Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Hiçbir egemen ülkenin imzalamaması gereken bir anlaşma olarak gördüğümüz Gümrük Birliği Anlaşmasındaki bizim eleştirdiğimiz noktaları artık düzeltmekle ilgili çok önemli bir adımı Mayıs ayı içinde atacağız. Çok kısa bir sürede şikayet ettiğimiz alanlardan kurtulacağız” dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İklimlendirme İhracatçıları Birliği “İklimlendirme Sektörü İhracatın Yıldızları” ödül törenine katıldı. Yaptığı konuşmada Bakan Zeybekci, iklimlendirme ihracatçılarının en başarılı sektörlerden bir tanesi olduğunu belirterek, “İklimlendirmeyle ilgili artık teknoloji ve sanayi çok büyük bir karşılık bulmaya başladı. Bütün dünyada çok büyük bir sektör ama Türkiye’deki önümüzdeki dönemde çok daha önemli bir sektör olmaya devam edecek. Bununla ilgili Türkiye’nin teknoloji üretmesi de çok önemli. Bizde Ekonomi Bakanlığı olarak ülkenin sadece ihracatını artırmakla sorumlu olan bir bakanlık değiliz. Aynı zamanda iç sanayimizi, iz sektörlerimizi, yerli üretimimizi, yerli teknolojimizi koruyarak onların gelişmesini sağlayacak bir iklimlendirmeyi yapmamız gereken bir bakanlığıyız. Bunu da elimizden geldiğince yapıyoruz” diye konuştu.
“10 MİLYON ÇİFTİN ÜZERİNDEKİ AYAKKABI ARTIK TÜRKİYE’DEKİ AYAKKABI SANAYİCİLERİ TARAFINDAN ÜRETİLİR HALE GELDİ”
“Kamu kullanımları yüzde 15 yerlideki avantaj zorunluluğu böyle bir avantaj verme bunu uygulamamız gerekiyor” ifadesini kullanan Zeybekci, “Hiç denenmemiş bir teknolojiyi veya markayı veya ürünü dünyada genel kabul görmüş marka olmuş isimler dururken kullanmaktan çekinen kamu kurumları varsa bilin ki bunlar ihanet içindedir. Kamu kullanmayacak da kim kullanacak önce. Kamu bu şansı vermeyecek de kim verecek” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz sene Türkiye’de 1 milyon çift 1 milyar dolar ayakkabı ithal edildiğini söyleyen Zeybekci, şunları kaydetti:
“Bu sene ayakkabı ithalatında yüzde 50’nin üzerinde aşağıya doğru bir gidiş var. Ocak-Şubat-Mart aylarında ayakkabı sektöründe 19 milyon çiftten, 8 milyona çifte düştük. 10 milyon çiftin üzerindeki ayakkabı artık Türkiye’deki ayakkabı sanayicileri tarafından üretilir hale geldi. Üç aylık rakamı yaklaşık 130 milyon dolar civarında. Tüm dünya bu şekilde bir tedbir içine giderken bizde Ekonomi Bakanlığı olarak da, hükümetimiz olarak da yaklaşık olarak 35 milyar dolarlık bir ithalatın haksız rekabete sebep olarak Türkiye’deki Türk üretimini, Türk sektörlerini, Türk sektörlerine zarar vermesini engellemek üzere bir süreç başlattık. Bunu da inşallah önümüzdeki dönemlerde farklı hissetmeye başlayacağız.”
“İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜMÜZ SON 10 YILDA EĞER 7-7,5 KAT ARTIYSA ÖNÜMÜZDEKİ 10 YILDA DA 7-7,5 KAT İHRACAT ARTIŞINI YAPACAK YAPILANMAYA GİTMEK ZORUNDA”
İklimlendirme sektörünün Türkiye’de birçok teknolojiyi bünyesinde barındırabildiğini bildiren Bakan Zeybekci, “Bugün dünyada ülkeler ikiyi ayrılıyor. Teknolojiyi üretenler, teknolojiyi kullananlar. Teknolojiyi üretenler teknolojiyi kullananları yöneten ülkeler haline geliyor. Bizde bu fırsatı daha aktif bir şekilde teknoloji üretme alanı olarak kullanacağız. İklimlendirme sektörümüz son 10 yılda eğer 7-7,5 kat artıysa önümüzdeki 10 yılda da 7-7,5 kat ihracat artışını yapacak yapılanmaya gitmek zorunda. Bu şu demek, yaklaşık 25-30 milyar dolarlık ihracat rakamı demek. Türkiye olarak o kadar önemli bir noktadayız ki gerek iç piyasamız, gerekse etrafımıza baktığımızda iklimlendirmeye en çok ihtiyaç duyulan bir de gelir seviyesi en yüksek olan” dedi.
“GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASINDAKİ BİZİM ELEŞTİRDİĞİMİZ NOKTALARI ARTIK DÜZELTMEKLE İLGİLİ ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIMI MAYIS AYI İÇİNDE ATACAĞIZ”
“Türkiye birileri dünyayı dizayn etsinde bizde birilerinin dizayn ettiği o dünyada yerimizi alalım diye bekleyen bir ülke değil artık” diyen Bakan Zeybekci, şöyle konuştu:
“1990’dan sonra yıkılan bloklardan sonra Türkiye yeniden ekonomik haritası çizilen bu dünyada Türkiye o haritayı çizen ülkelerden biri olma yolunda çok önemli adımlar atıyor. Bizim en çok şikayet ettiğimiz, o gün orada değildik. 1995 yılında Gümrük Birliği Anlaşması imzalanırken o şartları bilmiyorduk. Bugün buradan eleştirmek kolay gelebilir ama en azından bildiğimiz bir şey var. Hiçbir egemen ülkenin imzalamaması gereken bir anlaşma olarak gördüğümüz Gümrük Birliği Anlaşmasındaki bizim eleştirdiğimiz noktaları artık düzeltmekle ilgili çok önemli bir adımı Mayıs ayı içinde atacağız. Çok kısa bir sürede şikayet ettiğimiz alanlardan kurtulacağız. Böylelikle de Türkiye TTIP Anlaşmalarında Amerika ile AB arasındaki bu anlaşmada da Türkiye’nin dahil olmasıyla ilgili de önemli bir sisteme giriş kapısını da açmış olacağız.”
“PARİTE DALGALANMASINA TÜRKİYE OLARAK BEN KARŞI DURACAĞIM’ DERSENİZ EZİLİR GEÇERSENİZ”
Parite ve kurdan kaynaklanan dalgalanmaların Türkiye’nin hiçbir endişe duymaması gerektiği dalgalanmalar olduğunu ifade eden Zeybekci, “Ekonominin gereği bunu yapacaktır. Bununla ilgili müdahale etme gayreti içinde olmamak gerek. ‘İlla müdahale edeceğim dünyadaki parite dalgalanmasına Türkiye olarak ben karşı duracağım’ derseniz ezilir geçerseniz. Türk ekonomisini bu dalgalanmada sapasağlam tutarsanız, Türk ekonomisinin bütün dinamiklerini bu dalgalanmadan en az etkilenen bir hale getirip de bununla ilgili gerekli tedbirleri alırsanız Türkiye bu dalgalanma periyodunda diğer ülkeler gibi çok daha fazla etkilenmeden en az etkiyle bundan çıkacaktır. Öyle oluyor şuanda” değerlendirmesinde bulundu.
“10 MAYIS GİBİ 7 HAZİRAN SONUÇLARI ÖNGÖRÜLEREK, BÜTÜN PİYASALAR BELİRLİ BİR RAHATLAMAYA GİRER, ŞU ANDA DA ZATEN ESİNTİSİNİ GÖRMEYE BAŞLADIK”
Seçimlerden ötürü piyasaların ve insanların tedirgin olduğunu söyleyen Zeybekci, "Bu tedirginlik de belirli bir maliyetler getirir zaten ama göreceksiniz, 10 Mayıs gibi 7 Haziran sonuçları öngörülerek, bütün piyasalar belirli bir rahatlamaya girer, şu anda da zaten esintisini görmeye başladık" diye konuştu.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine inandıklarını ifade eden Bakan Zeybekci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunları yakalayacağız. Yakalayamazsak bile en yakın seviyesine kadar, 2023 değilse, 2024’te, 2025’te Türkiye bu hedefleri mutlaka yakalayacaktır. Bunu yakalarken de Türkiye dönüşümünü sağlamak zorunda. 35 yılda Türkiye 5 milyar dolar bile olmayan dış ticaret hacmini 500 milyar dolara getirdi ama bunu ’fasoncu’ olarak geldik. Biz ne yapmalı ne etmeli yüksek teknoloji, bilim ve inovasyonda büyük bir atılım yapmak zorundayız. Aktif olarak bu işi dizayn etmek zorundayız.”