilmesidir. Ama ne kadar eğitim verilirse verilsin mutlaka yanlışlar olacaktır. Dünyanın düzeni budur. Ama aslolan öncelikle eğitimdir. Biz etik ilkeleri bilmediğimiz zaman, kendimize göre yorumladığımız zaman yanlışı seçebiliriz. Zaten başımıza ne geliyorsa bundan geliyor. Ama önemli olan da bunları uygulamaktır. Etik liderliği gösterebilmektir. Öncü olacağız, yanlışlara asla tevessül etmeyeceğiz. Bilmek kadar uygulamak da önemlidir. Bizler çok şey biliyoruz. Ama maalesef şahsımızı düşünerek, çünkü etik ikilemler daha çok bizi ilgilendiren konularda, eşimizi, dostumuzu, yakınlarımızı ilgilendiren konularda üçüncü gruplara, çıkar gruplarının, menfaat gruplarının, siyasi grupları ilgilendiren konularda ikileme düşeriz. Etik ilkeleri bir kenara attığımız zaman işte orada etik dışı davranışta bulunmuş oluruz” dedi.
Toplantıya ev sahipliği yapan Bursa Valisi Münir Karaloğlu da konunun çok önemli olduğunu anlattı.